10. KARANLIK

58 31 3
                                    

"Çirkinim ama karanlıkta parlıyorum..."



Ayaz resmen büyülenmiş gibiydi.
Kendisine neler olduğunu bir an tasvir edemedi. Kafasını öne eğdi derin bir soluk aldı, ellerini duvardan çekti ve bir hışımla arkasına döndü tekrar hırçın bir şekilde önüne döndü, kıza baktı ;

"Bi daha kanıma girme hiç acımam...!"

Kız öylece bakakaldı.

Ayaz ahşap zemine fırlattığı bıçağı eline aldı. Hemen ileride duran sandalyeye oturdu ve elinde ki bıçağı nazik bir şekilde sallamaya başladı.

"Şimdi söyle bakalım, kimsin ?"

Kız bir süre cevap vermedi. Ayaz bu sefer elinde ki bıçağı sert ve hırçın bir şekilde sallamaya başladı. Kız uzun, uzun bıçağa baktı. Ayazın öfke kıvılcımları çoktan harlanmıştı.

"Konuşsana be kızım kimsin... ?
İnan bana daha çok öfkelenirsem olacak şeyler ne senin hoşuna gider nede beni tatmin eder"

Kız uzun bir süre Ayazın gözlerinin içine baktı. Konuşacak gibi görünmüyordu.

Ayaz bunu anlamıştı.
Alaycı bir şekilde;

"Vayyyy ! Bu cesaretinin kaynağı ne...
Bak bana cesur Kız son defa soruyorum, kimsin ?"

Kızda tık yoktu.

Ayaz kahkaha atmaya başladı.

"Hem cesur hem uslu"

Sonra aniden o kahkaha dolu sıfatı buz kesildi.

"Söyle bakalım ! Kalbini mi söksem yoksa kafanı mı koparsam ?"

Kız bunu duyar duymaz içi ürperdi ve sıfatı bir anda buz kesildi. Ayazın yüzüne bakmaya başladı. Konuşmak ister ama konuşamaz gibiydi.

Ayaz sağına baktı ve duvara bişeyler anlatıyormuş gibi söylenmeye başladı.

"Belki bu dilden anlar !"

Bir süre sustu tekrar konuşmaya başladı.

"Bir daha sakın söyleme !"

Kız Ayazın o halini çok garip bulmuştu.

Bir süre sonra gözlerini duvardan ayırıp kıza baktı ve aynı ada göz kırpıp başını salladı.

Kızda hala tık yoktu.

Ayaz bir süre kızın içeri girdiği pencereye baktı. Kızda o yöne doğru bir süre baktı.

"Peki ! Burdan çıkmak istiyormusun ? Cesur Kız"

Kız onaylar gibi başını salladı.

"Sesli söyle de duyalım cesur Kız böyle anlaşamıyoruz"

"Evet"

Kızın o ince ve nazik ses tonu etrafı süslemiş gibiydi tek kelime olsa dahi.

"Haa şöyle sonunda konuşabildin ! Gözlerime bak cesur Kız"

Kız gözlerini Ayazın gözlerine dikti.

"Burdan ancak kefenle çıkarsın !"

Kız hemen pencereye yaklaşıp kaçmaya çalıştı.

Ayaz oturduğu sandalyeden hırçın ve hızlı bir şekilde kalkıp kıza yaklaştı. Saçlarından tutup yerde sürüklemeye başladı. Kızın acı dolu çığlıkları şatoyu dolduruyordu ve her çığlığında duvardan duvara yankılanan o sesler şatoyu daha da korkunç hale getiriyordu.

KANCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin