"Yosano-san,bir bakar mısınız lütfen"Genç kadın ardından adının seslenildiğini duyunca durup elindeki kitapları bir kenara bıraktı ve kızıl saçlı adama döndü.
"Ne var geri-" tam okkalı bir küfür silsilesi geliyordu ki Yosano-san arkadan gelen siyah saçlı genci görüp sözünü yarıda kesti.Bu adamın yaptığı aptallıkların ardı arkası kesilmiyordu ki ona küfür etmesin...Daha geçen gün çok sevdiği gömleğine koca bir bardak vişne suyu dökmüştü.
"Sizce hangi resim daha güzel olmuş" diye sordu Ryuunosuke sağ ve sol elindeki iki resmi göstererek.
Sol elinde tuttuğu resimde çatık kaşlı,uzun burunlu ve yamuk saçlı tuhaf bir Ryuunosuke,sağ elindeki resimde ise oldukça gerçekçi bir Chuuya vardı.Genç kadın önce kararsız kalmış gibi elini çenesine koydu,daha sonra sağ elinde tuttuğu resmi göstererek:
"Bu daha güzel olmuş,sen mi yaptın?"diye sordu.
"Evet,soldakini de Chuuya-san yaptı."
"Belli oluyor.Bok gibi olmuş Chuuya eline sağlık."
"Ben bu şartlar altında çalışamam ki ama kalbimi kırıyorsunuz Yosano-san"
"Kalbini siksinler senin Chuuya hala bana gömlek almadın."
Chuuya-san Yosano'nun sözleri üzerine hemen Ryuunosuke'nin kulaklarını kapattı ve
"Çocuğun yanında küfretmesene!" diye çıkıştı genç kadına.Ardından gömlek mevzusundan kaçmak için yanındaki genci de alıp hızla binadan çıktı."Ona acilen bir gömlek almalısınız Chuuya-san."
"Ne gömleği ya,maaşım bana anca yetiyor."
"En pahalı içkileri içerken öyle demiyorsunuz ama."
"Çok kötüsün Ryu."
İkili bu şekilde atışarak yürürken bir yandan da Chuuya-san'ın arabasına doğru ilerliyorlardı.Okul bitmiş,herkes yavaş yavaş binadan ayrılıyordu.Biraz daha yürüyüp caddenin karşısındaki dacia sandero model arabaya bindiler.
"Kemerini takmayı unutma"
"Tamam"
Kızıl saçlı adam arabayı çalıştırdı.Evi okula arabayla 25 dakikalık bir mesafedeydi ancak toplu taşıma ilçenin içini gezdiğinden otobüse binse anca 1 saate eve varırdı.Bu yüzden özel araç kullanıyordu.İlk beş dakika ikisinin de ağzını bıçak açmadı.Daha sonra sessizliği bozan Ryuunosuke oldu.
"Chuuya-san"
"Hmm"
"Keşke sizin gibi bir babam olsaydı."
Camdan dışarı bakıyordu.Bir bir gözünün önüne gelen ve daha sonra ardında kalan tabelaları hızlı hızlı okuyor,gördüğü her şeyi sanki zihnine kazırcasına inceliyordu saniyeler içerisinde.Bunu söylemesiyle genç adam burukça gülümsedi.Daha önce ne kadar denediyse de ondan geçmişiyle ilgili bilgi koparamadığını hatırladı.Tek bildiği akıl hastalığı nedeniyle ailesini öldürdüğü ve herhangi bir hukuki cezaya tabi tutulmadığıydı.Şimdi tam sırası,diye düşündü.Arabada olmalarını umursamadan ona şu soruyu sordu:
"Ryuunosuke,bana çocukluğunu anlatmak ister misin?"
Çocuk bir süre sessiz kaldı.Her şeyi anlatmanın iyi olup olmayacağını tarttı kendince.Daha sonra aynadan adamın güven veren gözlerine baktı.Konuşacaktı.
"Pek hatırlamıyorum ama sanırım annemi çok seviyordum."dedi.
"Peki baban?Onu da seviyor muydun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rashōmon'un Ölüleri
FanfictionAna ship: [shin soukoku] Yan ship:[suegiku] Daha da yan ship: [soukoku] "Ailen gerçekten çok stres verici Atsushi..." "Maalesef öyleler.Ama seninle birlikteyken bu daha az sinir bozucu oluyor." "Öyle mi?Belki de sen de benim yaptığım gibi onları ö...