3|Siyah ve Beyaz

194 20 12
                                    

Dokuz Canlılar

Jay
Bana bakın hepiniz durağa gelin ordan alcam sizi

Soobin
Kız istemeye mi gidiyoruz amk

Sunghoon
GERİZEKALI ARADIM ACMIYOSUN SEBEBI NE

Soobin
Ismail dinliyordum

Sunghoon
26 kez aradım amk 26 KEZ 26 BAK 6 DEĞIL 26

Soobin
Yeni uyandım napayım amk

Sunghoon
Şu telefonlara az erken bakmayı dene

Soobin
İsmail dinlicem sg

Sunghoon
SABIR İSTİYORUM

Jake
Savcım çok gerginsiniz bu aralar papatya çayı yapayım mı size?

Sunghoon
Boşversene papatya çayını sen gel

Niki
AY İSYAN MI BASTIRCAZ

Jay
HE

Niki
Peki kırmızı mı giyeyim siyah mı

Heeseung
Kefen giy sen giymeyeceksen de ben giydiricem bi uyutmadınız

Niki
Başsavcım derseniz sizi de alalım

Jay
Servis miyim ben piç

Yeonjun
Nerdesiniz amk

Jay
Durağa gel dedim ya mal

Yeonjun
Amk ebesinin nikahında durak üşenirim ben evimden alsana beni

Jay
Soobin geldi gelmiosan seni almadan gidicem

Yeonjun
HE SOOBIN DESENE YA UÇUYORUM HEMEN


Arabayı durakta durdurduğumda Jake önde oturuyodu.Yeonjun ve Soobin arkaya oturduğunda Niki ön koltuk kavgası derdindeydi.
"Ya in ben binicem öne"
"Nah inerim geç arkaya"
"Ya banane bi kere bineyim nolur"
"Geç arkaya küçüksün sen"
"Benden sadece 3 yaş büyüksün"
"Sende 3 yaş küçüksün"
"Ya Jake hadi ya"
En son Yeonjun Niki'yi kolundan tutup zorla arkaya oturttu.

Sonunda cezaevine geldiğimizde arabadan inmiştik.
"Lan soğuk burası"
"Sana kalın giyin dedim demi artist gibi geziyosun sonra üşüdüm"
Soobin üstündeki montu Yeonjun'a verirken bi yandan da içeri giriyorduk.

İçerisi tam bir kaostu.Etraf savaş alanı gibiydi.Herkes sorumlu olduğu koridora gittiğinde ben tek kalmıştım.
Reviri kontrol etmek için girdiğimde sadece bir kişi dikkatimi çekti.
Sadece biri vardı.
Jungwon sedyedeydi.
Anında yanına gittiğimde gözleri hafif aralıktı.

"Jungwon iyi misin sen ne oldu?"
"Çok mu merak ettin beni?"
"Jungwon şaka sırası değil bir şeyin var mı ciddiyim"
"Iyiyim be nolcak bana"
"Sen sedyedesin ben değilim"
"Yanımda senin için yer var ama hemşireler bu hali görürse fazla hoşlanmazlar"
Güldüğümde onun yüzüne bir gülümseme yerleşmişti,doğrulduğunda yüzü bana çok yakındı.

Yüzünü çok net görebiliyordum,kedi gözleri yüzümü inceliyordu.
Dudağının kenarındaki ize gözüm takılmıştı.
Elim yüzüne gittiğinde ateşinin olduğunu anlamıştım.
"Yanıyorsun ateş düşürücü verdiler mi"
"Boşver ateş düşürücüyü gel beraber yanalım"
"Sen bi şu revirden çık da,ateşin geçsin"

Ayağa kalktığımda bileğimi tuttu.
"Yarın gelecek misin?"
"Senden sorumlu kişi benim bu yüzden evet"
"Gelirken bana çilek getirsene"
"Kurye miyim ben"
"Kırk yılın başı canım istiyo ya"
"Ay tamam sus getiririm"

Hemşireden sağlık raporunu alıp revirden çıktım,Heeseung'a raporu bırakıp eve giderken aklımda tek şey vardı.
Jungwon.
Aklımda onun olması çok saçma,bir sürü mahkumdan sorumlu oldum o niye bu kadar farklı geliyor?
Ona canavar dediğim için vicdan azabı çekiyordum.
"Jay?İyi misin sen?"


Sunghoon arkamdan gelip bana yetiştiğinde ellerimi cebime koydum.
"İyiyim uykusuzum biraz,sen yürüyüş yapmak istedin heralde?"
"Kafam çok dolu ya,her şey çıkmaza girmiş gibi"
"En son ilkokulda bunu demiştin çünkü ödevi yetiştiremedin"
"Bilmiyorum ya,ben bi değişik oldum bu aralar iyi miyim kötü mü bilmiyorum"
"Sahile gidelim mi?Dertleşiriz biraz"
"Çok iyi olur"

Sahilde rastgele bi yere oturduğumuzda Sunghoon iç çekmişti.
"Bişey dicem ama kızma tamam mı?"
"He paşam"
"Şimdi diyelim iş yerinden birine aşık oldun ne yapardın"

Say Yes|jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin