3.BÖLÜM: İHANET

289 58 12
                                    

Gençlik Ali Karakteri Ekin Koç'tur

Evet, bir karar vermiştim. En azından insan gibi yaşamak için. Hücre denen o zırh olmadan, işkence , dayak , gözyaşı olmadan. En azından kısa bir anlığına da olsa normal bir insan değeri görmek için.

O eve gidecektim. Ve fırsatını bulur bulmaz da Eda ' yı da alıp gidecektim.

Evet belki bana sahip çıkan, beni evlat edinen aileye bir anlamda ihanet etmiş olacaktım.

Ama şöyle de bir gerçek var ki : Benim zaten bir ailem var. Bir annem, bir babam. .. Evet, ben yıllardır içimde bu insanların özlemini yaşadım. Beni bırakıp gittikleri için onlardan nefret ettim. Hayata öfkelendim.

Sendelediğimde ''ya Eylül sıkma canını yaparsın'' diyen bir ailem olmadığı için, başıma gelenlerin ve geleceklerin sorumlusu oldukları için. Onlar yüzünden kendimden nefret ettiğim için onları asla affetmeyeceğim.

Ama ne olursa olsun benim almam gereken bir intikamım var. Bu benim hayat için tek gayem. Tek amacım. Onları bulucam, hesabını sorucam. Gerekirse bağırıp çağırıcam, öfkemi kusucam. Ama sonunda onlara sarılıcam.

Onlarla hayata devam edicem. Bu arada da o aileye olabildiğince yardımcı olucam. Ne olursa olsun bir vefa borcum olmuş olucak onlara karşı.

Doktor, kapının önünde Salih Amcayla konuşuyordu. Boğazlarımın iltihaplandığını, bu nedenle de kuruduğunu, tahriş olduğunu. Bununda nefesi tıkayabileceğini söylüyordu. İltihap için birkaç ilaç yazdığını, _ki aslında sadece vitamin ilacı_
Bunların kesinlikle alınması gerektiğini söyledi.

Salih Amca da bu ilaçları almak için eczaneye giderken benim burada, doktorun yanında kalmamı söyledi. Bizde bu sayede şu aile işini halledebilecektik. Doktor, şu aile dostum dediği _yani beni evlat edinecek aileyi_ arayıp hala öyle bir isteklerinin olup olmadığını sordu.

''Evet, şuan yanımda. ''

''Hı hı peki o zaman yakın zamanda yetimhaneyi ziyaret eder kıza bakarsınız. ''

Ve kapattı. O sırada da Salih Amca gelince Doktor, çaktırmadan bizim yetimhanenin ismini aldı benden.

Arabaya binip yetimhaneye doğru yol alınca

''Salih Amca, ben tekrardan o hücreye mi kapatılacağım, yoksa odama geçecek miyim? ''

Arabadan kafasını çevirip aynadan yansımama baktı.

''Bilmiyorum. Ama büyük ihtimalle normal odana geçersin. Ne de olsa Doktor iyi bakılmanı söyledi.''

Hım bu iyiydi . Bu sayede gitmeden Edamla konuşup , kızmadan önce beni dinlemesini sağlayabilirdim.

Yeni bir hayat bekliyordu beni. Bir süre hiçbir kaçma girişiminde bulunmayacaktım. Ee ne de olsa aile ilk başta kaçacağımı tahmin eder, önlem alırlardı. Bende rezilliğimle kalırdım.

Bu defa hata yapmak yoktu. Herşey kurala uygun olacaktı. Ben bu ana kolay gelmedim. Ben ne yangınları kora dönmeden engellemeyi başardım .Pes etmek yok! Vazgeçmek yok! Öyle bir şey Eylül'ün kitabında yazmıyor. Sonuna kadar SURVIVOR . Sonuna Kadar Hayatta Kalma.

Hayat, seni yenemiyorsa sen hayatı yeneceksin.

Odama girdiğimde Eda da hücreden çıkarılmıştı ve benim bir an önce onunla konuşmam lazımdı. Kaçıp gittiğimi, kendimi düşündüğümü, onu sattığımı düşünmemesi için. Fakat buna rağmen söylemek hiç te kolay gelmiyordu. Ve kesinleşmeden de bilgi vermek istemiyordum.

Hani kötü bir haber vermek zorunda olduğunda bunu olabildiğince ertelemeye çalışırsın ya ! Benim ki de o hesap. Hem benim önce kendimi toplayıp ne yapacağıma, nasıl bir yol izleyeceğime karar vermem lazım.

NEFRETİN ŞAH DAMARI (ZeyKer!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin