NEFRETİN ŞAH DAMARI (ZeyKer!)

2 . BÖLÜM :<Part II

Youtube deki bu şarkıyı dinleyerek yazdım sizin de dinlemenizi tavsiye ederim

''Ne olacak? Öksürüp duruyor. Nefes alamıyorum falan diyo. Anlamadım ki.''

''Ne olacak? Numara yapıyor.''

Hey allahım zekiliği tuttu bunun. Bunu diyince ben son oyunculuk kırıntılarımı da kullandım. Ve boğazımın tahriş olup daha sonra sesimin kısılacağına eminim ama yine de yapmak zorundayım. Hem Edamı , hem de beni kurtarmak için. Gerçi Edanın da haberi yok ya ! Neyse artık.

''Tamam tamam. Salih Bey'e söyle hastaneye götürsün. Numara yapıp yapmadığını anlamış oluruz . Eğer numaraysa seni çok fena yaparım. Bilmiş ol.''
Bilmem mi? Yaparsın yapar...

Salih Bey ile hastaneye geldiğimizde tüm aklım birazdan olacaklardaydı. Ben , nefret kızı bugün kurtulacaktı. Inşallah Eda çok kızmaz, ama tek çare bu! Yaklaşık yarım saat kadar bekledikten sonra , bi ekranda ''Eylül Demirer ''yazınca içeri girdik. Hey allahım bu adamda girdi. Neyse , ben onu burdan defetmesini de bilirim.

Içeri girdik ve doktor bir erkekti. ''Buyrun geçin böyle'' dedi. Sevecen bir adama benziyordu.
''Teşekkürler''
''Evet neyiniz var? ''Ben böyle kaş göz ile Salih Amca'yı işaret edince,

''Ee siz dışarda bekleyin, ben sizi çağıracağım. ''Oh gitti sonunda.

''Evet neyiniz var? ''

''Şeyyyy , aslında ben böyle güçlü öksürmeye felan başladım . Nefes almakta güçlük çektim. '' deyince bana şüpheyle baktı ve
''Bi bakalım'' dedi. Ve nalet olası bir çubuğu boğazıma sokunca küçük bir inilti çıkardım. Hımm dedi ve bana döndü. Ve bi kaç bi şey daha yaptı.

''Aslında pek bi şeyiniz var gibi durmuyor. Yine de bi kaç test yaparız ama sizin durumunuz biraz psikolojik gibi duruyor. ''

''Psikolojik derken ??''

''Yani bi şeyiniz olmadığı halde nefes alamıyorum diye hastaneye gelmek gibi'' Işte şimdi bittin kızım sen Eylül. O Müdire şimdi senin derini yüzecek.

''Nasıl yani Doktor Bey?, açık konuşun lütfen ''

'Eylül Hanım ,bence sizin sorununuz ''ilgi çekmek''. ' '

''Yo yok öle bir şey ''

''Neyse Eylül Hanım , babanızı çağırayım ben '' Ça-ğır-mak. Baba. Müdür. Eyvaaah.

''Durun Doktor Bey. Benim size bir şey söylemem lazım ''Eğer kaçamazsam diye bi B planım vardı. Doktor, bana döndü ve çıldırtan derecede sakin bir şekilde nefesini dışarı verdi. Ve devam et der gibi baktı yüzüme

Bakın o adam benim babam değil. Ve o adam yetimhanenin şoförü '' soluk almadan bi çırpıda söylediğim için bi kaç saniye nefes aldım ve o sırada söylediklerimin ne kadar işe yaradığını görmek için yüzüne baktım . Hımm yüzündeki umursamazlık silinmiş. Güzel! Burdan devam.

''Bakın benim bu oyunu oynamamdaki amaç , o yetimhaneden kurtulmak. Çünkü eğer oraya gidersem hücreden hiç çıkarılmam bir daha . Dayak yemekten de kurtulamam. ''

''Hücre mi? O da ne ?''Hım soru sorması güzel!

''Oradan kaçanları, yada bi suçu olmasa bile istediklerini cezalandırmak için kullandıkları bi oda, bi hücre, bi kaus, bi hapishane. Ve ben de ordan kaçmak isteyen bir kurban.'' Lütfen yardım edin! Koskoca insanlara yapılan bu muamele, sizin çocuğunuza yapılsa ne hissederdiniz? "

''Iyi ama ben ne yapabilirim ki ?''

''Onlara numara olduğunu söylemeyin ve onları oyalayın . Ben de o sırada kaçarım ve sizin de başınızı belaya sokmam. Ne dersiniz? ''

''Olmaz öyle , anlaşılır hemencecik. Bakın aslında benim aklıma bir şey geldi. ''

''Neymiş? ?''

''Benim bir aile dostumuz var. Uzun zamandır ,güvenilir bir yetimhaneden evlat edinmek istiyorlar. Fakat karşılarına öyle bir yer çıkmadı. Eğer istersen seni onlara öneririm. Eğer kabul ederlerse onların kızı olursun. Ve bir ailen olmuş olur. ''

''Neee? !''

''Ya hemen öyle celallenme. Bak gerçekten çok güvenilir bir aile. Aslında onların Özgür adında bir de erkek evlatları var ,ama onlar bir de kız evlat istiyorlar. Fakat kaç defa denemelerine karşın olmadı. Onlarda çözümü evlat edinmek te buldular. ''

''Güzel bi teklif ama Eda'yı bırakmam''

''Ya şimdi kaçarsanız sizi zaten yakalarlar. Ama bana evet dersen , o evlat edinen aile savcı zaten. Bu sayede dava açarak o müdürü attırır, arkadaşlarını da kurtarırsın ne dersin? ''Hım bu iş Edanın hiç hoşuna gitmeyecek.

Şimdi önümde iki tane yol vardı. Ya şimdi kabul edip , oraya gider gitmez Eda yı da alıp kaçıp gidecektim. Ya da kabul etmeyip, tekrar bir plan düşünecektim. Galiba kabul etmek daha mantıklı idi şuan

''Peki, kabul ediyorum ''

........

Arkadaşlar, nasılsınız? Umarım hikayemden memnunsunuzdur. Cidden aldığım yorumlar falan tek kelime ile harika. Çok teşekkür ederim . Bu part bir ve part iki olayı ne derseniz de .
Aslında ben ikinci bölümü çook uzun zaman önce yazmıştım. Fakat okurken bir de baktım hikayenin en önemli kısımlarını worl kaydetmemiş. Ve ben bunu anca altıncı bölümde fark ettim. Bu nedenle böyle bir şey yaptım. Neyse sizleri çok seviyorum bunu bilin. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :-)★★★★★★ ♡♡♡♡♡♥♥♥♥