•°•°•°İKİNCİ KISIM•°•°•°

20 3 0
                                    

•°•°Bölüm On Dört•°•°

Anne.. Bu kelime benim için şimdiye kadar hiçbir anlam ifade etmemişti. Benim bir annem hiç olmamıştı ve bir anneye sahip olmak nasıl bir duyguydu bilmiyordum. Şimdiyse karşımdaki bu sarışın kadın annem olduğunu iddia ediyordu. Ona gözlerimi dikmiş bakmaya devam ederken konuşmamam canını sıkmış olmalıydı ki nefesini huzursuzca dışarı verdi.
"Bana sarılmayacak mısın, Eldalote?"
Sinirle güldüm. Ne hakla bana sarılmak istiyordu acaba?
"Beni terk edip gitmeyen bir anneye sarılmak daha mantıklı olurdu. Üzgünüm, hanımefendi ama bunca yıldır ortada yoktunuz ve inanın bana sizi gördüğüme hiç sevinmedim."
Bu doğruydu. Mutluluk hissetmiyordum. Öfke ve keder vardı kalbimde. Yorgunlukla iç çekti.
"Neler olduğunu bilmiyorsun. Bilmeden hüküm vermek her zaman çok kolaydır. Seni isteyerek bırakmadım ben. Beni seni terk etmekle suçlayamazsın."
"Neler olduğunu gayet iyi biliyorum. Çocukluk arkadaşın Lilian anlattı. Lorenzo amca da anlattı gerçi. Anlamadığım tek şey var. Neden idam cezandan kurtulduktan sonra beni yanına almadın? Ben sana hasret büyüdüm ya. Ben senin minicik bir temasına bile hasrettim. Ölmekten kurtulunca neden beni istemedin?"
Yutkundu. Yüzüne dikkatle baktım. Mavi gözlerinin kenarında yer yer siyahlıklar vardı. Bu tuhaf lekeler de neydi böyle? Bakışlarımı hızlıca ellerinde gezdirince de aynı lekelerden gördüm. Elanor bakışlarımı yakalayınca ellerini bordo pelerininin içine gizledi. Bana biraz yaklaşınca geri geri gitmeye başladım. Nefesini hüzünle bıraktı.
"Benden korkuyorsun. İşte bu yüzden seni yanıma alamadım. Eldalote, ben değiştim. Senin bebekliğindeki Elanor değilim. Kalbime kara büyü bulaştı. Kara büyü benliğimi ele geçirdi. Kontrol edemiyorum. Seni kendimden korumam lazımdı."
Başıma keskin bir ağrı girince elimi alnıma koydum. Onunla yüzleşmek çok zordu. Buradan gitmek ve yorganın altında ağlamak istiyordum. Yine de ona son sözlerimi söylemeliydim.
"Bende de kara büyü var. Yine de Elanor.." Ona biraz yaklaştım.
"Senin yaptığın gibi bebeğimi terk edip gitmezdim. Geldiğin yere geri dön. Seni görmek istemiyorum."
Kapıya yöneldiğimde kalbim paramparçaydı ama onun önünde ağlamayacaktım. Kapı kolunu açtığımda koluma bir sarmaşık dolandı. Gitmemi istemiyordu.
"Konuşmamız gereken şeyler var. Sana anlatmam gereken bir gerçek var. Bunu söylerken yüzüme bakmanı istiyorum."
Bakmak istemesem de bunu zorla yapacağını bildiğim için yavaşça ona döndüm. Şimdi sarı saçlarının üzerinde altın rengi bir taç vardı. Bu ne demek oluyordu?
"Se-sen kraliçe misin?" Dedim şaşkın bir sesle. Elanor başıyla onaylarken gözlerinden yaşlar akıyordu. Uzaktaki bir krallığın kraliçesi olmalıydı. Benim bilmediğim yerdeki bir krallığın. Elanor gözlerini silmeye yeltenmeden konuşmaya başladı. Sözleri bıçaktan daha keskin, geceden daha karanlıktı.
"Ben bir kraliçeyim. Bana taktıkları bir lakap var. Bu lakabı ben küçükken babam için kullanırdım. Beni nasıl sevmediğim biriyle evlendirirsin baba? Sen zalimsin derdim."
Nefesimin daraldığını hissederken tahmin ettiğim şeyin gerçek olmamasını diliyordum. Hayır, bu olamazdı!
"İyi biriydim ben, Eldalote. Kimsenin kötülüğünü düşünmezdim. Herkese yardım etmeye çalışırdım. Hizmetkârlar bir şeyi kırsa ben kırdım derdim ve babam hep beni cezalandırırdı. Sevgiye inanırdım. Seni ve babanı çok seviyordum. Arkadaşlarım Lilian ve Lorenzo'yu da. Sonra her şey değişti. Beni esir aldılar. Sen lanetlendin. Babana ne olduğunu asla öğrenemedim. Bir mezarı bile yok. İdam edilmek üzereydim. Aklımdan geçen tek şey sen ve babandı. Yaşayıp yaşamadığınızı bile bilmiyordum."
Nefesim gittikçe daralırken alnım terden sırılsıklam olmuştu.
"Sen zalim kraliçesin değil mi?"
Ne olur öyle olmasın. Benim annem zalim biri olamaz. Elanor gözlerini kapatıp açtı. Bana çaresizce bakıyordu ama bu kalbime işlemedi.
"Evet, ben zalim kraliçeyim."
Zaman durdu. Benim annem zalimlikte bütün diyarlarda meşhurdu. Perilerin kanatlarını kesmiş, canının istediği ormanı yok etmiş, binlerce orduyu katletmişti. Beni dünyaya getiren kadın bir canavardı.
"Sen bir canavarsın." Dedim son gücümle ve her yer karanlığa büründü.

Güneş Doğana DekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin