15

7.8K 371 23
                                    

Yanına ulaşan nefes nefes asker e döndü hemen Timur .

" Komutanım revir görevlileri geldi . Odanızdalar. "

"İzmirden bir haber yok mu ?"

" Yok komutanım ."

" Sana haber gelene kadar ayrılma demedim mi ben ha?"

Elindeki tozları sertçe askerinin üstüne sildi .
Bir cevap alamamasına ise daha da çok sinirlendi.

" CEVAP VERSENE AMINAKODUĞUM !
SANA VERDİĞİM EMRİ SİKLEMİYOR MUSUN  ?"

Bütün bahçede duyulan bir kükreme gibiydi adeta . Ki birkaç asker tedirginlikle dönüp bakmıştı ancak kendilerine de çatması riski ile görmemiş gibi yapıp uzaklaştılar .

Posta ise özellikle göz teması kurmamak için tam olarak önüne bakıyor ve duruşunu korumaya çalışıyordu. Timur komutanın sinirli haline özellikle şu andaki gibi haline denk geldiği için de şansına sövüyordu. 

Ama kendisi söylemişti ilk benim odama gelsinler diye . Sonra da haber gelesiye kadar odadan ayrılma demişti. 

Hangi emrine uyması gerekiyordu ?

Şu an yanlış olanı çok net anlamıştı tabi ama geç olmuştu biraz. 

Tam dibine kadar giren komutanının sert solukları yüzüne vururken tedirginlikle saniyelik göz teması kurabildi .

Kurduğuna kurmadığına da pişman olmuştu .

Öfkeli bir boğa gibi olan komutanı onu boğazından kavramış ve yere itmişti .

" 300 şınav artı askeriyenin etrafında 100 tur . Başla . "

" Sakın yanlızım diye heveslenme . Kameradan izleyeceğim seni . Tek bir hatanda diskodasın duydun mu emire itaatsizlikten . "

Odasına ulaştığında onu bekleyen iki görevliyi hızlıca kovdu ve sandalyesine yeniden kuruldu .

Sızlayan omuzunu birkaç kez ovaladı ve telefonunu kontrol etti . 
Bildirim yoktu. 

Saat öğlen 12 'ye gelmişti ve Ardenden saatlerdir haber alınamıyordu .

...

Bilmediği başka bir caddeye saptı yalpayarak .
Kafasındaki şapkayı çekiştirdi biraz ve  sadece önüne bakmaya devam etti .

Saat kaçtı?

Şu an neredeydi ?

Dün ne yapmıştı?

Peki nereye gidiyordu ?

Hiçbir şey bilmiyordu . Yavaş adımları tamamen durdu , kendini yere bıraktı ve sırtını bir yere dayadı .

Hava kararmıştı.  Şimdi fark etmişti. 
Anlık bulanıklaşan görüşü ile kafasını eğmiş ve gözlerini ovuşturmuştu biraz .

İlk gördüğü ise yere damlayan kandı . Korkuyla eli burnuna gitti ve sıkarak kafasını geri kaldırdı. 

Burnu neden kanıyordu durduk yerde ?

Hiçbir şey hatırlamıyordu.
Burası neresiydi , evi neredeydi ?
Başı da ağrıyordu...

Yanından geçen tek tük insana kaydı bakışları.  Biraz ileride de ana cadde vardı .

Oraya gidecekti .

Yavaşça ayağa kalktı ve bir yerlere tutunarak yürümeye başladı. Kafasındaki şapkanın izin verdiği kadar etrafa da bakıyordu. 

O sırada bacaklarına dolanan bir şey hissetti.  Yere doğru baktığında ise güzel,  uzun tüylü gri bir kedi gördü.

ASKER FETİŞİ || B×B Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin