Hepinizeee merhabaaaaa aşk kuşlarıııımmm!!!!Yeni bir bölümlee karşınızdayııımmmm.Umarım beğenirsinizzzzzz. Okunma sayımız gittikçe artıyor bunun beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsinizzz ama ben sizin düşünceleriniziii çooookk merak ediyorummm ve yorum yapmazsanızzz hatalarımı veya nereyi beğenmeyip beğenmediğinizi anlayamammm bu yüzden yorumlarınız benim için çooookkk değerliii ve bir de oy atar mısınııızzzzz lütfeeennn.Çoook uzattıımm hadi yeni bölüme geçeliiimmmmm!!!!
Victory
"Jeongguk okyanusa gidersem bizim aşkımız gerçek mi değil mi belli olacak, eğer gerçekse bu yaralar okyanusta panzehrini bulmuş gibi en fazla bir hafta da iyileşecek fakat eğer gerçek değilse..." dedim duraksayarak.
"Eğer gerçek değilse..." dedi merak ve korkuyla.
"Eğer gerçek değilse okyanus beni cezalandıracak yani panzehrim olmak yerine beni giderek güçsüzleştirecek ve zehirleyecek..."
Sıkıca sarıldı bana ve kulağıma " okyanus senin panzehrin olacak bizim aşkımız gerçek." diye fısıldadı bundan başka bir opsiyon yokmuş gibi.
"Umarım Jeongguk'um...Umarım" dedim derin bir iç çekerek
"Ne zaman gideceksin?" diye sordu sesini düz tutarak, fakat hüzünlü gözleri onu ele veriyordu.
"Gökyüzü turuncuya boyandığı zaman yola çıkmam gerek. Bu akşam dolunay var ve bu işimi daha çok zorlaştıracak gibi." dedim gözlerimi kaçırarak, bu konuyu konuşmak istemiyordum.
Gözlerine bakarsam gidemeyeceğimi biliyordum o yüzden şimdilik bakmamak en iyi seçimdi benim için.
"Hadi yemek yiyelim o zaman." dedi Jeongguk sahte bir gülümsemeyle.
Yapacak bir şeyim yoktu ve bu beni daha kötü hissettiriyordu...
Yemeğimizi sessiz ve yavaş bir şekilde yemiştik. Sanki son yemeğimizmiş gibi.
Bir konuda kararsızdım ama; Jeongguk'un hafızasını silsem mi silmesem mi emin değildim. Jeongguk'un hafızasını silersem eğer okyanus beni öldürürse bu onun için iyi olurdu. Beni hatırlamaz ve acı çekmezdi ama okyanus beni kabul ederse ve ben onun hafızasını silersem bu kez de ben acı çekmiş olurdum...
Bir kez olsun bencil olmak istedim...Jeongguk beni tekrar unutmasın istedim umarım okyanus beni kabul ederdi yoksa ben de vicdan azabından, okyanusa kalmadan kendimi öldürürdüm.
Ayrılma vakti gelip çatmıştı. Hava turuncuya bürünmüştü ve biz Jeongguk ile gözlerimizin içine bakıyorduk. İkimiz de üzgündük fakat bu anın geleceğini, ikimiz de biliyorduk.
Bu son olabilir dedim içimden ve bu his cidden berbat ötesi bir histi.
O gün orada ikimizin de birbirimizi son görüşümüz gibi öpüştük. Ruhlarımız birbirine karıştı. Onun kokusunu özleyeceğimi bile bile içimde depolamak istermişçesine sarıldım ve son kez yüzüne bakıp okyanusun derinlerine daldım.
Şimdi bir karar verme vaktiydi.
Hayat mı ölüm mü?
Bunu hep birlikte göreceğiz...
Uzun bir süre yüzdükten sonra gelmiştim. Efsanelerde duyduğumdan daha güzel ve büyük duran ağaç, şimdi benim kaderimi belirleyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Merman/Taekook-Omegaverse
RomanceOkyanusun prensi Kim Taehyung ve karanın prensi Jeon Jungkook...Peki bu iki dünya birleşebilecek mi? Bütün olumsuzluklara rağmen birbirlerini sevip koruyacaklar mı? Geçmiş hayatlarındaki gibi birbirlerine söz verip "biz" olacaklar mı? Seme Jungkook ...