Part Eleven

17 4 32
                                    

Bu bölüm küfür içerebilir. Yaani haberiniz olsun. Emin değilim olmayabilirde. Ama hazırlıklı olun. İyi okumalaar ♡♡

***
Uyandım. Minho uyuyordu. Kahvaltı hazırladım. O da kalktı. Beraber kahvaltı yaptık. Sonra o uyumaya gitti, bende işe gittim. 4 saat çalışmışım. Eve geldiğimde Minho telefonla konuşuyordu. Ya da konuşmaya çalışıyor.

-Kimsiniz? Sesiniz gelmiyor. 

Birkaç kere böyle tekrarladı. Sonra hoparlörü açtı. Telefondaki kişi ağlıyordu sanki. Minho tekrarladı.

-Buyrun kimsiniz? Dalga mı geçiyorsunuz?

Karşıda ağlayan kişi yavaş yavaş konuşmaya başladı.

- M-minho, oğlum. Neredesin senin bir yüzünü göreyim. Yıllardır hasretini çekiyorum. Lütfen konuş benimle.

Minho boşluğa odaklanmıştı. Ben Minho'nun annesini hiç tanımıyorum. Hiç bahsetmedi. Kadın konuşması için yalvarıyordu. Ama o boşluğa odaklanmış, başka bir dünyaya gitmişti. Sonra Minho kendini geriye doğru çekti. Sinirlenmiş gibi bakıyordu. Annesinin son söyledikleri sonrasında epeyce sinirlenmişti.

-Ben senin annenim, bana nasıl cevap vermezsin?

-Annem mi? ANNEM OLDUĞUN YENİ Mİ GELDİ AKLINA? SEN EĞER BENİM ANNEM OLSAYDIN, ADAMLARLA FİNGİRDEŞMEK YERİNE BANA BAKARDIN! ŞİMDİ KARŞIMA ÇIKMIŞ, BEN SENİN ANNENİM DİYORSUN! BENİ UNUT. SENİN MİNHO DİYE BİR OĞLUN YOK. BENİM SENİ UNUTTUĞUM GİBİ UNUT! ŞİMDİ GİT, EVLİYKEN BABAMI ALDATTIĞIN ADAMIN YANINA!

Karşıdaki kadın ağlıyordu. Minho sinirle telefonu kapattı. Sonra ayağa  kalktı ve ileri geri gitmeye başladı. Sonra dışarı çıkacağını söyledi. Ben de gitmek istedim ama o istemedi. Bende hiç ısrar etmedim. Akşamdı. Minho gitti. Uzun süre gelmedi. Ne yapıyor acaba. Sonra Felix geldi. Olanları anlattım. Minho'nun kalmasına bir şey demedi. Bugün olanlara ise üzüldüğünü söyledi. O da güzel bir iş bulmuş, artık çalışacakmış. Yani başka şehire yerleşecekmiş. Bence o işi birkaç aya kalmaz bırakır ama neyse. Felix bavulunu hazırlamaya gelmiş. Bir yüzünü gösterip gidecekmiş. O kadar gelmedi şimdi de beş dakika durup gidiyor. Felix bavulunu hazırladı gitti. Benimle hep konuşacağını söyledi. Beni yalnız hissettirmeyecekmiş. O gerçekten iyi bir arkadaş. Felix gittikten iki saat sonra Minho geldi. Hala sinirliydi. Ateş çıkıyordu kulaklarından. Ama beni görünce sakinleşti sanki. Mutlu oldu.

-Minho, iyi misin? istemsizce sesim titremişti. Ondan korkuyormuşum gibi hissetmiş olmalı.

-İyiyim, ben özür dilerim. Senin yanında bu kadar tepki vermemeliydim. Ama sende beni anla. Yıllardır bir kere aklına gelmedim. Şimdi beni aramış, yüzümü görmek istiyor. Yine benim onun ayağına gelmemi istiyor.

-Evet, bence çok tepki verdin. Belki yıllardır seni bulmak için çabalıyordur. Numaranı yeni bulmuştur. Bunları da düşünmek lazım. Belki de bir çok zorlukla karşılaştı seni ararken. Hemen tepki verdin.

-Ama kaldıramıyorum. Yıllarca beni aramış olsa illaki bulurdu. Numaramda yıllardır aynı. Ben, ben daha çok konuşmak istemiyorum. Uyusak olur mu?

-Peki Minho, dedim ve onu benim yatağıma yatırdım. Bende Felix'in yatağına yattım. Çok yorulmuştum. Minho da yorulmuş olacak ki hemen uyudu. Bende hemen uyudum.

WITNESSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin