18-Bölüm

2.2K 107 22
                                    

Sen olmadan ben asla yaşayamam...

🖤.

Aradan kaç saat kaç dakika geçti bilmem ama ben hâlâ Volkan'ın göğsünde yatıyordum.
İkimiz de tek bir söz etmiyorduk o burnunu benim saçlarıma, ben ise onun boynuna gömmüştüm.
Volkanı bilmem ama ben ömrüm boyunca böyle kalabilirdim.
Volkan ile konuşmaya başladığım ilk zamanlarda tek amacım biraz eğlenmekti daha sonrasında benim için olan bu eğlence bir hoşlantıya dönüşmüştü, şuan mı? Şuan tam adını koyamadığım o hoşlantıya isim bulmuştum, Diğer insanlar buna aşk diyordu.
Aşk neydi gerçekten bunu bilmiyordum hayatıma giren bütün erkekler öylesine bir kaç gün takılmak amaçlıydı.
Bazılarından hoşlantı bile hissetmiyordum.
Ama Volkan tek ciddi düşündüğüm dü ve evet Aşık olduğuma emin olduğum tek kişiydi.

Hızla açılan kapı sesinden sonra odanın içine heyecanlı şakrak bir kadın sesi yayılmıştı;

"Ay oğlum doktorlar konu- Ayyyy çok pardon çocuklar ben bir an öyle girdim ama kusurabakmayın kusurabakmayın"

Aylin hanımın hızla açtığı kapıyı hızla kapatarak dışarıya çıkışına şaşkınlık ile bakarken kafasını gömdüğü saçlarımdan kaldırarak benim gibi şaşkınlıkla annesinin kapattığı kapıya bakan Volkan ile göz göze  geldik.

Volkan; " O neydi şimdi?" Diyerek gülmeye hatta kahkaha atmaya başladı.
Çok güzel gülüyordu namussuz.

" Kayınvaliden seni arsız bir gelin olarak tanıyacak desene" diyerek gülmeye devam ediyordu.

"Hayır Volkan ya arsız olan onun oğlu yani sen ben değilim çok masumum bir kere ben!"

"Tamam güzelim bak inandım şimdi." Dalga geçerek söylediği şey ile fazla acıtmamaya dikkat ederek kurşun yarasının olduğu yere hafifçe vurdum.

" Aaa sen arsızlığı geçtin bir de hasta yatağında ki zavallı bir adama vuran kötü piss bir kadın oldun kayınvaliden seni çok yanlış tanıyacak diyeceğim de pek de yanlış sayılmaz bana yaptıklarına bak, hasta bir adamım ben iyi bakmalısın bana!"

Kendini acındırır bakışlar ile kurduğu cümlelerden sonra şok ile ona bakıyordum.

" Aaaa yalana bak oğlu çekti beni kolumdan o niye öyle tanısın? Ayrıca nerden kayınvalidem oluyor?"

" Öncelikle kuru iftira annemin saf masum oğlu asla öyle bir şey yapmaz hele yatağa kız atmak asla! Ve o senin müstakbel kayınvaliden oluyor çünkü biz sevgiliyiz."

"Sevgili miyiz benim niye haberim yok?"

"Ömrümüzün sonuna kadar flört olarak mı kalacağız? Hem sen buralara kadar tek bir sözle bana bir şey olmuş korkusuyla geldiyse ohoo ooo kızım sen bana abayı yakmışsın benden söylemesi."

" Aaaa hiçte bile abayı falan yakmadım ben insanlık olsun diye geldim yani iyi niyetinden."

"İyi niyetinden direk işten çıkıp yanına telefonun ve çantandan başka hiç bir şey almadan mı çıktın? Belli ki benim için endişelenmişsin diyorum yakmışsın sen bana abayı"

"Ay evet yaktımne var bunda? Aklını başına topla da sende bana yak geç olmadan!"

Dediklerim ile şaşkın gözlerle bana bakan volkanın gözleri bir anda tekrar ışıldadı ve dudakları yukarıya doğru kıvrıldı.

"Ben sana abayı yakalı çok oluyor be güzelim. Ben sana abayı ilk fotoğrafta yakmışım. Geç kalan sensin."

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum volkan bir elini yüzüme koyup yanaklarımı okşamaya başladı ben ise gözlerimi ona dikmiş salak salak bakıyordum.
Volkan elini çeneme götürüp tuttuktan sonra gözleri dudaklarıma kaymıştı sanki izin istercesine daha sonrasında gözüme baktı, ben ise onaylar bir şekilde hafifçe kafamı salladım.

Volkanın eli çenemi daha sert bir şekilde tutarak hafifçe yukarıya kaldırdı ve dudaklarımı dudaklarına deydirdi.

"Komutanım Albayı-"

Odadan yankılanan sesle bir anda kafamı geriye çekip göz ucuyla kapıya baktım uzun boylu, üzerinde askeri forma olan esmer denilebilecek bir adam duruyordu. Volkan'a baktıktan sonra mahçup bir şekilde bana baktı ben ise direk  arkamı döndüm şuan beyaz ten rengimden dolayı kıpkırmızı olduğuma o kadar eminim ki.

Kafamı çevirmemin ardından odada sınırlı bir ses yükseldi; " şu siktiğimin kapılarından birini  senin götüne sokucam bir kere lan bir kere kapıyı çal da gir hayvan herif!"

" Özür dilerim komutanım albayım iletmemi söyleyince bende önemli diye şey ettim."

"Sana fark etmiyor ki lan önemli olması sen her kapıya böyle dalıyorsun!"

"Kusurabakmayın komutanım tekrardan özür dilerim böldüğüm için."

"Bak hâla böldüğüm için diyor lan mağdem farkındasın böldüğünü çıksana dışarıya!"

Dediğinden sonra yanaklarımda daha fazla sıcaklık hissediyordum. 
Bir şey olmamış gibi arkamı dönerek "Volkan sus artık" diye sadice onun duyabileceği bir seste konuştum.

Yataktan kalkmıştım asker tekrar konuştu;

"Komutanım söyliyim mi artık albayın dediği şeyi?" Sanki bir şey daha dese hasta haliyle yataktan kalkıp onu parçalayacakmış gibi bakan Volkan kafasıyla onay verdi bir yandan da bana bakıyordu.

" Komutanım sizi yaralayan teröristler yakalanmış sorguları için sizin iyileşmeniz bekleniyor komutanım sorguya sizin gireceğinizi belirtti"

" Tamam çıkabilirsin en kısa zamanda taburcu olup döneceğimi belirtirsin."

" Emredersiniz komutanım"

Diyerek oda dan çıkan askerin arkasından kapıya yöneldim.

"Güzelim?" Sorar bir şekilde bana seslenen Volkan'a dönüp;

"Üçüncü bir basılmayı kaldırabileceği mi sanmıyorum"

Diyerek bir şey demesini beklemeden oda dan çıktım.
Oda dan çıkınca bana sırıtarak bakan Gökçe ile göz göze geldik ne var anlamında kafamı salladığım da sırıtışı daha çok artmıştı.

Etrafta bizden başka kimse yoktu.
Annesi nereye gitti acaba of bir şey yapmıyorduk  ki  niye öyle tepki verdin be Aylin teyzem?

"Annen nerde?" Diye soru yönelttim Gökçeye

" Kadıncağız sizi aynı yatakta koyun koyuna görünce utandı galiba ay ayıp oldu çocuklara diye diye gitti aşağıya"

" Ay ne ayıbı ya sadice sarıldık uyuyorduk o kadar"

"Aynen aynen selim de öyle dedi."

"Selim kim?"

"Sizi öpüşürken basan asker" dedi sırıtması artarken.
Oha ya ne ara anlattı hemen arkasından çıktım bende.

"Yok öyle bir şey dudağımı ısırmıştım yanlışlıkla Volkan da ona bakıyordu o yanlış görmüş"

" He diyorsun ki daha önce de öpüştük orda dudağımı ısırdı abin, ona bakıyorduk"

Gözlerim dedikleriyle fal taşı gibi açılmıştı.

"Ayıp Gökçe yok öyle bir şey daha önce öpüşmedik hele ki senin sandığın gibi"

"He yani az önce ki ilk öpücüğünüz dü öyle mi?" Diye sordu arsız bir şekilde.

Ne diyeceğimi bilmeyerek ten düşünrken doktorun sesi kulaklarımıza doldu.

"İyi günler hanımlar, hastanın son tahlilleri yapıldı yarası ise hızla iyileştiği için yarın gün içinde taburcu olabilir geçmiş olsun iyi günler"

🖤

Ay daha önce hiç bu kadar uzun yazmamıştım ve bu bölümü ikinci yazışım kaydetmeyi unutmuşum yazdıklarım silinmişti.

Görünce çakmak çakmak yeşillerini…



Beni AraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin