15

1K 73 8
                                    

~•~•~
Selamlar! Öncelikle okuyan herkese çok teşekkür ederim, lütfen eğer bölümleri beğendiyseniz oy atın, emin olun bu hem benim emeğim hem de kitabın başarısı için çok önemli. Ayrıca kitap 1K olmak üzere ama hiç yorum yok lütfen hayalet okuyucu olmayın hepinizi öpüyorum ve bölümün tadını çıkarmanızı umuyorum <3

At yarışından sonra akşam yemeği yedik her zamanki gibi. Kraliçe yarın kraliyetten yeğenlerinin benimle tanışıp arkadaşlık etmeye geleceğini söyledi. Bugün duyduğum en güzel şeydi sanırım.

Madeline'e dair en özlediğim şey kuşkusuz arkadaşlarımla yaptığımız çay saatleri ve aynı zamanda yaptığımız işlemelerdi.

Bana arkadaşlık edebilecek saray dışında olan biteni anlatacak dedikodu arkadaşları şarttı, bir prensese göre fazla arkadaş canlısı olduğuma eminim.

Dairemize çıkma vakti geldiğinde ufaktan gerilmeye başlamıştım, biliyorum Victor iddiayı kazandığını yüzüme vurup piyano çalmamı hemen isteyecekti.

Onunla yakınlaşmak istemiyorum, yakınlaşmakta zaten kalbimi dışarıdan atıyormuş gibi hissetmeme neden oluyordu.

Victor'u elinde şarapla yukarı çıkarken gördüğümde göz devirip yanına gittim.

"İçme şunu, çok içiyorsun Victor"

Dediğimi duyup bana döndü merdivenden çıkarken
"Şarabımla alıp veremediğin ne tam olarak"

Odamızın önüne geldiğimizde muhafızlar kapıyı açtı. İçeri girdiğimde konuştum "Migren için ilaç kullan, şarap içerek alkoliğin tekine dönüşeceksin"

Dediğim şeyle kaşını çatıp yaklaştı "Hm? Benim hakkımda birilerinden bilgi alıyorsun anlaşılan"

"Öyle ya da değil, ilaç kullan masaj yaptır ama bu kadar içme hoşuma gitmiyor"

Çakırkeyif bir şekilde yanıma iyice yaklaştı, önümdeki saç tutamlarını kıvırarak konuştu "Karım içmemi istemiyor, beni kısıtlıyor hm?"

Ben cevap vermeden arkasını dönüp odamızdaki yeni piyanoya oturdu.

Çalmaya başladığında gülümsedim, yavaştı ama hiç fena değildi. Piyanonun üstündeki şarabı elime aldım, dibindeki şarabı kafama dikip bardağı boşalttım.

Tuşlardaki elini durdurup bana baktı "İçiyordum onu"

"İçme diye içtim zaten, yeter bugün bu kadar"

Gömleğinin ilk birkaç düğmesini açıp piyanoya döndü. Sevdiğim bir şarkıyı çalıyordu ama bir profesyonel gibi çalmadığı için kulağıma sanki başka şarkıymış gibi geliyordu.

"Bu şarkı böyle çalınmaz biliyorsun değil mi?"

"Sarhoşum Liliya"

"Tamam sarhoşsun ama hızını ayarlayamıyorsun ayrıca parmaklarını yanlış kullanıyorsun yani-"

Kendimi konuşmaya kaptırmışken kolumdan kucağına beni çekmesiyle hiç şaşırmadım. Zaten bekliyordum ama onun dizleri üzerinde bu kadar yakın olmak çok garip hissettiriyor haliyle.

Dalgalı saçları yüzüme değerken çenesiyle boynuma yerleşti ve kıkırdadı "Sakin ol güzelim"

Sağol ya baya yardımcı oldun sakin olmama

Ellerimi piyanonun üzerine koyup çaldığı parçayı bir de profesyonel ellerden dinlemesini sağladım.

Parçaya girdiğimde güldü "Woah her konuda bu kadar iyi olman çok garip"

Parmaklarımı hızlandırıp nakarata girdiğimde boynumdaki saçları gıdıklıyordu beni.

Müziği yarıda bırakıp ellerimi çektim, kokusunu alırken, saçları boynuma değerken ve en önemlisi dizlerindeyken odaklanmam imkansız.

"Çok iyiydi niye durdun? Bu parçayı ilk kez böyle iyi çalan birinden dinledim"

Kucağında yan dönüp yüz yüze gelmemizi sağladığımda elini belime atıp düz durmam için destek verdi.

Yüz yüze geldiğimizde konuştum "Öyle mi? Piyano çalan kızlarla pek ilgiliymişsin, daha iyilerini dinlemişsindir"

Yarım ağız gülüp belimdeki elini sıkılaştırdı ve dudağıma fısıldayarak konuştu "Benimle ilgili her şeyi kimden öğrendin bilmiyorum ama sorsan söylerdim bunları güzelim. Ayrıca, kraliyetin en iyi piyano çalan kızıyla evliyim emin ol" dudağıma çok yakındı, geri çekilemiyorum, belimdeki elleri sıkılaşıyor.

Kalbimin hızı artarken elimi göğsüne koydum, onun kalbininde benimkinden farkı yoktu.

Geri çekilmek istiyorum, ama izin vermiyordu. Dudağını dudaklarıma kapattığında gözlerimi kapattım.

Bir öpücük kondurup geri çekildiğinde alnını alnıma yasladı. "Şarabımı bitirdin ama dudaklarında sarhoş olmama yardımcı oluyor Lili"

"Ne zamandan beri halk sarhoş bir kral ister oldu?"

"Ben prensim henüz"

"Ama babanın tek oğlusun Victor"

Dediğimle gülüp boynuma kafasını gömdü. Sarhoştu, ama bu kadarı bile yetmiyordu ona.

"Seni öpmek istiyorum" diye fısıldadığında "Hayır Victor çocuk gibi her istediğini alamazsın. Uyuyacağım, sende uyuyacaksın"

Homurdanıp dudaklarını boynuma bastırdığında kalbim dudaklarını bastırdığı yerde atıyordu sanki.

Bir şekilde kurtulup kucağından kalktıktan sonra yatağa götürdüm yine dünkü gibi. Bende üstümdekilerden kurtulup geceliğimi giydikten sonra odadaki mumları üfleyip söndürdüm.

Yatağa yatıp topladığım saçlarımdaki tokayı çıkardım, uzun zaman toplu durduğu için dalgalı bir hale gelmişti.

Tam arkamı dönüp uyuyacaktım ki belime sarılan ellerle nefes verdim. İlgi delisi diyebilirim Victor için, sürekli ilgi istiyor ve ilgi veriyor.

Burnumun ucundaki çıplak boynundan kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Seni seviyorum" diye fısıldayıp belimdeki elini sıkılaştırdığında gülümsedim, sarhoş halini ne yalan söyleyeyim seviyorum.

Sarhoşken inatçı değil, kısıtlayıcı değil, sinirli değil en önemlisi bir prens gibi değil.

Bu hareketleriyle etkilenmiyorum desem yalan olur, kim olsa etkilenirdi. Ama o ne kadar bana aşık gözlerle baksada ben onu daha hiç tanımıyorum, ona sadece yabancı gözlerle bakıyordum.

Belimdeki ellerini geri çekmeyeceğini anlayınca gardımı indirip boynuna kafamı koydum ve gözlerimi kapadım.

~•~•~

Aşağıdaki yıldıza dokunmayı unutmayın!

Liliya | Tarihi KurguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin