- Sence de mektubu açmanın zamanı gelmedi mi?
- Geldi de geçiyor araz.
- Hadi aç o zaman.
Sevgili kızım günışığı,
Keşke sana da geceye yaşattığım gibi güzel bir hayat yaşatabilseydim. Sende keşke gece gibi ben günışığı ateş diye kendini tanıtabilseydin. Keşke seninle güzel bir hayat geçirebilseydim. Bu mektup sana bir itiraf olsun. Seni okullarda, evinin gizli odalarında büyütmek yerine geceyle aynı odada, aynı yatakta büyütebilseydim. O gün babanın ve ailesinin katı aile kurallarına uyduğum için o kadar çok pişmanım ki. Gece ve günışığı ikizleri. Hep beraber olmanız dileğiyle...
- G-Gece bu da ne şimdi
Elim ayağım boşalmış ve titriyordu. kendimi nasıl hissettiğimi bile bilmiyordum. ama güçlü durmam gerekiyordu. o yüzden kendimi toparlamaya çalıştım. sesim her ne kadar buna müsaade etmesede.
- gü- gün ışığı ben ikizim.
Arazın odadan çıkmasını istedim. Yalnız kalmam gerekiyordu. En azından ben öyle istiyordum. Bunca zaman sonra 14 yaşımda bir ikizim olduğunu öğrenmiştim. Bu nasıl bir hisle içimi doldurduğunu anlayamıyordum. Tamam, günışığı ikizimdi ama neden biz farklı yerlerde şehirlerde birbirimizden uzakta büyümüştük. Ben bu sorulara cevap ararken araz kapıyı çaldı. arazı da şuan yanımda görmek istemiyordum. tek görmek istediğim kişi günışığıydı. zaten araza kızgındım. belkide kırgın... ama şuan sanırım birileriyle konuşmaya ihtiyacım vardı.
- Girebilir miyim?
- Gel araz
- Eğer şuan günışığının yanına gitmek istersen tam zamanı. Ne güvenlikler nede ablam yok. Okulda sadece günışığı var. Annemde işi çıktığı için başka bir şehre gitti.
- Gün ışığına ikizi olduğumu söyleyince ne cevap verecek? Bunla karşılaşmaya hazır mıyım sence? araz ben hiç hazır değilim. kendimi ilk defa bu kadar çaresiz hissettim.
Araz yanıma geldi ve dizlerinin üstüne çöktü. Ellerimi tuttu.
- Sen çok güçlü birisin gece. hatta bu hayatta tanıdığım en güçlü kişisin. Yapacağından şüphem yok. Günışığı da eğer senin gibiyse sana itiraz etmeyecektir. Eminim.
Arazdan ellerimi kurtardım. gerçekten duygusallığın sırası değildi. ve araza böyle kırgınken onun yanında duygusal değilde daha güçlü durmam gerekiyordu.
- O zaman gidip her şeyi çözeceğim.
Artık alışmıştım. Kapıyı kapatıp çıktım. Bu sefer acelem yoktu. Yolda günışığının bana vereceğini düşündüğüm cevapların senaryolarını kurdum kafamda. Çiple kapıyı açtım. Merdivenleri hiç bu kadar sesli çıktığımı hatırlamıyordum. Ruhum sanki burada yoktu. O mektubu okurken ruhumu orada mektubun içinde bırakmıştım sanki. Beni zor da olsa yöneten beynim tam zamanında istifa edip gitmişti. Son kata ulaştım. Ayaklarımın geri geri gittiğini hissedebiliyordum. Yine aynı odadan ses geliyordu. Yürüdüm ve kalan son cesaretimle kapıyı çaldım.
- Girebilir miyim?
Arkası dönüktü günışığının. Yüzünü dönmedi. biraz bekledikten sonra konuştu günışığı.
- Aynı annem gibi kokuyorsun. Sen kimsin?
Bana saldıracağını korkutan bakışlarındaki senaryoyu düşündüm. Sanki beni anlamış gibi söylendi. hala yüzünü bana dönmemişti ama hislerinin çok kuvvetli olduğunu anladım.
- Neden herkes onlara saldıracağımı düşünüyorki? alt tarafı bu okuldayım o adar.
- Ben gece sende günışığı olmalısın
Son cümlemden etkilenmiş olmalı ki bana yüzünü döndü. Kendimi aynaya bakıyormuş gibi hissediyordum. Aynı şekilde günışığı da bana aynı ifadeyle bakıyordu. Dayanamadım ve koşarak günışığına koştum ve en sonunda sarıldım. Sanki yıllardır birbirimizi tanıyorduk ama çok uzun yıllar ayrı kalmıştık. Ayrı kaldığımız doğruydu ama tanışmamıştık. ikimizde bir süre sessiz kaldık. Sarılmamız bittiğinde oturduk. İkimizde tek bir kelime laf etmemiştik. Yıllar sonraki karşılaşmamızı sindirmeye çalışıyorduk sanırım. Ben konuşmaya başladım.
- Hesap sormamız gereken birileri var günışığı
- Sen anneme bende ateş ailesine
Yabancı gibiydik. Dünyanın iki ucunda yıllarca yaşamış ve birbirini görmemiş iki yabancı gibi...
- bir dakika bekler misin günışığı. Araza mesaj atmam gerek.
- Şu arjin hanımın oğlu mu?
- Evet, o benimle beraber buraya kadar geldi. Gelmemi sağladı.
- Ona nasıl güvenirsin gece. Oda annesi gibi sadece çıkarları için hareket eder. bunu yapmamalıydın.
- Bende bilmiyorum. her şey çok ani oldu.
- Araz acilen yalıya gitmeliyiz.
- Oldu bil. Siz ne yaptınız günışığıyla
- Anlatacağım ama şimdi değil.
- Siz çıkın taksi ayarlıyorum.
Döndüğümde günışığı yerinde kıpırdamadan bekliyordu. Abla edasıyla yanına çöktüm.
- Şimdi hesap sorma sırası bizde. Ne dersin?
- Şimdi mi?
- Eğer kabul edersen şimdi yola çıkacağız.
- Yıllardır bu anı bekliyorum desem ne dersin?
- Belli oluyor derim.
Gün ışığıyla beraber arazın yanına uğrayamadan gittik. Arjin hanım başka bir ile gitmişti. Kimseye görünmeden taksiye bindik. Rotamız evimizdi. Ateş yalısı...
- Uzun zamandır görmemiştim.
- Neyi?
- Okulu arjin hanımın odasını, yolları, taksiyi. Kısaca çoğu şeyi.
- Bende 1 haftadır görmüyorum.
- Gece biraz bahsetsene
- Kimden
- Annemden, evden, ateş ailesinden.
günışığının sesi değişmişti. Ne yapmış olabilirlerdi günışığına. Babamız ne yapmış olabilirdi. Şu katı ateş ailesi kuralları neydi bende bilmiyordum. Öyle bir şey var mıydı? Ya da varsa bana söylememişlerdi.
- annemi biliyorsun işte, ev çok güzel bir yer de, ve de çok güzel. Birde davetsiz misafirimiz var. Bizim için davetli ama senin için değil.
- Kim o
- Şule, şule ateş. Evimizin küçük kızı.
- Bunca yıl sonra bir kız kardeş daha mı?
- İstersen evden atabiliriz.
Bu söylediğim tamamen şakaydı. Ama günışığı bozulmuş gibiydi.
- Yok, öyle olmaz.
- Herhalde şaka yapıyorum.
- Bize benziyor mu?
- Hiç sanmıyorum...
yıllar sonra kayıp ikizimi bulmanın verdiği mutlulukta yola devam ettik. günışığı sordu ben cevapladım. ama cezaevi hakkında tek bir kelime bile etmemiştik. sanki sözsüz bir anlaşma imzalanmıştı da ne söylemek isterse istesin söyleyemiyormuş gibi davranıyordu günışığı. al işte bir gizem bitmeden ikinci gizem.
kar tanelerim uzun bir aradan sonra geldim. merak etmeyin hala yaşıyorum. neyse bir sonraki bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Ve Günışığı
Ficción GeneralHiç gerçekten karanlığın sizi çağırdığını düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Benim çok oldu ama bu seferki biraz fazla garip. Ben Gece Ateş. Karanlık ruhun beden bulmuş hali derler bana. O kapıdan girerken fark etmiştim burada başıma iyi şeyler gelmeyec...