"İnsan bazen ait hissettiği cephede savaşırken vurulduğu an gözleri açılıyor..."
Ayaz nefret dolu bakışlarını bir süre Alvin'nin üstünden çekmedi. Olduğu yerde sekiz dakika geçtikten sonra burnunun kanayıp, kanamadığını kontrol etti. Kanama kesilmişti. Ayaz yanında duran ağacın gövdesinden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştı.
Alvin, ise kafasında bir ton soru işareti ile Ayazın ne yaptığını çözmeye çalışıyordu. Ayaz ayağa kalktı, yere hırçın bir şekilde tükürdü. Yavaş, Yavaş adım atarak Alvine yaklaştı.
Alvinin etrafında dönmeye başladı. Kısık bir ses tonuylan :"Zemheriye ve o anın tekrar canlanmasına sebep oldun !" Dedi.
Alvin,
"Bilmece gibi konuşmayı kes ! Zemheri kim ? O an ne ? Ayrıca etrafımda dönmeyide sonlandır. Burda film falan çekmiyoruz. Senin o sikilecek kafan varya sen onu kafayı sıyırmışsın"Ayaz kahkaha atmaya başladı,
"Ah Alvin..."
Ve bir anda Alvinin kolunu kavradığı gibi ters çevirdi.
Alvin, bu acıya dayanacak gibi değildi.
Bağırmaya başladı aynı zamanda dişlerini sıkıyordu. Onun o şiddetli sesi, büyük evin çatısında duran leş kargalarını ürpertmeye yetti de arttı bile. Leş kargaları hep bir ağızdan ses çıkartarak ordan uçup uzaklaştılar.Alvin,
"sen na-" "şunu k-"
O anki acı onun konuşmasına bile engeldi.
Ayaz, bir anda
"Daha onca işimiz var" diyerek, Alvini calıların içine itti. Alvin, olduğu yerde kolunu hareket bile ettirmekte güçlük çekiyordu.
Ayaz, geride bıraktığı Alvine hiç dönüp bakmadı. Hızlı hızlı büyük ve sadece siyah ile kaplanmış şatoya doğru yürümeye başladı.
Alvin, içinden : "Bu yaptığına er yada geç pişman olucaksın " dedi. Gel gör ki Alvin henüz Ayazın, şizofren hastası olduğundan haberi yoktu ve Ayaz artık psikopat birine dönüşmüştü."Oysa bütün kontrol zemheride ve Ayaz ona mahkûm..."
Alvin, yinede diğer kolundan destek alarak Ayazın peşinden giti. İçinde neler olup bittiğini anlama telaşı vardı.
Ayaz, tam evin önüne gelmişti ki bir tabela olduğunu fark etti. Tabelada :
"Y- ŞATOSUNA HOŞGELDİNİZ"
Diye bir alıntı vardı. Y' den sonra ki harfler peki, onlar sebebi belirsiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Alvin, anlaşılan burası bir şato diye geçirdi içinden. Evet, bir şatoydu. Y' den sonra ki harfler neden eksik ona çok takılmıştı. Şu an onu araştıracak zamanı yoktu. Ayaz iyice gözden kaybolmadan onun peşine düşmeliydi.
Ayaz, yıkık dökük merdivenlerden yukarıya çıkmıştı. Şatonun siyaha boyanmış demir kapısının önünde bişeyler ile uğraşıyordu. Alvin, hızlı hızlı yürümeye başladı. Ona o an orda tek durmak çok korkutucu geliyordu. Ayaz ona çok hırçınca davransa bile onun yanında korkusu az da olsa diniyordu. Merdivenlerin önüne geldiğinde Ayazın hala arkası dönük bir şekilde bişeyler ile uğraştığını fark etti. Merdivenler, tamamen kir ve çamur içinde kalmış. Oldukça hasarlı gibiydi. Alvin, içinden galiba buraya uzun zamandır kimse uğramıyor, uğrasalar bile bu korku filminden fışkırmış şatoda kimse kalmak istemezdi diye geçirdi. Alvin, Ayazın yanına varmak için merdivenlerden çıkmak zorundaydı. Ağır ağır basamaklara basmaya başladı. Altı , yedi basamak kalmıştı ki bişey fark etti, basmış olduğu basamağın en sağında bir ayakkabı vardı. Ayakkabı bot tarzında, hafif topuğu vardı ve siyahtı. Daha çok bayanların giydiği tarzdaydı ama erkeklerin giymesinde de bir sakınca yok gibiydi. Ayakkabının olduğu yöne yavaş adımlarlan ilerlemeye başladı. Yakından incelemek için eline aldı. Bir an Ayazın diye düşündü. Nede olsa ne yaptığın ve ne dediğinin farkında değil diye söylendi. Ayakkabının numarasına baktı otuz sekiz di. Ayaz ise kırk giyiyordu. Başını sağa ve sola çevirdi. Etrafta birileri var mı ? Diye kontak etti. Kimsecikler yoktu. Bıkmış bir halde, herşeyin bir kabus ve uyandığında son bulmasını diledi. Ayakkabıyı tekrar eski yerine bıraktı. Basamaklardan ilerlemeye devam etti. Ayaz çoktan demir kapıyı açmış içeriye girmişti. Ayaz kapının önüne geldi. Kapının üstünde bir el izi vardı. Muhtemelen Ayaz kapıyı açmaya çalışırken, onun el izi diye geçirdi. Peki ya Ayaz arkası dönük bir şekilde demir kapının eşiğinde uğraştığı şey neydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANCA
Mystery / Thriller▪︎ " Mesele tekrar dirilmek değildi, tekrar dirilirken delirmemekti..." "YARASALAR" çetesi eksildikleri an kurban seçmek zorundadırlar. Seçtikleri kurbanları tam anlamıyla hayattan koparıp kendi dünyalarına mahkûm etmek isterler. Onların dünyalarınd...