Bölüm-5: Kalp Krizi

235 33 8
                                    

...Rüzgar'ın anlatımından...

Bahar öylece kalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Ardından kafasını kaşıyıp küçük bir perçemini kulağının arkasına attı. Yağmur bir şeyler söylemeye yeltenmişken sınıfı Kiraz'ın çığlığı doldurdu. Bir elini kalbine götürmüş bağırıyordu.

"Ah! Kalbim! Yardım edin çok kötü bir ağrı saplandı!"

Kiraz Bahar'a dönüp ağzını oynattı fakat ne dediğini anlayamadım. Ardından Bahar sınıftan çıktı. Burada neler oluyordu böyle?

Mert öne atılarak Kiraz'ı omuzlarından tuttuğu gibi yere yatırdı. Hepimiz şaşkınca onları izliyorduk. Mert Kiraz'a derin nefes alması ve çığlık atmayı bırakmasıyla ilgili bir şeyler söylerken sınıf kapısına doğru ilerledim. Kapıdan çıkıp bir süre koridorda ilerledim. Bahar neden soruya cevap vermemişti ki? Sevdiği başka biri vardı ve bunu söyleyip beni kırmak istemiyor muydu? Çok mu belli ediyordum? Ah, ne kadar saçma şeyler düşünüyordum!

Koridordaki pencerelerden birine yaklaştım ve okul bahçesini izlemeye başladım. Arkamdan geçen birtakım ayak sesleri duysam da umursamadım. Ayak sesleri uzaklaşarak kayboldu. Merakıma yenik düşüp gözümün ucuyla giden kişiye baktığımda Kiraz olduğunu gördüm. Lavaboya dfoğru gidiyordu. Bir süre sonra ben de kendimi lavaboya doğru ilerlerken buldum. Lavaboya yaklaştığımda kulağıma Bahar'ın sesi çalındı.

"Sakin olamam Kiraz! Öğrenebilirdi!"

Ses kızlar tuvaletinden geliyordu. Daha rahat duymak için yaklaştım ve görünmemek için duvarın arkasına geçtim. Ardından Kiraz'ın sesini duydum.

"Ama öğrenmedi, benim sayemde."

Bu konuştuklarının doğruluk ve cesaretlik oyunundaki soruyla bir alakası var gibiydi. Kim, neyi öğrenebilirdi? Arkamdan gelen ayak seslerini duyunca kafamı o yöne doğru çevirdim. Mert karşımda soru sorarcasına bana bakıyordu.

"Ne yapıyorsun burada?" dedi şüpheci bir tavırla.

"Lavaboya girip elimi yüzümü yıkayacaktım." diyerek aklıma gelen ilk yalanı söylemiş bulundum.

Mert tek kaşını havaya kaldırarak konuştu.

"Ne diye burada dikiliyorsun o zaman? Girsene lavaboya."

Ne lavaboymuş arkadaş!

"Sen neden buradasın?"

Sanki komik bir şey söylemişim gibi kıkırdadı.

"Kiraz'ın sakinleşmesini sağladıktan sonra senin ortadan kaybolduğunu farkettim. Ne işler çeviriyorsun diye bir bakayım dedim. Ve tadaa! Seni yine ve yine Bahar'ı dikizlerken buldum. Şaşırdık mı, hayır. Peki yüzümü yıkamaya geldim yalanına kandık mı, yine hayır."

Arkadaşımın beni bu kadar iyi tanımasının bazı yanları hoşuma gitmiyordu. Ne zaman yalan söyleyip ne zaman söylemediğimi anlaması gibi. Ben suçlu bir çocuk gibi Mert'e bakmaya başlamışken Mert konuştu.

"Hadi yürü, sınıfa gidiyoruz. Bugünlük bu kadar dikizleme yeter."

Kafamı salladım ve beraber sınıfa doğru ilerlemeye başladık.

"Ha bu arada, bir dahakine beni de çağır." dedi Mert yürümeye devam ederken bana dönüp göz kırparak. Bu garip davranışına anlam veremeden yürümeye devam ettim.

***

Biraz kısa olmuş olabilir kusura bakmayınn

Bahar RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin