NEFRETİN ŞAH DAMARI (ZeyKer!)

4 .BÖLÜM:ÖZGÜRLÜK

ÖZGÜR KARAKTERİ :
KEREM BURSİN 'DİR
GENÇLİK BİLGİLERİNİZE

Eda'dan

Ali beni yanına çağırdığında kalbim fazlasıyla hızlı çarpıyordu. Beni öptüğünde nefesim kesilecek sandım bir an. Aylardır bu anı bekliyorum. Eylülle hemen hemen her gece yatakta bu anı konuşup hayal ediyorduk.

Ahh Eylül. Benim sırlarımı güvenle anlattığım canım kardeşim. Keşke böyle olmasaydı. Beni bir seçim yapmak zorunda bırakmasaydın.

Ali'den nasıl vazgeçerdim ki! O benim ilk ve tek aşkımdı. Bizim aşkımız her şeyin üstesinden geldi. Esma ve Buse'nin bizi ayırmak için çabaları, tuzakları, planları ... Bunların hepsinin üstesinden geldik.

Fakat şimdi. Hayatımın en zorlu sınavını verdim. Biliyorum fazla ileri gittim. Ama Eylül'ün benim fikrimi bile sormadan yaptığı planlar fazlasıyla sinirime dokunmuştu. Ben Ali'den vazgeçmem, geçemem. Bunu en iyi bilenin de Eylül olduğunu düşünmüştüm.

Ya ben fazlasıyla yanılmıştım, yada o bi anlığına benim Ali'yi ne kadar sevdiğimi unutmuştu.

Eylül bir arabaya binip gittiğinde camdan çaktırmadan onu izliyordum. Dakikalardır ağlıyordum. Ali yanıma geldiğinde fark etmemiştim bile.

Bu çocuğun her zaman ve her şeye rağmen yine de benim yanımda olması inanılmazdı. Belki de bu yüzden aşık olmuştum ona. Bana sıkıca sarıldığında ben de onun kollarına teslim olmuştum.

Benim için endişeleniyordu. Ve ben daha şimdiden söylediklerim için, onu insafsızca Ozanla vurduğum için pişmandım. Bu kadar da sert tepki vermemeliydim.

Şimdi ne olacak? , bilmiyorum. Eylülle tekrar barışır mıyız? , bilmiyorum. Ben Eylül'ü affeder miyim? , bilmiyorum. Eylül beni affeder mi? , bilmiyorum. Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir. Ha bir de hem Ali'yi hem de Eylülümü çok sevdiğim.

Ali'den

Eylül gittiğinde Eda hala arkasından bakıp gözyaşı döküyordu. O inci tanesi gözlerinden. O inci tanesi gözlerinden o kiraz dudaklarına damlalar dökülüyordu.

Bir ara müdahale etmek istesem de onu çok iyi tanıyordum. Bu onun yaralı yüreğini daha fazla kanatmaktan öteye gitmezdi. Bu yüzden müdahale etmek yerine başını boynumun girintisine saklayarak sevgilime sarıldım.

Sevgilim? Daha önce çok iyi kankaydık Edamla. Sonra sonra ikimizde ne ara olduğunu anlayamadan aşık olduk. Of çok seviyorum ben bu kızı. Onun da beni en yakın arkadaşına, kardeşim dediği kan kardeşine tercih ederek ne kadar sevdiği belli oldu.

Hem zaten biz neler görmüştük aşkımla . O Buse denen kıza az kafa tutmamıştık. Ama yine de Eylülsüz bir tarafı hep yarım kalacak. Bunu biliyorum. Ve beni asıl kahreden de o.

Eda benim herşeyim. Madem o herkesi karşısına alarak ille de sen diyor. O zaman onu sarıp sarmalama görevi de bi zahmet bana düşüyordu. O kiraz dudaklarından bir buse alınca kim olduğumuzu, nerde olduğumuzu bir anlığına unuttum. Tek bir şeyi unutmadım. Onu ne kadar sevdiğimi. ...

Özgür 'den

Kulüpten eve geldiğimde Suzi'nin o muhteşem yemeklerinin kokusu tüm evi sarmıştı. Mutfağa girdiğimde Suzi yemek yapmaya dalmış. Elinde de yaprak. Hımm yaprak sarması , ölürüm, biterim...Arkadan dolanıp beline sarıldığımda fazlaca işine odaklandığından bir feryat kopardı. Çığlığı bittiğinde o bana hala şaşkınlığını atamamış bir şekilde söylenip

''Ödümü kopardın deli oğlan''dedi. Onun bu hallerine bayılıyorummmm.

''Yine döktürmüşsün Suzi Sultan'' dedim.