25-Bölüm

1.5K 87 39
                                    

Ezdirmem kendimi ama gezdirmem de gönlümü…

"Beni özle isterim beni özle, üzül… üzül… bir sür-"

"Ayoooollll yettooooğğğğ! Bende insanım kankacımmm."

"Emrah sen insan falan değilsin gerçekten bir hayvansın desem o da olmaz Necmiye bile benim halimden anlıyor sen anlamıyorsun ya off !"

"Yaaağgğ kızım ne hali be çocuğu süründürcem diye trip attın sonda sürünen sen oldun ayrılmadan ayrılık acısı çekiyorsun şuan salak sınnn"

" Sensin salak ben onun için neler yaptı-"

"Nude attın gerizekalı"

" Ama şey şimdi şöyle ki…"

" Kusurabakma kızım ama salak olan sensin."

" Alakası yok ben zeki bir insanım timamm mığ?"

" Lan mal asker adama nude atılır mı hiç? Adam orda şey olsa dağı taşı mı siksin?"

"İiiiğğğğğ Emrah saçmalama ya ne alaka o kadarcık şeyden tahrik olmazdımkineee olmazdı dimi lan?"

Emrah söylediklerim'le gözlerini devirerek bana bakmaya başlamıştı.

Volkan en son yazdığım şeyden sonra görüldü atmıştı ve bir daha ne kendi numarasından, ne de başka bir numaradan yazmıştı.

Nerden baksak bir dört saat oluyordu…
O son kelimeyi söylememeliydim, aptalın tekiyim ben gerçekten. Gerizekalı Anastasia fazla naz aşık usandırır diye boşuna dememişler. Volkan gerçekten benden usanmışmışdı acaba?

Beni belki de gerçekten seven adamı sanırım kaybetmiştim…

"Bitti bunlar"

Emrahın sesiyle kafamı tekrar ona çevirdiğimde, elindeki bira şişesini bittiğini göstermek amaçlı sallıyordu.

" Ben ne yapabilirim Emrah git yenisini al !"

Emrah bana dimdik bakarak ayaklandı ve söylenmeye başladı.

"Of aman iyi be yarım saate gelirim, ben bira almaya gidiyorum"

"Tekila falan alsana ya shot  atarız"

"Mal aq ben senin her bokunu biliyon sende benimkini ne shotu atacağız acaba?"

" Of Emrah ya al işte kaliteli içelim bari zaten volki sanırım beni istemiyor artık sende beni sevmiyorsun"

Emrah'a duygulu gözlerle bakarken cevabını bekliyordum. Bu taktik hep ise yarardı.

"He bok kırmasaydın volkinin kalbini ona zırlardın şimdi. Bana da öyle bakma ben artık o numaraları yemiyorum!"

"Almayacak mısın yani? Tamam ben bir şey istemem artık senden öyle olsun"

"Ver parayı alayım"

Lan Türkiye ekonomisinde ekmek yedi lira tekila bin vardır herhalde,

"Lan Emrah biz fakir bir halkız hoşt haşa haram haram tekila bizim neyimize bira iyidir iyi hadi aslanım al da gel."

"Beleşçi köpek!"

Diyerek kapıdan çıkan emrahın arkasından çerezleri yenilemek için tabakları toplayıp mutfağa geçtim.
Cipsi tabaklara koyarken kapı çaldı.
Emrah yine bildiğiniz gibi anahtarı dahi almaya üşenen canım arkadaşım benim.

Gidip kapıyı açtım ve emrahın yüzüne dahi bakmadan mutfağa gitmek için arkamı döndüm.

"Artık yüzüme de mi bakmayacaksın efulim"

Duyduğum kelimeler,cümle, ses beni olduğum yere çivilemişti sanki.
Arkamı tekrar dönerek kapının önünde durdum gözlerime bakan kişi Emrah değildi yeşilleriyle gözlerime bakan tüm heybetiyle kapıda duran Volkan'dı.

Gözleri ne kadardır gözlerime bakıyordu bilmiyorum ama ben bu anda kalmak istiyordum. Öyle güzel bakıyordu ki gözlerime öyle bir özlemle bakıyordu ki…

Sessizliği ilk bozan oydu.

"Sen gözlerine bakarak da söylerim dedin bende geldim. Gözler yalan söylemez hele ki senin gözlerin. Şimdi beni gerçekten isteyip istemediğini gözlerimin içine bakarak söyle.

Kurduğu cümlenin canını acıttığı o kadar belliydi ki. Söylerken boğazı düğümlenmiş ama konuşmakta ısrarcı gibiydi.

"Neyi söyliyim?"

"Beni- beni sevmediğini, benden başk- başkasıyla olmak istediğini"

Boğazı gerçek anlamda düğümlenmişti sanki gözlerindeki korku peki... Diyeceklerim fen dolayı mıydı? Beni kaybetmekten bu kadar korkuyor muydu?

"Sen den başkası yok volkan. Ne senden öncesi ne de senden sonrası, hayatımda  en ufak bir değeri yok. Sen varsın ama, yetmez mi? Şu an sen varsın yarında, ondan sonra da sen olacaksın yetmez mi? Bu bana fazlasıyla yeter."

Gözlerindeki korku gitmişti…

"Peki yazdıkların?"

Bu sefer istemsizce gülmüştüm. bir kaç adım atarak ona yaklaştım dip dibeydik, ellerimi göğsünün üstüne koydum ve yacaş hareketlerle okşamaya başladım.
Yalancı ve cilveli ses tonumla;

"Ne yazısı haberim bile yok neyden bahsediyorsun? Yalan söylemeyin lütfen beyefendi! "

Dudakları hafif kıvrılarak gülümsedi, gülüşüne ömrümü bırakabilirdim.

Öne doğru küçük adımlar atmaya başladı ben ise geriye doğru gidiyordum.

"Yalancı demek, bu beyefendinin gördüğü fotoğraflar kadar yalancımı?"

Cümlesinin bitmesiyle sırtım duvara çarptı.

Cilveli bir ses tonuyla bir taraftan göğsünü okşayarak ben konuşmaya başladım.

"Yalan! Yani şey… fotoğraflar tamamiyle şahsıma ait iftira atıyorsun! Hem başkasının olma ihtimalı sıfır benden başka kimde var o güzel vücut?"

Dokunuşlarım sanki onu zorluyor gibiydi kendini tutmaya çalışması o kadar komikti ki.

"Anastasia… yapma…"

"Neyi yüzbaşım? Neyi yapmiyim?"

" Kızım yapma işte yanarız"

Volkan'ı daha çok kendime çekerek bir elimle ensesini okşamaya başladım diğer elim ise saçlarının arasında geziniyordu.
Dudaklarımı kulağına yaklaştırarak fısıldar gibi konuştum.

"Sen demedin mi yakan sen olduktan sonra yanabiliriz diye?"

"Anastasia…"

"Volkan?"

"İrademi sikiyorsun yapma şunu!"

" ne yani yanmayalım mı?"

"Yanalım amına koyim yanalım" Volkan daha fazla dayanamayarak beni belimden çekerek öpmeye başladı.
Belindeki eli yavaş yavaş gezinirken diğer eli ise kalçamın üstünde hareket ediyordu.
Belindeki elini de indirerek iki eliyle birden kalçamı okşamaya başladı, elleri bir anda okşamayı bırakarak beni kucağına aldı, bacaklarımı beline dolarken bir yandan da volkanı daha sert öpüyordum.

Sanki yolu biliyormuş gibi beni kucağında salona götüren volkan koltuklardan birine oturdu ve artık tam anlamıyla kucağındaydım.

Öpüşlerimiz daha da sertleşirken kasıklarımdaki ağrı ve içimde uçuşan kelebekler kendini belli ediyordu.
Volkanın elleri t shirt'ümün içine girdi elleri sütyenin üstünden göğülerimle buluşurken…

"Haaaovvvvwww la aile var aileee! kusam mı şimdi buraya? sizi iğrenç pis bulanıklar!"

Ama bu sefer teni tenimeeeeeğğğ

Nasıldı?

Yanıyorsun volkan abiğğ yeisnsjsjs

Oy ve yorum plssss



















Beni AraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin