Vatanı için yaşayan genç bir Türk askeri. Azize Tansu.
Ben, Türk askeriyim.
Ben, Türk kadınıyım.
Ben, bu toprağın evladıyım.
Ben, vatanım için canımı göze alanım.
Ben, Türk'e düşman olanın düşmanıyım.
Ben, bu toprak uğruna şehit düşenin mezar t...
KURGU TAMAMİYLE HAYAL ÜRÜNÜ OLUP GERÇEK KİŞİLER, OLAYLAR VE BİLGİLER İÇERMEMEKTEDİR.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerimi araladım. Ali'nin söylediklerinin ardından tekrardan öpüşmüştük? Garipti, aşırı garipti. Daha önce kimseyle öpüşmemiştim. Ve bu, bu garipti işte.
Daha önce hiç bu duyguyu tatmamıştım. Kasıklarımda bir ağrı geziniyordu. Ayrıca halâ Ali'nin kucağındaydım. Ali bana bakınca acayip gerildim. Kalkmak istiyordum Ali'nin kucağından, ama kalkamıyordum. Yapışmış gibiydim, kucağına. "Şey,"
Baya iyi bir konuşmayı kanka..
Farkındayım. Hızla ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. "Çiğköfte?" Dediğinde elim ayağıma dolaştı ve sandalyeye oturmaya çalıştım. "Evet, çiğköfte."
Ali yerdeki kolayı aldı ve masanın üstüne koyup yanında getirdiği plastik bardaklara koydu. Ali'nin yüzünü inceledim. Dudakları şişmişti ve kızarmıştı. Ki bece benimki de ondan farksızdı.
Çiğköfteden yavaş yavaş yemeğe başladım. Ayaklarım titriyordu. Ben daha bir saat önce 'Aliden hoşlandığımı anlarsam, duygularımdan vazgeçeceğim' demiştim değil mi?
Siktir et duyguları, ben Ali'den hoşlanıyordum. Ve sanırım bu öpücükten sonra duygularımdan vazgeçecemeyecektim. Allah kahretsin ama ya! Of!
Ohh canıma da değsin, iyiki öpüştük ohh! Aşık ol sonunda da gör. Ohh!
Aşık olmak mı? Allah yazdıysa bozsun. Ayrıca bence aşk diye bir şey yoktu. Ben mantık evliliği yapmak istiyordum.
Mantığına tüküreyim Azize'm...
İkimizin de çiğköftesi bitince aramızda derin bir sessizlik vardı. "Benimle öpüşmeyi mi diliyordun sen?"
Kollarını masaya dayadı ve bana baktı. "Açıkçası, evet."
"Sebep? Bir insan neden başka birisini öpmeyi diler?" Dediğimde dudaklarını yaladı. Gözlerim hemen dudaklarına kaydı fakat sonrasında yine yüzüne çıkardım.
"Bak Azize. Senle gerçekten ciddi bir şekilde konuşacağım. Lafı da fazla uzatmak istemiyorum. Günlerden beri aklımı kurcalayan tek bir kişi var, o da sensin. En başta hareketlerin aklımı kurcalıyor, sonra güzelliğin. Senden gerçekten etkileniyorum. Ama öyle basit bir etkilenme değil biliyorum ve ileri gideceğinden de eminim. Duygularımı açıkça sana belli ediyorum, söylüyorum. Çünkü saklamanın hiç bir anlamı yok biliyorum. Sana aşık değilim, seni sevmiyorum şu anlık. Ama aşırı derecede hoşlanıyorum senden. Yalnızca bunu bilmeni istiyorum. Seni öpmemde bu yüzdendi, bir haftadır hayalimde olan şey, sadece dudakların."
