Ferman (+18) (Tamamlandi)

15 ♨️

Gül ile birlikte Gül'ün evine gelmeden alisveris yapmistik.

„Bir sürü sey aldik insallah bozulmadan yiyebiliriz", demisti Gül.
„Yeriz merak etme ben bir süre burdayim gitmeye niyetim yok!"
„Eski günlerdeki gibi"
„Aynen öyle eski günlerdeki gibi!"
„Ferman cok bozuldu ya", derken kahkahalar ile gülüyordu, önemsememeye calistim.
„Sarap aldin degil mi Gül?"
„Bu sefer akillilik yaptim, 6 sise aldim"
„Alkol komasina gireriz gerizekali", demistim gülerek.

„Sen gittikten sonra ev cok sessizlesti", demis bana sarilmisti.
„Sen icmeden sarhos oldun ha"
„Sen bir dusa gir, sonra yüzüne gözüne tekrar pansuman yapacagim su morluklarina krem sürecegin", demisti Gül.

Hakliydi. Berbat görünüyordum.

Sicak dusa atmistim kendimi düsünüyordum, Ferman'i Serpil'i calkantili ask hayatlarini, benim böyle insanlarla isim olamazdi, kendime ve kadinligima bunu yaptirmazdim, kimse benimle oynayamazdi.

Bir süre Gül'ün yaninda kalip düsünecektim ve sanirim bosanmak istiyecektim.

Babamin vasiyeti yerine gelmisti, evlenmistik, evli kalmak zorundasiniz diye bir sart kosulmamisti.

„Yare iyi misin?", diye seslenen Gül'ün sesiyle irkilmistim.

„Evet ne oldu?", diye geri seslendim.

„Yarim saatdir icerdesin, cik artik, merak ettim", demisti, gercekten o kadar olmus muydu?

Hemen suyu kapatip ciktim.

„Bende bir dusa gireyim, sen yemek hazirligina basla", diyerek dusa girmisti.

Dana Rosto, yanina patates püresi ve haslanmis sebze yapmak icin ise koyuldum.

Önce Sebzeleri yavas yavas suya saldim, aklim hala Ferman'daydi „amaaaan ne düsünüyorsam sanki cok umrundayim", diyerek aklimdaki düsünceleri dagitmaya calistim.

Eti hazirlamak icin ise koyuldugumda Gül'de mutfaga gelmisti.

„Balkonda yiyelim, cok güzel bir balkon takimi aldim Yare'mm", demisti.

Güzel fikirdi, hava cok güzeldi, hic rüzgar yoktu.

Gül patates püresini yapmak icin ise koyuldugunda bende balkona soframizi kurdum.

„Bardaklari aldim Güüül, sen sarabi getir, dolaba koymustum ben"

„Tamamdir fistik hemen geliyoruuuum"

Balkona gecip oturmustuk, cok güzeldi sanki bütün Istanbul ayaklarimizin altindaydi, bulutlara uzansak dokunabilirdik sanki.

„Yare?", demisti Gül.

„Efendim sümüklü", demistim, gülmeye baslamisti.

„Sen Ferman ile severek evlenmedin degil mi?"

Bir an böyle sormasi beni sasirtmisti.

„Nerden cikti Gül?", diye zaman kazanmaya calisiyordum.

„Bilmem bana anlatirdin, yedigimiz, ictigimiz, sictigimiz ayri gitmezken, birden hop asik oldum dedin haftasina gelin oldun", ictigi icin cok acik sözlüydü.

„Ferman iyi biri onu seviyorum", diyebilmistim, korkuyordum Gül'ün abime her seyi anlatmasindan cekiniyordum.

„Iyi biri baska, asik oldum öldüm bittim evlendim baska", demisti, israr etmesi sinir etmisti.

„Siz Ege ile ne durumdasiniz", dedigimde zayif noktasini yakalamistim.

Bir dikiste sarabini icip tekrar doldurmak icin hamle yapip, vazgecip kafaya dikti koca siseyi.