10|Kalpsiz

163 17 0
                                    

Jungwon
Biri sizin için çabalıyor ama karşılık göremiyorsa,ümidi keserdi.
Doğal olarak,kimse boşuna çabalayacak kadar enayi değil sonuçta.

Tahmin edersiniz bir çok kez hapishane ortamını gördüm,sorgulara alındım ama hiçbirine tepki vermedim.
Konuşmadım,ümitlerini kesmelerini istedim.

Herkes kesti,kardeşim bile.Ama buradaki çoğu kişi için sıradan olan biri ümidini kesmeyerek benim için özelleşmişti.

Jay.

Gözlerinde her konuşmamızda o kararlılığı görüyordum,sinirlense bile kolay kolay belli etmiyordu.
O aptal Heeseung'un kurduğu düzene adalet diyerek,kendince adalet sağlamaya çalışıyordu.

Haklıydı,onun gözünde insan katleden bir canavardan farklı değildim.

Hayatımda kimseye ilgi duymadım çünkü bence aşk birine ilgi duymak,ondan hoşlanmak değildi.
Biri için gerçekten çabalamaktı,yaralarınızı herkes sarabilirdi.

Aşk ilacınız olur ya bazen.

Kimse durup dururken yaralanmazdı neticede,bir hata yapmadan yaralanamazsınız.

"Başın yanacak biliyorsun değil mi?Bir mahkuma yardım ediyorsun birinin emri olmada-"
"Sana yardım etmezsem Jay beni 32 parçaya böler 4 bir yana da dağıtır,bence bu başımın yanmasından daha kötü"
Çocuğun dediğine sırıtmadan edemediğimde bileklerimdeki kelepçeden kurtulmanın verdiği rahatlık hissiyle derin nefes verdim.

"Bileklerin iyi gözükmüyor,sarsak iyi olur"
"Bugün duruşmam var sanırım beni sen götüreceksin,Jay yok mu?"
"İzin günü o yüzden uyuyor,tahmin edersin bir kaç gün ard arda nöbet tutmak yorucu oluyor"
Koluma girip beni odadan çıkarttığında gözleri sürekli etraftaydı.
Revire gittiğimizde ben bulduğum sandalyeye oturmuştum.
İsim kartına bakıp isminin Jake olduğunu öğrendiğim çocuk sargı bezini bileklerime sardığında ben bileklerime bakıyordum.

"Jay ile yakınlığın ne?"
"İş arkadaşıyım,şakasına kocasıyım derdim de benim ağzıma sıçarsın"Sesli güldüğümde sonunda ayağa kalkmıştım.
"Bunu daha sonra gardiyanlardan birine söyle eğer yanında olmazsam bileğindeki yaraları temizlesinler"
Cebindeki kelepçeyi istemeyerek bileğime taktığında revirden çıkmıştık.

Jay
Uyandığımda saat neredeyse akşama geliyordu,acele etmeliydim.
Kalkıp hızlı bir duş aldıktan sonra üstümü giyerken telefon mesajlarım susmuyordu.

Acaba Jungwon'a bugün kim göz kulak olmuştu?

Duruşma öncesi ifade almam gerektiği için her zaman olduğu gibi sorgu odasına gittim.
Kapıyı kapatıp Jungwon'un karşısına oturduğumda bileklerindeki sargı gözüme batmıştı.
"Bileklerine ne oldu?"
"Kelepçe kesti birazcık,sarı saçlı bi çocuk yardım etti"Sandalyesini yanıma getirip oturduğunda bileklerini nazikçe tutmuştum.
"İzin günün olduğunu da öğrendim,nöbetlerden dolayı yorgun düşüyormuşsun"
"Jake ile konuştun değil mi?"
"Orasını boşversene özledim seni"

Ellerini yüzümde hissettiğimde odağım gözleriydi.
Bana bakışları arzu doluydu,bir sürü duygu barındıyordu.
"Buradan çıkmayı en çok seni istediğimde öpebilmek için istiyorum"

"Bugün ki duruşmayla buradan çıkabileceğini biliyorsun bence"
"Dudakların ayrı bir güzel sanki bugün,benim dudaklarımın üstünde daha güzel duracağına eminim"

Koğuşları kontrol edip dinlenme odasına gittiğimde Niki ve Yeonjun bu sefer pizza mı lahmacun mu kavgası yapıyordu.
"Soobin neden sana baktı acaba zevksizsin sen"
"Beynimi siktin 2 dakika sus 2 dakika"

Jungwon'la kendimi boş bi hücreye mi kitleseydim buraya gelmek yerine.

Onlar konuşmalarını bitiremeden Jake elinde çantayla hışımla içeri girdiğinde hepimiz irkilmiştik.
"Noluyo lan Jake iyi misin sen"
Jake eşyalarını çantasına koymaya başladığında gidip bileğinden tutmuştum.
"Jake bi sakinleş ne oluyor?"
"Sakinleşemem tamam mı?!Sırf birine yardım ettim diye bunca emeğimi hiçe sayarak beni kovamaz!"
Çantayı yere fırlattığında gözlerindeki doluluğu görüyordum,sinirliydi aynı zamanda kötü hissediyordu.
"Ne?"
"Jungwon'un kelepçesini izinsiz açtım diye işimden oldum bir de üstüne bunlar sicilime işledi,duyuyor musun üstüne soruşturma açtı sıçtı hayatıma!"

Say Yes|jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin