• Geceye doğru, Prenses Elizabeth'in sarayı
Prens Darcy'i görmem üzerinden bir saat kadar geçmişti ama Samuel'in dediğine göre hala saraydaydı.
Elimdeki şarap kadehinden bir kaç yudum aldım ve yanımdaki tezgaha bıraktım, bugün bitmek bilmiyordu. Victor'a baktığımda birkaç kadın ve birkaç erkeğin olduğu bir grubun içinde bilmem kaçıncı içkisini içiyordu.
Sinirle soluk verip yanına gittim, gruba gülümseyerek Victor'un yanında yer aldığımda ben canımın tehlikede olması ile gerilirken Victor halinden memnun görünüyordu.
Yanına gelmemle kafasını bana çevirdi Victor "Bir şey mi oldu?"
Ne demek bir şey mi oldu? Hiç bir şey olmamışcasına konuşması beni gittikçe dahada sinirlendiriyordu.
"Kocamın yanına gelmem için bir şey mi olması gerek, ayrıca hala çok gerginim Victor"
Nefes verip eliyle omzumu tuttuğunda titriyordum, bu hem sinirden hem de etraftaki şövalyeler ve Darcy yüzünden gerildiğimden oluyordu.
Saat geçiyordu ama orkestra yeniden bir parça çalmaya başlamıştı. Victor elini belime dolayıp "Liliya, sakinle lütfen ben buradayken kılına zarar veremezler güzelim" dediğinde gruptaki bir kaç göz bizi bulmuştu.
[medyayı kaydırıp müziği açabilirsiniz]
Dediğine sadece susup yarım ağız güldüğümde elimi kavradı [bölüm başındaki gif] "Bak müzik başladı, madem elini bıraktığımda güvensiz hissediyorsun. Dans edelim ha? Geldiğimizden beri dans etmedik"
"Ah, Victor bilmiyorum"
Sözüm daha bitmeden gruba "Gençler, izninizle karımla dans edeyim biraz ha" dediğinde herkes bize gülümseyerek bakıyordu.
Beni piste götürdüğünde hala yüzüm asıktı. Belimi kavrayıp diğer eliyle elimi tuttuğunda nefes verdim. Ne yaptığını biliyordu, güvende hissettirmeyi biliyordu gerçekten.
Gözlerine baktığımda gülümsedi ve belimdeki elini iyice çekip yüzlerimizi yaklaştırdı. Ritim ile hareket ederken fısıldadı "Güzelliğinle herkesi etkiliyorsun Liliya, salondaki tüm erkekler sana bakıyor. Hepsini kılıcımdan geçirsem rahatlar mıyım, yoksa dudaklarınla dudaklarımı mühürleyip gösterir misin onlara kimin olduğunu?"
Nefeslerim hızlandı, kulağımın arkasına saçları değiyordu ve beni huylandırıyordu.
Dediğine gülüp kafamı olumsuz anlamda salladım "Bunlar ucuz numaralar prens, tüm kızlarında seni izlerken gözü kamaşıyor fakat bana bakışların onları susturuyor bile"
Kahkaha atıp dudaklarını alnıma bastırdı. "Bakıyorumda korkudan titrerken elini elime kenetlemiş Liliya gitmiş?"
"Benden aşk sözcükleri duyman için biraz erken, alış bunlara Victor"
"Neden beni sevmiyorsun, bu sefer ciddiyim"
"Seni seviyorum, ama sana aşık değilim. Çünkü senin bana aşık olduğuna ikna olamıyorum ve seni neredeyse hiç tanımıyorum henüz Victor"
Beni etrafımda çevirip bir sağa bir sola hareket etmeye devam etti.
"Elini çabuk tut derim Lili, kraliçe ve kral onlar için bir oğlan doğurmanı istiyor"
"Ya oğlan doğuramazsam?"
"O zaman kızımız babasının prensesi olur ve biz bir çocuk daha yaparız. Bilirsin, kraliyet için bir oğlan doğurmak zorundasın"
Dediklerine kaşlarımı çatıp "Yeterli, sus" dedim ve ellerimi açıp yanlara uzattım, o da aynısını yaptığında beni yeniden kendine çekti ve kulağıma fısıldadı.
"Şimdi eve döneceğiz, bizimle birlikte bir çok asker bize eşlik edecek. Korkacak bir şey yok."
Dans bittiğinde dediklerine kafa salladım.
~•~•~
Prenses Elizabeth'e veda ettikten sonra kapüşonlu pelerinimi giydirildim, Cordelia bugün çok soğuktu. Yağmur başlamadan saraya varmak istiyorum.
Victor benim gibi kapüşonu kafasında at arabamın önünde beklerken yanına gittim. Destek olmak için kolunu uzattığında ona tutunup arabaya bindim.
Arkamdan bindiğinde atlar koşuşturmaya başladı bile. Derin bir nefes aldım, yol karanlıktı ama etrafımızdaki atlı askerleri görebiliyorum.
Bir süre gittiğimizde yolu yarılamıştık artık, yol ayrımında bir anda duran atlar ile hızlıca kafamı Victor'a çevirdim.
İşte beklediğimiz olmuştu, Darcy yolu kesti.
Nefeslerim hızlanırken "Bir bakıp geleceğim, korkma bu kadar askerle bize hiç bir şey yapamaz"
dedi ve at arabasından inip kendi atına bindi Victor.Victor'dan ~•~•~
Yanında bir kaç adamla yolumuzu kestiğini gördüğüm Darcy yolun sonundaydı.
Samuele "Yürü gidelim, derdi neymiş bakalım"
Dedim ve at arabasını arkamızda bırakıp yanına gittik."Oo Prens Victor, neden söylemiyorsun baloya geleceğini? Size bir düğün hediyesi alırdım."
"Ne var Darcy? Ne istiyorsun gece gece"
"Karınla ne güzel dans ettiniz öyle, gözlerim yaşardı gerçekten. Liliy-
"Adını ağzına bile alma derim, ne istiyorsun?"
"Taht için senin canını alacağım gibi karını da elinden alacağım Victor. Ayağını denk al derim, ne bu krallığı ne de mutlu olmayı sana reva görmeyeceğim"
"O gün geldiğinde bu laflarını hatırlamanı isteyeceğim abiciğim, eğer oğlumuz olursa adını Darcy koyarım merak etme. Ölmüş amcasının adını yaşatır"
"Senin için fazla iddialı sözler bunlar Victor, dikkat et çakılma"
"Her neyse, şimdi çekil yolumuzdan. Eğer konuşmak istiyorsan yeri değil, Liliya'yla uğraşmayı kes"
Dediğime kahkaha atıp "Daha çok görüşeceğiz kardeşim" dedi ve yanındakiler ile yol ayrımına doğru atlarını sürmeye başladılar.
Uzunca bir nefes verip atımı at arabasına doğru çevirdiğimde Liliya'nın dışarı çıktığını gördüm. Kortuğu gözlerinden belliydi.
Atımdan indiğimde hızlı adımlarla yanıma gelip boynuma sardı kollarını. İnce belini kavrayıp boynunda derin bir nefes aldım, rahatlamak için sadece buna ihtiyacım olduğunu artık çok iyi biliyorum
"Neden dışarı çıkıyorsun, sana bir şey olabilirdi Liliya"
Boynumdaki ellerini yüzüme koydu, önümdeki saçlarımı ittirdi,"Senin için korktum"
"Şşşh, bir şey yok hadi binelim" dedim ve yüzümdeki ellerinden birini alıp üzerine bir öpücük kondurdum.
~•~•~
Sürekli dans sahnesi yazıyorum sıkılmıyorsunuz umarım AHAHWKSLKF
Yani böyle davetler ve balolar kraliyette olur, alışın bunlara :3Aşağıdaki yıldıza dokunmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liliya | Tarihi Kurgu
Historical Fiction"Beni sevmeye çalışın Prensesim, çünkü ben şu bir ayda bağımlısı oldum gözlerinin ve aşk bir iki kat ötesidir sevginin" Madeline krallığının güzide prensesi, Kralın, ve Kraliçenin tek kızı güzeller güzeli Liliya, Cordelia krallığının prensi Victor i...