~•~•~
Davetliler evlerine uğurlanmış, veda vakti gelmişti.
Diana gözlerindeki yaşlar ile hıçkırarak önümde reverans yaptı önce "Prensesim" dediğinde sarıldım ona "En çok seni özleyeceğim Diana" dediğimde
"Sensiz bu saray cehennem gibi olacak Liliya, çok üzgünüm" dedi sesinin alçaklığına dikkat ederek. Kimse onun bana ismimle seslendiğini duymamalıydı çünkü."Beni de ağlatacaksın Diana, ne olur yapma"
Diana ile sonunda vedalaştığımda babam ve annemle yani kralla ve kraliçe ile vedalaştım. Dadı, abim ve bir kaç akraba ilede vedalaştıktan sonra kapıda duran at arabasının önündeki Victor'un yanına gittim.
Elini uzatıp çıkmama yardım etti ve arkamdan arabaya bindi. Victor'un babası ve annesi, yani Kraliçe Ophelia ve Kral Leonard bizden beş dakika önce önümüzden gitmişlerdi.
Fazlasıyla gergindim ve bunu Victor farkedip elimi tuttuğunda iyice gerildiğimi hissettim.
Eliyle yüzümü yüzüne dönderdiğinde konuştu "Rahatla, kendini kastığın on metre öteden belli oluyor" baş parmağı elmacık kemiklerime gelecek şekilde yüzümü okşadığında gözlerimi kapattım.
~•~•~•~
Akşam 23.00 sularında Cordelia'ya varmıştık, Victor elini uzatıp inmeme yardım ettiğinde bir anda başım döndü, hem yorgunluktan hem de bir anda hızlı davrandığımdan olsa gerek.
Duraklayıp Victor'a tutunduğumda "Ne oldu, iyi misin" deyip sıkıca tuttu beni. "Başım döndü, yorgunum" dediğimde "Tamam, birazdan uyursun. İyi değilsen doktor bakar" demesi ile olumsuz şekilde kafamı salladım "Uyumak istiyorum sadece"
Saraya vardığımızda gece olduğu için sadece 5-6 hizmetkar bizi karşıladı.
Benim yaşlarımda bir kız bana yaklaşıp önümde eğildi "Hoşgeldiniz prensesim, size ben hizmet edeceğim bundan sonra, adım Mary"
Ona gülümsediğimde Victor "Biz dairemize çıkıyoruz, geldiğimizi haber verirsiniz" dedi ve beni merdivenlere yönlendirdi.
~•~•~•~
Sonunda üzerimdeki gelinlikten kurtulup rahat kıyafetlerimi giyindirildim ve üzerimden büyük bir yük kalktı. Victor'un odası aşağı yukarı benim odamla aynı boyuttaydı, şık ve büyüktü. En önemliside kocaman pencereleri vardı.
Pencerenin önüne geçip baktığımda güzelde manzarası olduğunu gördüm. Arkadan bir ses geldiğinde oraya döndüm. "Beğendin mi? Manzarayı"
Kafa sallayıp yeniden manzara döndüğümde yanıma geldi ve o da benim gibi izlemeye başladı. Odayı aydınlatan mumlar ve şöminenin ateşi dışında ay ışığıda direkt odaya vuruyordu.
"İyi misin biraz daha? Aşağıda iyi gözükmüyordun" deyip bana iyice yaklaştığında kafa salladım "İyiyim, ama fazla gerginim. Saraydan dışarı çıkmayan bir Prenses için Başka bir kraliyete gelmek pek gerici oluyor malum"
Eliyle önüme gelen saçları arkaya itip boynumu açık bıraktı. Saçlarımı severken yüzünü yüzüme fazla yaklaştırmıştı. Bana fazlasıyla yakın davranıyordu ama ben hala bu seviyeye geldiğimizi sanmıyorum, daha onu sevdiğime bile emin değilken bu kadarına gerek yoktu.
Yakınlığımız beni gererken fısıldadım "Ne o öpecek misin beni?"
Yarım bir gülüş atıp kalın sesiyle fısıldadı "Neden olmasın?"
Bir iki adım geri gittiğimde affalladı.
"Çok yorgunum, uyusak iyi olacak" dediğimde sadece kafa salladı. Yeni yatağıma doğru yürüdüm ve yorganın altına girdim zaman kaybetmeden.
Devamında uykuya dalmam çok uzun sürmedi normal olarak.
~•~•~•~
Aşağıdaki yıldıza dokunmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liliya | Tarihi Kurgu
Historical Fiction"Beni sevmeye çalışın Prensesim, çünkü ben şu bir ayda bağımlısı oldum gözlerinin ve aşk bir iki kat ötesidir sevginin" Madeline krallığının güzide prensesi, Kralın, ve Kraliçenin tek kızı güzeller güzeli Liliya, Cordelia krallığının prensi Victor i...