5.5

6.8K 518 71
                                    

Bazen insan kendini korumak için sorunları görmezden gelirdi. Bir savunma mekanizması geliştirir ve kendini onun içine alırdı. Mete de böyle yapmıştı. Temurhan'la tanıştığı günden beri hayatında bir sürü sorun çıkmıştı. Çıkmaya da devam ediyordu ama Mete inatla o sorunları görmezden geliyordu. Çünkü onun savunma mekanizması, sevgiydi.

Çocukluğundan bu yana çok fazla sevgi görmemişti. Hatta Temurhan'la tanışmadan önce gördüğü tek sevgi, kardeşindendi. Bunun eksikliğini hayatında hissetmemişti. Çünkü bir şeyi bir kere tatmazsan onu aramazdın. Mete aşkı bir kez tatmıştı. Sevmeyi, sevilmeyi öğrenmişti. Öyle ki bu sevgi ona çok pahalıya patlasa da vazgeçmemişti. Ne Temurhan'ın babası yüzünden dayak yediğinde ne amcası tarafından tehdit edildiğinde ne de yurtdışına sürüldüğünde pes etmeyi düşünmüştü. Yalan söyleyemezdi bir kere düşünmüştü.

Temurhan kaza geçirdiğinde yaşadığı şeyleri sadece o bilirdi. Mete onun canı sıkkınken bile yalnız bırakmazdı ki durum can sıkkınlığından milyonlarca kat kötüydü. Temurhan onu unutmuştu, onları unutmuştu.

"Her zaman dimdik durmak seni yormuyor mu?"

Temurhan koltukta oturuyordu. Küçük ofiste yaşadıkları gecenin ardından Mete, sevgilisini evlerine getirmişti. İkisi de duş alıp uyumuşlardı. Mete sabah erkenden kalkıp onlara kahvaltı hazırlamış ve uzun uzun konuşmuşlardı. Mete anlatabildiği kadarını anlatmıştı ama belki de daha bir sürü anıları vardı.

"Yormuyor."

Mete koltuğun hemen dibinde yerde oturuyordu. Sol bacağını uzatmış sağ dizini kendine çekmişti. Dizinin üstünde koydu dirseğiyle de başını sabitlemiş koltukta uzanan sevgilisini izliyordu.

"Sen hiçbir şeyden yorulmaz mısın?" Temurhan koltukta yan dönüp sol elini yüksek olması için başının altına koydu. Mete'nin aksine o çok yorgundu. Sağ elini uzatıp Mete'nin beyaz teninde belli olan gözaltlarına dokundu. Mete onun bu hareketinden sonra sevgilisinin elini tutup bileğini öptü. "Gerçi dün gördük enerjini." Temurhan yattığı yerden doğrulup Mete'nin bedenini bacakları arasına alıp ona sarıldı. "Hayvansın Mete. Boğacağım seni." Gerçekten de boğuyor gibi sarıldığında Mete gülerek onu koltuk altlarından tutup aşağı çekti. Temurhan koltuktan takla atarak kucağına düştü. Kumral çocuk bir anda tersi döndüğü için şokla ona baktı. "Yuh!"

"Sen kiminle dans ediyorsun, oğlum?" Temurhan kucağından kalktı. Ayakta kollarını beline dayamış bir vaziyette ona bakıyordu. Saçı başı dağılmıştı. Böyle çok tatlı duruyordu.

"Ben de sana yapacağım aynısını." Mete'nin kollarından tutup onu koltuğa oturtmaya çalıştı ama Mete hareket bile etmiyordu. "Kalksana, biraz da senin götün çıksın. Dünden beri yeter ulan!" Biraz önce zemine çarpınca kalçası acımış olmalıydı. Halbuki Mete canı acımasın diye tutmuştu.

"İlla sen de bana aynısını yapacaksan başka türlü yapmanı isterim Temurhan." Mete hala onu kaldırmaya çalışan çocuğa direnmeyip kalkıp koltuğa oturdu. Temurhan yaptığı imayı anlamıştı elbette ve garip garip ona bakıyordu. Dün seviştiklerinde Mete çok uzun tutmamaya çalışmıştı. Çünkü daha Temurhan'ın ilk seferiydi. O utanmasın diye de hiç konusunu açmamıştı. "İstemez misin?" Temurhan ona bakmayı kesip gidip tekli koltuğa oturdu.

"Ben yapamam diye korkuyorum." Mete onun konuşmasını hiç beklememişti ama Temurhan son günlerde onu sürekli şaşırtıyordu.

"Nasıl yapamam Temur? Alıyorsun, içine sok-"

"Sus!" Temurhan deli gibi bağırdığında sesini kesti. "Kuduruk."

"Yani hep dünkü gibi mi yapacağız?" Mete koltuğa iyice yayıldı. "Benim için sorun yok. Ben seni düşünüyorum."

"Nasıl düşünüyormuşsun beni?"

"Oo Temur, ben her şeyi böyle öğretecek miyim sana?"

"Gidip başkasından öğreneyim mi Mete?"

Mete tabi ki de bu soruyu kabullenemedi. Siniri yüzünden okunmaya başladığında Temurhan yine konuştu. "Sakin amına koyayım. Şaka yaptım." Mete ise onu takmayarak ayağa kalkmıştı.

Temurhan hemen kalkıp onun koluna yapışmasaydı evden çıkacaktı. "Mete valla şaka yaptım. Hemen niye celalleniyorsun?" Mete hala yüzüne bakmıyordu. "Senden başkasının bana dokunmasına izin verir miyim sence?" Sonunda göz göze gelebilmişlerdi.

"Hoşuna gitti yani dün yaşadıklarımız?"

"Farklıydı ama hoşuma gitti. Yine de senden başka bir erkekle bunu yapma düşüncesi hala garip geliyor."

"Neyse ki öyle bir şey olmayacağı için sonsuza kadar benimle sevişeceksin." Mete uzanıp dudağına bir öpücük kondurup geri çekildi.

"Yapıştım kaldım sana."

Temurhan hayıflansa da Mete almak istediği cevabı almıştı. Kapı zili çalmadan önce bir kez daha sevgilisinin dudaklarına eğilecekti ama kapıyı açmak için durması gerekmişti. O kapıyı açarken Temurhan arkasından onu izliyordu. Mete ilk önce kapı deliğinden gelen kişiye baktı. Arkasından merakla ona bakan sevgilisine bakıp "İrem." dedi. Kapıyı daha fazla beklemeden açtığında esmer kız nefes nefese onlara bakıyordu.

"Eniştem." dedi zar zor konuşarak. Tek kelime bile yetmişti. "Buraya geliyor."














Kaos olmayacak olsa da uzun olmaz çünkü hikayemiz bitiyor. Temur ve Mete'nin Temur'un babasıyla yüzleşmesini çok istediğim için onu da yazıp bitiririm büyük ihtimalle 🥹

Sona gelmeden önce sizin okumak istediğiniz bir şey var mı?



-T

Zaman Aşımı ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin