(medya: bu ficin ve özellikle bu bölümün hoseoku)
"Seungjo benim eski sevgilim." Jimin anlatmaya konunun ortasından başlamıştı. "Beni aldattı ama yanındaki sevgilisini de benimle aldattı- mış yani. Ben de aldatıldığımı öğrenince, sevgilisini benimle aldattığını öğrendim." Hoseok Jimin'i dikkatle dinliyordu. Kırmızı ışıkta durduklarında Seungjo da sağ taraflarında durmuş ve bakışlarını arabanın içindeki Jimin'e dikmişti. "Bize bakıyor." Hoseok gözlerini sağ taraftan çekip yola dönerken söylediğinde Jimin iç çekmişti. "Biraz neşeli görünebilir miyiz?" Çekingen bir tonda sorduğunda, Hoseok Jimin'e dönerek gülmüş ve elini vitesten çekerek Jimin'in yanağını okşamıştı hafifçe. "Neşeli görünmemek için bir sebebimiz yok zaten." Jimin de gülümsediğinde yeşil ışık nihayet yanmıştı. "Yeşil yanıyor." Jimin söylediğinde Hoseok gaza basarak arabayı hareketlendirmiş, küçük olan da anlatmaya devam etmişti.
"Gerçekten şerefsiz herifin teki, bugünü atlatsak, bugün bize inansa yeter. Sonra bir daha karşılaşmayız zaten." Hoseok kahkaha atmıştı Jimin'in söylediklerine. "Şansına küs o zaman Jimin, bizim pansiyona rezervasyon yaptırmışlar bile, bana yol sorduklarında tanıştık zaten." Jimin olmayan şansına küfürler ediyordu içinden. "Hay ben böyle işe ya, zaten anca benim başıma gelirdi böylesi." Hoseok Jimin'in isyanına gülmeden edememişti.
"Ama neden sevgilim var diye yalan söyleme ihtiyacı duyduğunu anlamadım ben." Hoseok konuyu yarım kaldığı yere geri döndürdüğünde Jimin derin bir nefes vermişti. "Bilmiyorum, yani, anlık gelişti. Onu öyle sevgilisiyle karşımda görünce onu unutamadığımı sansın istemedim. Sanırım ben de hayatıma devam ediyorum demeye çalışıyordum." Kısa bir an duraksamış ve iç çekerek devam etmişti. "Sizi de gerçekten saçma sapan bir durumun içine sürükledim, gerçekten çok utanıyorum." Hoseok Jimin'e bakmıştı kısa bir an. "Öyle düşünme, gerçekten benim için sorun yok. En fazlasından bir hafta sürer, sorun çıkmaz bence." Samimi bir gülüşün ardından devam etmişti. "Ayrıca resmiyeti kaldırabiliriz bence artık, hem ben çok hoşlanmam yani senin için de sorun olmazsa eğer, normal konuşsak olur mu?" Hoseok hızlı hızlı söylerken Jimin tebessüm ederek onaylamıştı.
"Bilmem gereken her şeyi bana anlat ki, orada pot kırmayalım. Az bir yolumuz kaldı." Hoseok söylediğinde Jimin yeniden söze girmişti.
"İki yıllık bir ilişkimiz vardı ve ilişki boyunca dışarıda benimle görülmekten hiç hoşlanmazdı. Arkadaşları asla sevgili olduğumuzu bilmezdi, o istemediği için yani. Bizi arkadaş sanıyorlardı. İlk başta ikimiz de erkeğiz diye, tepkilerden çekindiğini düşünerek böyle olmasını istediğini sanmıştım ve sorun etmemiştim, meğer sevgilisiyle pişti olmayım diye girdiği ortamlarda beni hep arkadaş olarak tanıtıyormuş." Jimin geçmişi düşünerek sinirlenmeye başlamış ve histerik bir gülüş firar etmişti dudaklarından. "Neyse, şerefsizin önde gideni işte. Haerim'le üç yıldır falan birlikteler sanırım ve kızın hiçbir şeyden haberi yok." Hoseok bu kısımda araya girmişti. "Sence de bilmesi gerekmez mi Jimin? Nasıl biriyle birlikte olduğunu?" Jimin iç çekmişti. "Haerim benim çok eski arkadaşım, böyle bir durumu ben ona anlatamam, yapamadım yani. Bu çok," birkaç saniye duraksamış ve yüzünü buruşturarak söylemişti, "iğrenç bir durum." Hoseok bir şey demeden devam etmesini beklemişti.
"Asıl önemli olan şey, Haerim'in hiçbir şeyden haberinin olmaması. Hyung- hyung diyebilirim değil mi? Benden büyüksün." Jimin cümlesini yarıda kesip sorduğunda Hoseok gülümseyerek kafasını sallamıştı. "Nasıl rahat edeceksen öyle seslenebilirsin, ben böyle şeyleri pek takmam." Jimin gülümseyerek devam etmişti. "Yani bunu istemek çok acizce geliyor ama artık başladığımız için sonunu getirelim en azından, yani, hem Seungjo'ya ondan daha iyi birisini bulduğum için nispet yapmak hem de Haerim'e bir şey çaktırmamak istiyorum. Lütfen." Jimin neredeyse yalvaracak şekilde söylediğinde Hoseok anlayışla kafasını sallamış, gözlerini yoldan ayırmadan konuşmuştu. "Bana onun nasıl biri olduğunu anlat ki, ondan daha iyi olduğumu gösterebileyim." Jimin gülümsemişti. "Hyung, inan bana, sadece kendin olduğun zaman bile ondan en az bir milyon kat falan daha iyi birisin. Ek bir çabaya hiç gerek yok." Hoseok kahkaha attığında, Jimin de gülümsemişti. Bu emrivaki durumun gerginlik yaratmak yerine daha da samimi olmalarını sağlaması onu büyük oranda rahatlatmıştı. Çünkü kendi içinde duyduğu suçluluk duygusu zaten ona fazlasıyla yetiyordu bir de Hoseok bozuk atsa, ki yapsa sonuna kadar haklı olurdu, kendini daha da kötü hissederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir yaz gecesi rüyası | jihope
Fanfictionsapsarı güneş, rengini gökyüzünden alan denizin üzerinde parıldarken arkada güzel bir şarkı çalıyordu. jimin, o an 'aşk' ile tanışmıştı.