Rashōmon'un Ölüleri

9| 18 Mart 2023,Cuma

"Pişt,Jouno!Naber?"

Tecchou her zamanki gibi okul çıkışında beyaz saçlı çocuğu bekliyor,kapıda belirir belirmezse koluna yapışıp onu soru yağmuruna tutuyordu.

"Günün nasıl geçti?"

"Güzeldi."

"Seni yine o suratsız adam mı eve bırakacak?"

"Onun adı Fukuchi,Tecchou.Ayrıca o benim babam."

"Ah,pardon.Beni evinize almadığı için hala küsüm de kendisine."

"Evin villa olduğunu görür görmez köpek kulübesine girip havlayan sendin,babama laf atma."

"Bana zengin olduğunuzu daha önceden söylemeliydin!O zaman kedi de olurdum"

"Sen ve kedi olmak?Bu vücutla?"

"Evet.Ayrıca ben o kadar kilolu değilim,abartma."

"Kilolu değilsin ama yapılı olduğun kesin.Bak mesela omuzların geniş mi?"

"Yani bilmem ki..." der demez Jouno karışıyla sol omzundan başlayıp sağ omzuna kadar genişliğini ölçtü.

"Oha 4 karış 3 parmak "

"Yapılı mı oluyorum yani şimdi ben"

"Evet öylesin."

"İyi o zaman bu demek oluyor ki seni kaçırırken zorlanmam."

"Ne?"

"Diyorum ki gece pencerene gelip seni kaçıracağım,hazırlan."

"Nah kaçırırsın güvenlik var"

"Güvenlik olmasa gelirsin yani?"

"Ne?!Tabiki hayır!Senin gibi çulsuzu ne yapayım ben?"

"Sporcuyum ama"

"Yani?"

"Kaslarım var "

"E ne olmuş?"

"51 santim"

Bunu demesi üzerine Jouno Tecchou'ya okkalı bir tokat geçirip sesini en yüksek seviyede tutarak bağırdı.

"Seni hocalara şikayet etmeden önde defol burdan!"

Çattık,diye içinden geçirdi Tecchou.Anlaşılan bu çocuk bel altı şakadan hoşlanmıyordu.İşi zor gibiydi.Her ne kadar onu yalnız bırakmak istemese de onun çoktan başka birini bulup çıkışa ilerlediğini görünce o da çaresiz eve doğru adımladı.

Jouno ise ona çıkışa kadar eşlik eden öğrenciye teşekkür edip babasının elini tutmasıyla derin bir nefes aldı.Sonunda güvende olduğu için rahatlamıştı.Arabaya bindiklerinde bastonunu koltuğun kenarına bırakıp kafasını cama yasladı.

"Baba...?"

"Efendim oğlum?"Adam araba aynasından sesi ağlamaklı çıkan gence kısa bir bakış attı.Daha sonra yola bakmaya devam etti.

"Şu bizim eve gelip de senin kovduğun çocuk var ya"

"Köpek kulübesine giren mi?" Fukuchi her ne kadar o an sinirlenmiş olsa da şimdi düşününce çok komik geliyordu.Hafifçe gülümsedi.

"Evet,o.Bir ihtimal benden hoşlanıyor olabilir mi?"

"Sana bunu düşündüren nedir?"

"Kalp atışları diğer insanlarınkinden daha hızlı.Ve elleri de her zaman çok sıcak."

"Anlıyorum...O halde neden gidip ona sormuyorsun?Eminim soruna cevap verir."

"Gerçekten verir mi?" Jouno heyecanla kafasını yasladığı camdan kaldırdı.Gerçi bugün onunla biraz ters düşmüştü ama suç biraz da kendisindeydi.En başından 13 yaşında tecavüze uğradığını anlatsaydı Tecchou da daha ölçülü davranabilirdi.Babasından onun evine sürmesini istedi.Hem özür dileyecek hem de sorusunun cevabını alacaktı.

***

"Geeeldiiim" diyerek kapıyı açtı Tecchou.Fakat karşısında Jouno'yu görmeyi beklemediği için oldukça şaşırdı.

"Sen...?"

"Ben...Özür dilemek için gelmiştim..."

"Herkesin içinde tokat atıp azarladıktan sonra mı?Bel altı muhabbetten hoşlanmadığını söyleseydin en başından öyle bir şey demezdim."

"Biliyorum,çok tepki verdim ama özür dilerim.Beni içeri almayacak mısın?'

Tecchou tavrını bozmadan kapıyı tam açtı ve kolundan tutarak beyaz saçlı çocuğu odasına götürdü.Babası dışarıda arabanın içinde bekliyordu.Muhtemelen çok konuşamayacaklardı.

"Kimin şarkısı?" diye sordu Jouno odaya girer girmez duyduğu müziğe ithafen.Şarkı söyleyen adamın  çok karakteristik ve gerçeklikten uzak bir sesi vardı.

"Palaye Royale,sever misin?"

"Pek rock dinlemiyorum ama güzel grup."

"Ne tür dinlersin ki?"

"Blues,gerçi o da rockın atası sayılır zaten."

Bunun üzerine Tecchou bilgisayardan şarkıyı değiştirdi ve Alicia Keys'ten "If I Ain't Got You"açtı.

"Bu özrünü kabul ediyorum mu demek oluyor?"

"Öyle gibi" dedi Tecchou gülümseyerek.Daha sonra şarkının sözlerini mırıldandı.

"Some people want diomand rings,some just want everything..."

"But everything means nothing if ı ain't got you..." devamını ise Jouno getirmişti.Geniş omuzlu olan o şarkı söylerken hayretle ona baktı.

"Sesin ne güzelmiş lan"

"Teşekkür ederim." dedi utanarak beyaz saçlı.İlk kez biri sesine iltifat ediyordu.Daha doğrusu o olaydan sonra ilk kez  şarkı söylüyordu.

"Biliyor musun Tecchou,aslında sana o tokatı atmamın sebebi 13 yaşımda yaşadığım bir olaydı." diye söze başladı.Bu genci tanıyalı henüz bir hafta falan olmuştu ama Tecchou o kadar maldı ki ona her şeyi güvenerek anlatabiliyordu.Beyni kötülük düşünemeyecek kadar az çalışıyordu.

"Ne olayı?" dedi Tecchou Jouno'yu yatağın kenarına oturtup kendisi de yastığın tarafına oturarak.Konuşmasını bekleyen bir ifadeyle söylemişti bunu.Beyaz saçlı anlatmaya başladı.

"O zamanlar bir bakıcım vardı,babam rahat hissedeyim diye erkek bakıcı tutmuştu ama çoğunlukla işte olduğundan okuldan sonra koca evde o adamla yalnız kalıyordum.Bir tanıdığımızın çalışanıydı,güvenmiştik.Yoksa babam beni emanet etmezdi ama olacak oldu işte.Bir gün duş alırken ondan bornoz istedim..."

Jouno biraz sustu.Kaşları çatıldı,ağlayacak gibi oldu.Bunun üzerine Tecchou onu rahatlatmak için beyaz saçlarını okşamaya başladı çocuğun.Kolları arasına aldı onu.Daha sonra devam etti.

"Ben karşı koydum Tecchou,yemin ederim karşı koydum ama çok küçüktüm,güçsüzdüm.Korkudan babamlara da söyleyemedim uzun bir süre,kendileri fark etti."

Ağlaması şiddetlendi.Arada bir hıçkırıyor,sanki tüm o anılarını tekrar yaşıyormuş gibi hissediyordu.Sahi,kaç defa istemiyorum demişti?Ya da kaç defa yalvarmıştı durması için?Bilemezdi.Sayamayacağı kadar çok ağlamıştı ve artık tekrar ağlamadıkça hatırlayamıyordu bile.4 karış 3 parmak diye ölçtüğü omuzlara daha da gömdü başını,kollarını Tecchou'nun beline sardı.Babası ve annesinden sonra ona iyi gelen bir şey varsa o da muhakkak ki bu gençti.Evet,aptaldı ve kafası ince düşünce nedir bilmezdi ama o kadar büyük bir saflıkla konuşuyordu ki ağzını açtığı zaman insanın güvenesi geliyordu hemen.

Saçında hissettiği parmaklar geri çekilince başını kaldırdı.Sulu gözlerini elinin tersiyle sildi ve Tecchou'nun da hatırlatmasıyla babasının yanına dönmek üzere kapıdan çıktı.Fakat tam iki katlı müstakil evin dış kapısını kapacaktı ki aklına gelen o soruyu sordu:

"Tecchou,bir ihtimal benden hoşlanıyor olabilir misin?Pazartesiye kadar düşün lütfen,şimdi gitmem gerek!"

Bunu diyerek uzaklaşan gencin ardından telaşla baktı Tecchou.Gerçekten o kadar belli ediyor muyum,diye düşündü.Daha sonra siktir edip içeri girdi ve annesinin marketten gelene kadar bitirmesini söylediği ütülükleri ütüledi.