Gençlik bu benim en sevdigim şarkı :-) büyüdüm
''Eylül, Eylül iyi misin? "Burası neresiydi?
''Eylül, Özür dilerim. Çok özür dilerim. Eylülll. '' Bi el başımı kavradı. Ve geriye doğru itti. Kafamda müthiş bir sızı vardı.
''Eylül, güzelim hadi aç gözlerini. Hadiii. ''
''Ahhhhh Allah beni kahretsin. '' diye elini yumruk yapıp direksiyona geçirdi.
Bayılmamıştım. Evet , baygınlık geçirmiştim ama bilincim yerimdeydi. Yalnızca gözlerimi açamıyordum, sesimi çıkaramıyordum, tepki veremiyordum. Bedenimi kımıldatamıyordum. Ama sesini duyuyordum. Allah kahretsin ki ''ben iyiyim'' diyemiyordum.''Alo, ambulans mı? Bir araba kazası gerçekleşti. Frenler tutmadı sanırım. Bilmiyorum işte. İki kişiyiz. Lütfen bi ambulans. ''Sesi ağlamaklı çıkıyordu. Bi kaç saniye duraksadı ve adresi verdi. Telefonu kapattı ve elleriyle yüzümü kavradı ve yüzümdeki saçlarımı topladı . Sonra da kulağıma
''Sana yaşattığım için çok Üzgünüm. Belki sen uyanınca bunu sana söyleyemiycem ama ''Özür dilerim '' dedi .
Hala tepki veremiyordum. Bi tek göz kapaklarımı oynatabiliyordum ben de buna tutunarak göz kapaklarımı oynattım.
''Duyuyor musun beni güzelim?'' dedi. Hala tepki veremiyordum.
''Eğer duyuyorsan iki kere gözlerini kırpıştırabilir misin? ''
Kırpıştırabilmiştim.
''Bak beni dinle , sakın uyumuyorsun, tamam mı ? Uyumak yok. '' Sakın bilincini kapatma güzelim, biraz daha dayan. ''
Ve tekrar telefonla konuşmaya başladı.
''Alo Barış, abi çok kötü bir şey oldu. Biz Eylülle kaza yaptık ve kafası kanıyor şuan. Uyanmıyor. Hemen gelmen lazım. ''Ve bir kaç dakika sonra bi ambulans sesi duyuldu. Ve ben gözlerimi açmayı başarabildim.
''Özgür. ''
''Burdayım güzelim. Yorma kendini. '' Ve gözlerimi tekrar kapattım ve kendimi uykuya teslim ettim.
Özgür ' den :
Eylül'ün bu hale gelmesinin sebebi bendim. Yine , yine ve yine. Başımda dayanılmaz bir acı vardı. Ama bu kimin umrunda? Yeter ki Eylül iyi olsun. Eğer ona bir şey olursa vicdanım beni rahat bırakmaz, biliyorum. Elif öldüğünde, kardeşim öldüğünde tam üç yıl kendime gelemedim. Hep kendimi suçladım. Aslında biliyordum benim bi şey yapamayacağımı. Ama yine de kendimi suçlamayı ihmal etmedim. Yine öyle olacaktı, biliyorum ama artık ikinci kez aynı şeyin olmasına izin vermiycem.
..........Ambulansa bindiğimizde Eylül hala uyanık değildi. Ve bilincini açık tutmamız gerekiyordu , ben de buna istinaden bir şeyler geveledim . Sonunda hastaneye geldiğimizde sedyenin üstünde bir beden vardı. Kapalı iki çift göz, pespembe dudaklar, ve görünmeyen duvarlarla dolu bi insan. Doktor bize hiç bir açıklama yapmadan odaya aldı. Ve yanında tam dört tane doktor,ve bir tane hemşire vardı. Bizi dışarı çıkaran hemşireydi o . O an birçok kez yapmayı istediğim gibi yine zamanı geri almak istedim. Mesela o arabaya hiç binmediği, dolmuşta olduğu âna. Benim onu arabaya çağırmadığım..
Artık çok geçti diye düşünürken bi telefon çaldı ve bu benim telefonum değildi. Muhtemelen Eylül'ün telefonuydu. Yavaşça olduğum yerden doğrulup arayan numaraya baktım. Kayıtlı değildi. Telefonu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİN ŞAH DAMARI (ZeyKer!)
Teen FictionUzun zaman oldu, yazmayalı. Çünki yazıcak iyi bir şey yok! Aslında herşey nasılda altüst oldu bi anda, engel olamadım. Mutluyken karanlığında hemen yanıbaşında olduğunu göremiyor insan , farkedemiyor. Uyanmaya çalıştığım bi rüyadayım şimdi. Yolumu...