Sugar Daddy

550 63 133
                                    

Basstrologe - Somebody to Love
Qveen Herby - Sugar Daddy
Give It to Me - Matt Sassari

"Bayan Lee Lizy."

Evren neyi istemezsek onu bir şekilde burnumuzun dibine sokuyordu. Annem böyle derdi, tabii ben daha çok küçüktüm, ne dediğini anlamıyordum. Zaten sonra bizi terk etti. Çok düşünmedim, benim ailem babam ve yarış arabalarıydı. En azından bir süre tabii, sonra onları da kaybettim. İşte evren neyi istemezsek onu bir şekilde burnumuzun dibine sokuyor, neyi istemezsek onu yapıyordu. Klaus bayan Lee'ye eşlik ettiğinde kapının ağzında kaldım ve bir süre düşündüm. Umarım Chanyeol onu istemezdi, umarım Chanyeol onu istemezdi. Birkaç defa tekrarlamıştım ama annemin dediği şeyi her defasında unutuyordum.

Havuz başına gittim. Chanyeol ıslak vücudunu kuruluyordu ve Lizzy denen kadın ona doğru koşmuştu. "Tanrım Chanyeol..."

Bay Park afallarken kadının birden dudaklarına yapışması ve onu aman yarabbim, yutarak öpmesini beklemiyordum. Ve çok daha kötüsü, Chanyeol ona karşılık vermişti. Jongdae öksürdüğünde ayrıldılar ve ben sinirimden odama çıktım. Sehun havuza doğru gidiyordu ve beni görünce durdurdu. "Hey ne bu halin?"

"Sehun çok sinirliyim, dokunma bana." Ben sinirli olunca bizim evde ölüm sessizliği olurdu. Ardından ben yastıklara falan bağırırdım. Ama genelde beni sinirlendiren bir şey olmazdı, eski sevgilimin yaptığı abuk subuk şeyler dışında yani. Sehun bunu çok iyi bildiği için ellerini kaldırdı ve beni tutmayı bıraktı. Odama çıktım kapıyı kapatırken Chanyeol'ün durmamı söyleyen sesini işittim fakat çat diye kapattım kapıyı suratına. ÇAT diye de kitledim.

"Baekhyun açar mısın kapıyı lütfen?"

"Chanyeol siktir git," dedim. Ona ilk defa küfür ediyordum ve bunu duyduğumda kendime şaşırdım. O ise yılmadan devam etti. "Aç kapıyı!"

"Uyuyacağım." Koca yatağın içine girdim ve örtüyü üstüme örttüm. Evet, kesinlikle uyuyacaktım.

Biraz bekledi ardından kısık sesle "Özür dilerim," dedi ve ses kesildi. Daha kaç kere özür dileyecekti bilmiyorum. Sinirden yataktaki yastığı kapıya fırlattım ve uyumaya geri döndüm.

Ertesi sabah kapının kilidini açtığımda kapıda bekleyen Sehun bana kocaman sarılmıştı. "İyi misin?"

"Evet, hiç olmadığım kadar." Ona olayı anlattığımda benim gibi sinirlendi ve o kadına ders verilmesini söyledi. "Rol yapmalısın Baekhyun."

"Nasıl rol?" Merdivenin başındaydık.

"Benim tanıdığım Baekhyun istediğini elde eder, hiç acımadan hem de. Madem o Chanyeol'ün etrafında sen daha çok etrafında olacaksın. Üstelik o eski sevgilisi."

"Ben neyim Sehun, hiçbir şeyi." Somurturken omzuma kolunu attı. "Burdaysan bir şeyisindir balım, niye burdayız o zaman. O herif biraz zor seviyor. Herkesin içinde kadını yerin dibine sokmazsan her şeyi baştan konuşmamız gerekecek." İstemeyerek kafamı salladım ve aşağı indik.

Chanyeol salondaki uzun masanın başında oturuyordu elinde telefonu vardı, büyük ihtimal işiyle uğraşıyordu. Lizzy denen kadın hemen solunda oturuyordu. Üstünde yeşil strablez bir tişört vardı, saçlarını sırtına atmıştı. Jongdae kadının hemen yanında oturuyordu. Bizi görünce hepsi yemeği bıraktılar. Jongdae gülümsedi ve Lizzy şaşırdı.

Derin nefes aldım ve yüzüme sahte bir gülümse yerleştirdim. Yavaş yavaş yürüyerek Chanyeol'ün dibine kadar gittim ve eğilerek dudaklarına bir öpücük bıraktım. "Günaydın canım."

"Günaydın." Chanyeol şok ifadeyle bana bakarken gülümsedi ve ben de Lizzy'nin tam karşısına oturdum. "Biz tanışmadık ben Baekhyun," diyerek elimi kadına uzattığımda Lizzy hiç beklemeden benden daha sahte bir gülümsemeyle elimi tuttu. "Ben de Lizzy."

Welcome to Las Vegas || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin