Canım bugün yüzleşmek istemiyordu. Kendimi buna hazır hissetmiyordum. Ama araz gerçekleri anlamadan beni bırakacak değildi. Hayır anahtar bari onda olsaydı bir şekilde alırdım. Ama yok onlar her şeyi düşünmüş.
- " canın yanıyor mu?" dedi. Ben ona bir cevap verirdim ama neyse. Acaba onun suyuna gitsem beni rahat bırakır mı?
- " biraz" dedim. Hayır yani bunlar hiç benlik değil
- " nereden başlamalıyım inan bilmiyorum" dedi.
- " bak ne güzel bende kalkayım o zaman" dedim ama sadece gülmekle yetindi.
- "telefonum günışığında burada haberleşmeye yarayan hiç bir şey yok. O ne zaman isterse o zamana kadar buradayız. İster dinle ister dinleme. Hem bazı şeyler anlatmam gerek. Günışığının yanında anlatsam mı bilemedim" deyince ilgimi çekmeyi başarmıştı araz.
- " dinliyorum" dedim
- " hayır dinlemiyorsun dinliyor gibi yapacak ve hemen konuya döneceksin. Ama bugün olmaz gece. Bana inanmalısın" dedi
- "yaptıklarından sonra mı araz" diyebildim sadece. Gücüm ancak bunları söylemeye yetmişti.
- " bak sana aynı şeyleri cezaevinde de anlattım. Belli ki o zaman dinlememişsin" dedi. Sadece sustum. Hiçbir şey demedim. " aynı o odadaymışız gibi bağır çağır, kır dök ama sessiz kalma gece" dedi. Ben sessizliğime devam ederken baş parmağı ve işaret parmağıyla burun kemerini sıktı. Bu çok yaptığı bir hareket değildi. " bildiklerimi anlatacağım ve sende sonra beni dinleyeceksin anlaştık mı" dedi. Beni gerçekten iyi tanıyordu.
- " anlaştık" dedim neşeli sesimle.
- " çıkmadan flaşa bir şeyler aldım demiştim. Yolda gelirken kırtasiyeden çıktı aldım" dedi ve bana bir tomar kağıt uzattı.
- " az ama önemsiz dediğin şey bunlar mı" dedim az diyordu ama bir tomar kağıt vardı
- " al bak dedi." Bir yalının 30 farklı açıdan fotoğrafı vardı. Ve de planı.
- " burası..." derken beni tamamladı. " evet karanlık konağı" dedi. Adını duymuştum fakat fotoğrafları görünce ben bile ürkmüştüm. Diğer sayfalara bakarken 19 tane kızın ve 20 tane erkeğin resmi ve öz geçmişi de vardı. Ve de 20 erkeğin içinde arazın da fotoğrafı vardı.
- " senin neden fotoğrafın burada" dedim. Duyacağım şeyden korkmuyor değildim.
- Günışığının da bir fotoğrafı var" dedi. Hemen baktım. Tahlil sonuçları ve öz geçmişi de vardı kardeşimin.
- " peki neden 20 erkek 19 kız" dedim.
- " annem not düşmüş arka sayfasına bakarsan anlarsın" dedi ve hemen arka sayfaya baktım. bir kız eksik yazıyordu. O anda parçalar yerlerine oturmaya başladı. Daha sonraki resimlere baktığımda o çocukların karanlık konağına girerken çekilmiş resimlerini gördüm.
- " ablan neden orada" dedim. Evet ablası da oradaki kızlardandı. Elimdeki her şeyi çekip aldı ve
- " artık beni dinliyor musun yoksa bu bilgileri istemiyor musun" dedi. Pislik beni tehtid ediyordu.
- " bu sefer dinliyorum fakat söyleyeceğin şeylere inanmazsam seninle iş yapmam. Kendi başıma çalışırım ve seni ele veririm" dedim. Çok açık ve net konuştuğumu düşünüyordum.
- " annem sen okula gelmeden önce senin özel bir misafir olduğunu ve sana yakın davranmam gerektiğini söyledi. bende nedenini bilmiyordum ta ki sen gelene kadar. Annem eğer seni ona götür ve güvenini kazanırsam beni artık testlere sokmayacağını söyledi. o zaman bu benim için çok basitti. Tanımadığın bir kıza güven ver onunla arkadaş ol ve annen istediğin de seni ona götür. Eğer girdiğim o testleri görseydin gerçekten bana hak verirdin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Ve Günışığı
Ficción GeneralHiç gerçekten karanlığın sizi çağırdığını düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Benim çok oldu ama bu seferki biraz fazla garip. Ben Gece Ateş. Karanlık ruhun beden bulmuş hali derler bana. O kapıdan girerken fark etmiştim burada başıma iyi şeyler gelmeyec...