"Değmeyen şeylerin içinde, kim çırpınarak boğulmayı tercih eder ki ?
Bazıları eder, köreltilmiş zihinler..."Belkide hayat, bazı şeyleri görmezden gelince daha güzeldi. Umursamamazlık kapıyı araladığında insan onu içeri almak ister. Bedeninden daha çok ruhunun ona ihtiyacı vardır. Ruh onca karmaşıklığın içinde, adeta kör düğüm olmuş bir ipi açamamak gibidir...
Hayat daima iki seçeneği bir tokat gibi yüzüne çarpar. Bilinmezliğin içinde gemisi batmış bir kaptan olmayı tercih edersen sonrasında tekrar bilinmezliğin içinde çırpınarak ölüme mahkûm olursun. Yada iradenin ve bilinçinin farkındaysan, tek yapman gereken başını önce sağa ve sonra sola çevirip gözünün önünde ki perdeyi korkusuzca ve azimle aralaman ilk kıvılcımı şahlandıracaktır.
" İçinde olduğun kafesten çıkıp, asıl layık olanları esir et ! "
×××
Ayaz, Alvinin bulunduğu yerden adeta bişeyin devrildiğini anladı. Tam masaya üçüncü tabağı koyacaken sesi duyar duymaz hemen fırladı. Koşarken aynı zamanda Alvin ! Diye sesleniyordu. Sesin geldiği odaya geldi. Alvini hareketsiz bir şekilde yerde görünce hayretler içinde yanına koştu, dizlerinin üstüne çöktü. Nabzını kontrol etti yaşadığını anladığı o an derin bir nefes aldı. Başını iki elinin arasına aldı. Bir yandan Alvin diye seslenirken diğer yandan sağa, sola bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Alvini belinden kavradığı gibi kaldırdı ve sağda duran yatağın üstüne doğru sürükledi, sonrada yerde süzülen bacaklarınıda aynı şekil yatağa doğru uzatı. Biraz Alvinin buz kesilmiş yüzüne baktı. Sonrada Alvinin neden o hale geldiğini çözmeye çalıştı.
Belirsizlik ve neler olduğunu anlayamama canını yakıyordu.
Arada bir yumruğunu sıkarak "Tamam zemheri sakin ol !"
diye mırıldanıyordu.Zemherinin esiri altında olmak ona acı veriyordu fakat farkında değildi.
"Ruha işlenen eziyet bedene işlenen eziyeten kat be kat daha fazladır..."
"Bedenin her dakika kırbaclanıyormuş gibi acı çekersin.
Ateşten oklar kalbine saplanır. Eskisi gibi gözlerinde sana eşlik etmez, bedenin buz kesilir...
Bom boş duvarı izler kalırsın."Yatağın en köşesine oturmuştu. Kollarını dizinin üstüne koymuş bir şekilde çenesini ovalıyordu. Bir an gözü yarı bir şekilde aralanmış dolap kapağına denk geldi. Hafif , hafif yerinden kalkmaya yeltendi. Yavaş adımlarla dolaba doğru yaklaştı, dolabın üstünde küçük civiye benzer bişey vardı. Gözlerini hiç ayırmadan tutu ve hızlıca çekti. Dolabın kapağı bir hışımla açıldı.
Örümcek ağlarından başka bişey yoktu...
Ayaz sinirle dolabın kapağını sertçe çarpıp kapattı. O an ki ses Alvinin uyanmasına yetti de arttı bile. Alvin kısık gözlerle sadece tavanı süzüyordu. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra, başını Ayazın olduğu yöne çevirdi. Ayaz arkasını döndüğü için Alvinin uyandığını fark etmemişi.
"Bişeyler yapmam lazım"
"Evet, biliyorum"Diye bişeyler söylüyordu Ayaz. Alvin odada başka kimsenin olmadığını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANCA
Misterio / Suspenso▪︎ " Mesele tekrar dirilmek değildi, tekrar dirilirken delirmemekti..." "YARASALAR" çetesi eksildikleri an kurban seçmek zorundadırlar. Seçtikleri kurbanları tam anlamıyla hayattan koparıp kendi dünyalarına mahkûm etmek isterler. Onların dünyalarınd...