"Agghhh,her tarafım tutulmuş!" diye sızlandı kollarını iki yana açarak gerinen beyaz saçlı genç.Hemen yanında ise yeni okulundan edindiği arkadaşı Tanizaki vardı."Ders çalışarak sabahlamak kesinlikle kötü bir fikirdi,ayrıca bugün salı,en kötü dersler var.Ben nasıl uyanık kalacağım şimdi okulda!?"
"Hocalar fazla sıkmıyor zaten ya,gider uyuruz."
"Yaptığımız o kadar mantıksız ki diyecek bir şey bulamıyorum gerçekten."
"Neyse hadi kalk,şuraları toparlayalım."
Atsushi'nin bunu demesiyle iki genç kalkıp test kitaplarını çantalarına koydular ve kahvaltı yapıp evden çıktılar.Onlarla okul saatleri aynı olan Ryuunosuke de o sırada ayakkabılarını giyiyordu.Yanında ise sarı saçlı bir kız vardı.O an Atsushi bu siyah saçlı gencin bisiklet sürerken dediklerini hatırladı.Gerçekten de eve kız atıyor olabilir miydi?"Hayır,bu çok saçma" diye geçirdi içinden ve komşusuna selam verdi.
"Günaydın Akutagawa!"
"Günaydın Atsushi." Oğlan memnuniyetsiz bir ifadeyle cevapladı onu.Ama siniri ona değildi,amcasınaydı.Henüz mart ayındaydılar ve doğal olarak da Higuchi hala sekizinci sınıftı.Bu yüzden kız yolu öğrenene kadar önce onu ortaokula bırakıp daha sonra kendisi okula gitmeliydi.Ne zahmetliydi ama!
Beyazlı olan fazla üstüne gitmeyip arkadaşıyla beraber apartmandan çıktı.Bu ikisinin okulunun hemen yanındaki ortaokulda Higuchi okuyacaktı,bu yüzden de Ryuunosuke de yanındaki kızla beraber aynı durağa gidip beklemeye başladı.
"Senin okuluna yukaradaki duraktan gidilmiyor mu Akutagawa?"
"Şu kızı okuluna bırakacağım,o yüzden geldim."
Atsushi pek de emin olmayan bir tavırla Ryuunosuke'yi bir kenara çekti ve diğerlerinin duymayacağından emin olarak o cevabını çok merak ettiği soruyu sordu.
"Eve kız atıyorum derken ciddi miydin lan!"
Ryuunosuke gözlerini kocaman açtı.Doğru,ciddi olmasa da kendisi söylemişti bunu,niye şaşırıyordu ki!Ancak bu çok kötü bir yanlış anlaşılmaydı ve düzeltmesi gerekiyordu.
"Ne kızı lan!Kız mız yok,dalga geçmiştim ben senle!"
"E bu kim o zaman"
"Amcamın kızı,liseyi bitirene kadar benle kalacakmış."
"Gül gibi düzenini yıkmışlar desene"
"Öyle oldu..." İkisi de bir süre sessiz kaldılar.O sırada da otobüs gelmişti.Fakat Tanizaki ve Atsushi Higuchi'yi kendileri götürebileceğini söyleyince Ryuunosuke de kendi durağına gitti ve otobüse bindi.
***
"Lan Tachihara bak bi!" diye seslendi geniş omuzlu genç.Ensesini örten kahverengi saçları ışıl ışıl parlıyor,adeta ipek bir halı gibi duruyordu uzaktan.
"Ne var gerizekalı" Tachihara ise her zamanki gibi burnundaki yara bandı ve ucuz yeşil montuyla sırasında oturuyordu.
"Ben aşık oldum" dedi Tecchou turuncu saçlı gencin önündeki sandalyeye ters oturup başını da bağdaş yaptığı kollarının üstüne koyarken.
"Kime lan yoksa şu mal Teruko'ya mı,eğer öyleyse çok gülerim KAMIMQOINONWXQ"
"Hayır ya ne Teruko'su ıy,bi dinlesen anlatacağım." dedi Tecchou ciddi bir ifadeyle.
"İyi tamam anlat hadi dinliyorum"
"Bak şimdi hani bizim okul böyle sosyal dayanışma kampanyaları falan düzenliyor ya,mesela Akutagawa'yı okula almıştık bir tanesinde,sonra otizm farkındalık günü için özel sınıf açmıştık falan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rashōmon'un Ölüleri
FanficAna ship: [shin soukoku] Yan ship:[suegiku] Daha da yan ship: [soukoku] "Ailen gerçekten çok stres verici Atsushi..." "Maalesef öyleler.Ama seninle birlikteyken bu daha az sinir bozucu oluyor." "Öyle mi?Belki de sen de benim yaptığım gibi onları ö...