9

143 28 101
                                    

(sekiz buçukuncu bölümü okumayı unutmayınnnnn bakın o da önemli bi bölüm ve HİKAYENİN AKIŞI İÇİNDE

daha okumadıysanız eğer okuyun da öyle gelin bu bölüme)

Jimin ve Taehyung tatillerinin üçüncü gününde nihayet kendilerini plaja atmayı başardıklarında, kiraladıkları şemsiyenin sağladığı gölgeliğin altına yerleştirdikleri şezlonglara oturmuş sırasıyla birbirlerine güneş kremi sürüyorlardı.

"Sonra Seungjo gelip de sevgilin varken otelde mi kalıyorsun diyince eniştem durur mu?Yapıştırdı hemen cevabı." Taehyung söylediğinde Jimin elindeki kremi esmer olanın sırtına yaymakla meşguldü ve gün içinde Taehyung Hoseok'a o kadar çok enişte demişti ki, Jimin artık alışmış, tepki vermemeye başlamıştı. "Ne dedi?" Merakla sorduğunda işini bitirmiş ve elinde kalan kremi peçeteyle silmişti. Taehyung da yönünü arkadaşına dönerek anlatmaya devam etmişti kaldığı yerden. "Benimle kalıyor zaten, dedi seni kucakladığı gibi götürdü." Jimin gözlerini kocaman açarak şaşkınlıkla baktığında Taehyung dudaklarını birbirine bastırarak kafasını sallamıştı hafifçe. "Dalga mı geçiyorsun gerçekleri mi anlatıyorsun anlamıyorum ki."

"Bir daha Jeongguk'un götünü kesmek nasip olmasın ki bu sefer yalan söylemiyorum." Taehyung büyük bir ciddiyetle en büyük yeminini ettiğinde Jimin göz devirerek gülmüştü.

"Kucağına aldı yani?" Sesine yansıyan ve farkında olmadığı hafif heyecanla sorduğunda Taehyung gülümsemişti. Arkadaşının Hoseok'tan hoşlanmaya başladığının, hiç değilse bile kafasını meşgul ettiğinin farkındaydı. "Sen baya sarhoştun, ayakta zor duruyordun tamam mı, Hoseok baktı yürüyecek gibi değilsin, hop diye aldı kucağına seni. Sanki her gün kucağına alıyormuş gibi. Çok rahat, çok profesyonel..." Jimin o ânı hayalinde canlandırmaya çalışırken gece boyu kaçtığı tüm düşüncelerini kabullenmiş ve düşünmekten çekinmez hale gelmişti artık. Belliydi yani, fark etmişti artık. Hoseok gerçekten de ilgisini çekmeye başlamıştı ve bu gerçeğe teslim olmayı seçmişti. Çünkü zaten birkaç gün sonra Seoul'e geri dönecekti. Ve geri döndüğünde ise Hoseok hayatından tamamen çıkmış olacaktı. Bu yüzden de düşüncelerle kendine işkence çektirmek yerine kendini akışa bırakmaya karar vermişti.

Hoseok'la birkaç günlük sahte ilişkisinin tadını çıkaracak, Seungjo gittiğinde ise, ki yarın gidiyordu, normale döneceklerdi. Büyük olanın da bu durumla ilgili herhangi bir sorunu varmış gibi görünmüyordu zaten ve sadece bir buçuk gün daha devam edecekti bu oyun. Sonra, sonrası, yoktu işte.

"Daldın yine düşüncelere." Taehyung arkadaşına seslendiğinde Jimin bakışlarını denizden çekerek esmer olana dönmüştü. "Efendim?" Dalgınlıkla söylediğinde Taehyung iç çekmiş ve konuyu Jimin fark etmeden değiştirmişti. "Hadi kalk denize girelim artık. Geldiğimizden beri bir türlü su yüzü göremedik." Ayağa kalkarak Jimin'in bileğinden tutup çekiştirirken söylemiş ve koşarak denize girmişlerdi.

Sıcak güneşin yeterince ısıtamadığı serin suyun içinde yeterince vakit geçirdiklerine kanaat getirerek sudan çıkıp şezlonglarına vardıklarında Jimin hemen havlusuna sarınıp oturmuştu. "Of ya, ayaklarıma kum yapıştı hep." Sarışın olan rahatsız bir ses tonuyla söylerken bir yandan da elleriyle kumu temizlemeye çalışıyor fakat deniz suyunun yapışkan hissi yüzünden pek başarılı olamıyordu. "Tae," Ayaklarını tamamen sıcak kumun içine gömen arkadaşına seslendiğinde, esmer olan bakışlarını Jimin'e çevirmişti. "Efendim?"

"Şey yapsak ya, ben şimdi denizde ayaklarımı yıkasam sonra kuma basmadan sen beni kucağında buraya getirsen, olur mu?"

"Jimin, zaten bir daha kum olmayacak mı, niye uğraşıyoruz ki?" Jimin göz devirerek iç çekmişti. "Tamam desen zaten ölürsün." Esmer olan gülerek ayaklandığında Jimin de keyifle yerinden kalkmış ve koşarak ayaklarını denizin serin suyuna sokmuştu. Kumların tanecikli dokusu yerini serin suyun ferah hissine bırakırken rahatlamış ve o rahatlık hissiyle gülümsemişti. Asla tahammül edemiyordu kumun verdiği o tahriş edici pürüzlü ve tozlu hisse.

bir yaz gecesi rüyası | jihopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin