Seth'in anında kaşları çatıldı ve sertçe yutkundu. Sonra başıyla onaylayıp elimi tuttu. Birlikte hızımızı hiç kesmeden otelden çıktık. Arabaya bindik ve dakikalar sonra bir hastanedeydik. Şimdide oturmuş kan veriyordum. Seth ise bir sağa bir sola yürüyüp volta atıyor, arada durup bana bakıyordu. Evet, kesinlikle dumur olmuştu.
“Test sonuçları on dakika sonra çıkar, Bayan Black. Lütfen bekleme salonuna geçin.” Başımla onaylarken yataktan indim ve Seth’in elini sımsıkı tutup onu bekleme salonuna doğru çekiştirdim. Koltuklara oturduk. Benim sırtım onun göğsüne yapışmış durumdaydı. Kolları da bana sıkıca dolanmıştı.
“Bunu hiç düşünmemiştim.” Diye fısıldadı. “Ama yirmi altı yaşında olduğuma göre, hatta birkaç gün sonra yirmi yediye girdiğim düşünülürse bence zamanlama süper.” Dedi. Anında mutlulukla ona döndüm. “Bu harika hissettiriyor, Mi amor! Seninle her şey… mükemmel!”
“Seth, hayatımda tanıdığım en mükemmel adamsın sen! Güçlü, yakışıklı ve en iyi kalpli erkeksin! Hamile olmam beni ürkütürdü. Ama hayır, artık hiç korkmuyorum. Çünkü sana sahibim ve hep de sahip olacağım.” Uzanıp dudaklarından öpmeye başladım. Seth gerçekten harika bir erkekti. Çocuğumun babası! Bu içten içe beni gülümsetti.
“Bayan Black?” tam on beş dakika geçmişti ve Seth her dakikada bir sabırsızlıkla volta atıp durmuştu. Ama şimdi ikimizde kadının sesiyle donakalmıştık. “Bayan Black?” diye tekrarlayınca kadın uyuşuk hareketlerle koltuktan kalkıp kadına doğru yürüdüm. Elindeki dosyaya bakıyordu ve gülümsüyordu. “Sonuçlarınız pozitif. Sizi hastanemizin en iyi jinekoloğuna aktarmamı ister misiniz?”
“Aman Tanrı’m!” Seth bunu bir dua gibi söylemişti. Hızlı birkaç adımda belimden yakaladı ve beni aşkla, minnetle öpmeye başladı. Hemşire gülüyordu. Ama hiçte bizi kınıyor gibi değildi. Daha çok Seth’in bu mutluluğuna ortak oluyor gibiydi. “Baba olmayı bu kadar çok istediğimi düşünüyorsan, yanılıyorsun. Ama senin çocuğunun babası beni dünyanın en mutlu adamı yapıyor. Aslında bakma öyle… Deli gibi korkuyorum. Ama onun için her şeyimi veririm. Yeter ki ikiniz de yanımda ve güvende olun!”
. ******
Otele geri döndüğümüzde Seth’in mutluluğu etrafı resmen aydınlatıyordu. Herkes onun bu tepkisini fark etmişti. Gözleri ikimizin üstündeydi ve herkes bizden bir cevap bekliyordu. Demek ki Olivia ya da Lisa dayanamamış neler olduğunu söylemişti.
Seth, masanın ucunda durup beni kollarına çekti ve dudaklarımdan öptü. Sonra tekrar koca ailesine döndü. “Baba oluyorum!” herkes yerinden fırlayıp sevinçle çığlık atarken bana ilk kimin sarıldığını bile fark edemedim. Çünkü birden bir sürü insan kolunu açmış bana sarılıyordu. Ama en son kimin sarıldığının gayet farkındaydım. Emma!
“Çocuklarıma kuzen geliyor!” dedi geri çekilirken. “Hemen bir doktor bulmalısınız.”
“Bunu çoktan ayarladık.” Dedi Seth sevinçle. Emma bana tekrar sarıldı ve gözünden akan yaşları sildi. Gerçekten duygulanmıştı. Bana sımsıkı sarılırken ağlıyordu. Neden ağladığını bilmiyordum. Ama sanırım evin en büyükleri olduğu için kendisini anneleri gibi görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Düelloya Var Mısın? (Komando Serisi -III-)
Lãng mạnGözlerimi açtığımda Goldan Gate köprüsünden mavi manzarayı izliyordum. Kaşlarımı çatıp etrafa bakındım. Bir tane bile araba yoktu. hatta insanlar bile yoktu. Seth hariç! Ellerini ceplerine sokmuş gülümseyerek beni seyrediyordu. Koşarak boynuna atlad...