Gözlerimi Venation Resort'un devasa yatağında açtım. Hemen yanı başımda hâlâ uyuyan bir bay Park görmek beklemiyordum tabii çünkü o dakik bir insandı ama şimdi tam yanımda derin uykusundaydı. İkimizinde üst kısmı çıplaktı ve onun koca kollarının arasındaydım. Bu kadar kaslı ve kocaman olması ağzımı sulandırıyordu. Biraz kıpırdanıp kollarından çıktıktan sonra bir süre onu izledim ve ardından kalkarak tuvalete gittim. Gece oldukça uzun bir geceydi ve sabaha karşı uyumuştuk. Büyük ihtimal şu an öğlendi, kahvaltıyı da kaçırmıştık. Evet, hâlâ yemek derdindeydim.
Tekrar yatağa girip onun meleksi yüzüne bakmaya devam ettim. Uyurken asla elinde harika silah kullanan, milyoner bir kumarbaza benzemiyordu. Elimi kırmızı saçına atıp hafifçe okşadığımda gözlerini yavaşça araladı. "Günaydın."
"Günaydın," diyerek sırıttım ve birden tek eliyle beni belimden yakalayıp göğsünün üstüne çıkardı. O hareketiyle nefesim içine kaçarken güldüm.
"Beni mi izliyordun?" İki elini belimde birleştirip kalçamın üstüyle oynamaya başladığında bütün tüylerim diken diken olmuştu, beynime iğne batırmışlar gibi huylanmıştım.
Dürüstçe "Evet," dediğimde gülümsedi ve tekrar sırtımı yatakla buluşturdu. Üzerime çıkarak eğildi ve dudaklarıma hızlıca bir öpücük kondurdu. Ardından yataktan fırlayarak tuvalete doğru gitti. "Bugün çok işim var, saat kaç olmuş?"
"Bilmiyorum ama öğlen gibi. Sehun bile uyanmıştır bu saatte." Ben de kalkarak bavulumu açmaya ve üzerime uygun bir şeyler giymeye gittim. Siyah saçlarıma uyacak düz beyaz bir tişört ve altınada siyah şort giydim. Hava çok sıcaktı. O yüzden pantolon giyersem pişerdim. Tuvaletten çıktı ve üzerini giyinmeye başladı o da. "Gidip kahvaltı yapalım ardından eve geçeriz. Artık güvenilirdir herhalde. Nerden çıktılar şimdi bunlar ya, tam krizin ortasında?"
İşler her zaman iyi gidemezdi tabii, hele ki kumar oynayan biri için. İkimizde giyindikten sonra Chanyeol bir kaç tane telefon görüşmesi yaptı ardından otelin restoranına indik. Kahvaltı saati geçmişti ama tabii zengin bay Park'la her şey mümkündü. Sehun ve Jongin'i girişte beklerken bulduk. Jongin bay Park'a yere çömelircesine eğildiğinde onu dikkatle izledim. Gerçekten işini iyi yapıyordu. Sehun'u ne pahası olursa olsun korursa iyi olurdu.
Üçümüz birlikte kahvaltı yaptık fakat Jongin uzakta ayakta dimdik durmayı tercih etti. "O neden gelmiyor," diye sordu Sehun.
"İşini yapıyor çünkü." Chanyeol ciddi ifadesini bozmadan tabağındaki yemeğini yemeğe devam ediyordu. Hafifçe öksürüp çirkef Baekhyun'u dışarı salmama çok az kalmıştı. "Sonuçta senin arkadaşın gibi değil mi? Ayrıca Sehun'un sevgilisi."
"Sevgili mi oldunuz?" Chanyeol Sehun'a bakış attığında Sehun'a beni bozmaması için delici gözlerimi dikmiştim.
"Yaaani olma aşamasındayız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Welcome to Las Vegas || Chanbaek
ActionFakirhanelerinden dört yüz yetmiş virgül dört kilometre yol sonunda Vegas'a ulaşan Baekhyun ve en iyi dostu Sehun ünlü kumarbaz Park'la tanışacaklarını ve tüm hayatlarının değişeceğini nereden bilebilirlerdi? chanbaek, sekai 2008