Hastane kapısından içeriye ağlamaktan gözlerinin rengi yeşile aynı zamanda gözleri kan çanağına dönmüş bir kız girdi. Hızlı adımlarla danışmaya yöneldi. Nefes nefeseydi zor konuşuyordu.
''Halis...Halis Korhan''
Danışmadaki kadın bilgisayardan kızın söylediği isme bakarak kıza döndü.
''Ameliyata almışlar. Üçüncü katta, tabelalar size yardımcı olacaktır.''
''Teşekkürler''
Koşarak asansörlerin olduğu bölüme gitti ama asansörler doluydu onun ise zamanı kısıtlıydı. Asansörleri beklemek yerine merdivenlere yöneldi ve hızlıca merdivenleri çıktı. Tabelaları takip ederek ameliyathaneyi buldu. Orhan, Gülgün, İfakat ,Latif Efendi, Ferit ve tanımadığı bir sürü insan ameliyathane kapısının önünde bekliyordu.
Koşarak Ferit'in yanına gitti ve boynuna atladı. Ferit ilk başta afallasa da kendini toparlamaya çalışarak sarıldı.
''Durumu nasıl? Ne dedi doktorlar bir şey dediler mi ? Yaşayacak mı bir şey söylesene Ferit!''
Seyran ilk kez gördüğü bu kızın arka arkaya Ferit'e sorduğu sorular karşısında şaşırıyordu. Kimdi ve Halis ağa onu neden bu kadar ilgilendiriyordu hiçbir fikri yoktu. Bu ortamda tanışması ne kadar doğru olurdu onu da bilmiyordu. Ferit ise susarak kızın yüzüne bakıyordu.
''Ya konuşsana Ferit!''
Seyran daha fazla dayanamadı ve olaya müdahale etti.
''Hanımefendi öncelikle hastanedeyiz bağırmazsanız sevinirim ikinci olarak Ferit'in dedesi içerde yatan aklı orda yani size açıklama yapmaktan daha büyük sorunları var.''
Kız kan çanağına dönmüş gözlerle Seyrana baktı.
'' O içeride yatan Ferit'in olduğu kadar benim de dedem hanımefendi şimdi müsaadenizle dedemin durumu hakkında bilgi alabilir miyim?''
Tarık Seyran'ın karşısında duran kıza baktı ve kendi kendine konuştu.
''Korhanların kızı mı varmış?''
''Ne? Bir şey mi dedin abi?'' diyerek lafa atladı Saffet.
''Demedim demedim sen işine bak saffet hadi.''
Tarık ve Saffet kendi aralarında atışmaya devam ederken ameliyathanenin otomatik kapısı aralandı ve içeriden doktor çıktı.
''Babamın durumu nasıl doktor bey? İyi değil mi?'' diye arka arkaya sorular sıralamaya başladı Orhan.
''Halis beyin ameliyatı çok iyi geçti fakat hayati tehlikeyi atlatmış değil. Yine de her şeye hazırlıklı olmanızı öneririm.''
''Peki... onu görebilir miyiz? '' diye bir ses yükseldi kalabalığın arasından. Herkes dönüp ona baktı. Özellikle Tarık İhsanlı'nın radarına girmişti.
''Yoğun bakıma alacağız şimdi Halis Beyi yoğun bakım kıyafetleri giymek şartıyla ve hastayı yormadan görebilirsiniz.'' dedikten sonra yanlarından ayrıldı.
''Önce Orhan girsin yanına sonrasını Ferit ya da sen aranızda kararlaştırırsınız.'' dedi İfakat. Hastanede de olsalar otoritesinden asla ödün vermiyordu.
3 SAAT SONRA
Şanlılar ve İhsanlılar hastaneden ayrılmışlardı. İhsanlılardan sadece Tarık hastanede kalmıştı. Suna Seyrana destek amaçlı hastanede durmak isteyince Tarığı da Suna'nın başına dikmişlerdi. Bütün bunlar olurken Orhan da Halis Ağanın yanına girmişti şimdi de Ferit Halis ağanın yanına girmek için hazırlanıyordu. Suna sakince Tarığın yanına geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİNE SÜRGÜN
Teen FictionBU HİKAYE STAR TVDE YAYINLANAN YALI ÇAPKINI ADLI DİZİDEN UYARLAMADIR