12

1K 74 13
                                    

~•~•~

Gözlerimi araladığımda uzun yıllar sonra ilk kez başka bir tavana bakarak uyanmıştım.

Soluma döndüğümde yüz üstü yatan ve üst vücudu çıplak olan Victor'u görmemle kaşlarımı çattım. Nefeslerim hızlanırken beklemediğim görüntüyle afallamıştım.

Evet bu şuan çok olağan bir sahne ama bir anda bir hafta içinde evlendirilince böyle şaşırmamın normal olduğunu kendime söyledim içimden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evet bu şuan çok olağan bir sahne ama bir anda bir hafta içinde evlendirilince böyle şaşırmamın normal olduğunu kendime söyledim içimden. Ya da kendimi inandırdım emin değilim.

Mürebbiyeler hala bizi uyandırmadığına göre saat çok erkendi. Sağımdaki komodine bıraktığım kitabımı elime aldım ve kaldığım sayfayı açtım. Yeniden uyuyabileceğimi sanmıyorum.

Yarım saat kadar okuduktan sonra yataktaki hareketlenme ile uyandığını anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yarım saat kadar okuduktan sonra yataktaki hareketlenme ile uyandığını anlamıştım.

"Aah, kuşlar uyanmadan uyanıp kitap mı okuyorsun cidden" boğuk sesine gülümsedim, uyanıncaki ses tonu hoşuma gitmişti.

Kitabı bırakıp arkamı döndüm ve yüz yüze gelmemizi sağladım. "Yerimi yadırgadım, ayrıca bir prenses her zaman erken uyanmalıdır beyefendi"

Bana gülüp "Hm? Öyle mi" deyip alınlarımızı birbirine değdirip kıkırdadı, ve dudaklarıma yakın bir yerde derin derin nefesler aldı. İçi gidiyordu hissediyorum ama istediğini vermeyeceğim.

"Evet öyle, centilmen bir Prens için fazla bilgisizsiniz"

Eliyle burnumu sıkıp güldüğünde buna bir son verip oturur pozisyona geçtim.

O da kalktığında tüm üst vücudunu bana sergilemiş bulundu. Kaslı gövdesini görmem ile "Üzerine bir şeyler giy Victor" dediğimde saçlarını arkaya savurup güldü, "Güzelim buna alışmaya başlamanı öneririm"

~•~•~

Sabah ilk iş olarak kral ve kraliçenin eteğini öptük, Kraliçe Ophelia çok güzel ama otoriter biriydi. Kral Leonard ise daha samimi hissettirdi.

Victor ile sarayın ortak alanındayken kraliçe Ophelia geldi, önünde eğildiğimde hizmetkar elindeki kadife kutuyu açtı. Her yeri mücevher olan bir taçtı. "Liliya, bu senin artık, bu tac bana kayınvalidemden kalmıştı. Artık senindir"

Gülümseyip teşekkür ettiğimde bizi yanlız bıraktı. Victor bana dönüp "Hadi sana sarayı gezdireyim Lili" dediğinde etrafıma baktım birisi duydu mu diye.

"Ne oldu?"

"Bana herkesin içinde Lili deme, soylu olduğumuzu unutuyorsun sanırım"

"Sadece ikimiz varken mertebeleri unutalım Liliya"

Dediğine sadece güldüm ve sustum

~•~•~

"İşte Cordelia Sarayı'nın meşhur kütüphanesi"

Hayranlıkla etrafa bakarken ağzım açık kalmıştı.
"Burası mükemmel, hayal ettiğimdende güzel"

medya ; saray kütüphanesi

"Beğeneceğini söylemiştim"

Hemen adımlarımı hızlandırıp rafların arasına girdim. Bizim kütüphanede olmayan onlarca kitap vardı. Elime bir kitap alıp kütüphanede derinlere gittiğimde konuştum "Sever misin sende okumayı"

Ses gelmeyince arkamı döndüm, Victor yoktu. Kütüphanede  koridordan koridora gidersem böyle olur tabi. Elimdeki kitapla geldigimiz yere doğru yürürken rafların arasına çekildim.

"Buradayım" raflara yaslanmış bir şekilde beni tutan Victor'a baktığımda nefes verdim "Korktum Victor" deyip nefesimi düzene sokmaya çalışırken belimdeki elini sıklaştırıp kulağıma yaklaştı.

"Bu kraliyette ben varken hiç bir şeyden korkma, sana bir şey olmasına asla izin vermem"

Karnımda uçuşan kelebekler nefes nefese olmamı sağlıyordu. Sadece içgüdülerim ile elimdeki kitabı bırakıp kollarımı boynuna doladım.

"Şövalyem misin şimdide?"

Artık vücutlarımız tamamen birleşmiş dudaklarımız arasında milimler vardı.

"İstersen şövalyen de olurum Prensesim"

"İstersen Prensin olurum"

"İstersen sana arkadaş olurum"

Burnunu kulağımın arkasına getirdiğinde yine konuştu "İstersen aile olurum sana Liliya"

Kütüphanenin kapısı tıklanarak açıldığında ayrıldık. Şövalye kılıklı bir genç içeri girip ikimizin önünde eğildi. "Prensim, atış talimleriniz için geldim. Bayadır aksatıyorsunuz"

"Ah, doğru söylüyorsun Samuel, bugün yapalım"

Samuel dediği adam bana dönüp eğildi "Prensesim, hoşgeldiniz, sizi görmek büyük şeref. Ben Samuel, prensin en yakınıyım. Aynı zamanda Prens Victorun ve sizin korumanızdan sorumluyum"

"Memnun oldum Samuel"

Sonrasında ikisi ok atışı talimi için çıktılar bense kitabımı alıp daireme çıktım haliyle.

~•~•~

Victor'un ağzından •~

Elimdeki yayı gerip oku bıraktığımda hedefe yakın bir yere isabet etmiştim. Diğer oku yerleştirirken Samuel konuştu.

"Prensim, prensesle çok yakışıyorsunuz. Endişelerinizin yersiz olduğunu görüyorum, dünya güzeli bir kadın"

Dediğine gülüp yayı bir kez daha gerdim ve fırlattım, bu sefer hedefi tam vurduğumda Samuele döndüm.

"Biliyorsun Liliya ile küçüklükten tanışırız, endişelerim anlaşamama konusundaydı. Yavaş yavaş aşıyoruz onuda."

"Prensim sizi uzun zamandır ilk kez böyle zevk içinde görüyorum, kıskandım doğrusu"

"Ahahahha Samuel senide evlendireceğiz merak etme. Sana güzel bir düğün yapacağım"

Bir saate yakın talim yaptıktan sonra, karşılıklı kılıç talimi yaptık Samuel ile. Akşam olmak üzereydi artık,

~•~•~

Aşağıdaki yıldıza dokunmayı unutmayın!

Liliya | Tarihi KurguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin