Hepinizeee merhabaaaa dünya güzellerriiii!!! Yeni bir bölüm, yeni bir heyecanla geldiiimm. Uzun zamandır olmadığım için üzgünümmm veee iyi okumalarrr hepinizeee!!!!
Victory
Üstünde ise Jungkook & Taehyung yazıyordu.
Bu yaprağı tuttuğumda vücudumu dalgalar ele geçirdi sanırım beni iyileştiriyordu şu an.
Mutluydum hiç olmadığım kadar...
***
1 hafta sonra
Kendimi yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyordum. Sanki üstümdeki bütün yükler kalkmış ve Jeongguk'a tekrar dönebilmem için okyanus bana yol açmıştı.
Yaklaşık yarım gün boyunca yüzmüş, karaya varmış ve gizlice mağaraya girmiştim. İlk zamanlar Jeongguk ile bu mağara da buluştuğumuz için Jeongguk, benim yine bu mağaraya geleceğimi bilerek bana kıyafet, yiyecek ve bir de ne olur ne olmaz diye kamıştan bir düdük koymuştu.
Düşünceli aşkım...
Kıyafetleri hızlıca üstüme geçirmiş, bir kaç bir şey atıştırmış ve düdükle Jeongguk'u çağırmıştım.
Düdüğün sesini duymuş ve gelmişti. 1 hafta onsuz kalkmak, beni, nefessiz bırakmakla eşdeğerdi gözümde. O yüzden attan indiği gibi ona sarılmış, nefesimi bulmuş gibi dudaklarında soluklanmıştım. Kalplerimiz deli gibi atarken biz mağarada hasretimize derman oluyorduk.
"İyileştin güzelim." dedi, gözlerinin içi parlıyordu elinde olsa konuşacakmışlar gibi.
"İyileştim aşkım." dedim aynı onun gibi.
Sonunda nefes almak için ayrıldık birbirimizden ve beni kucağına alıp ata bindirdi. Ardımdan da o bindi.
O atı sürdüğü için önde, ben ise arkasındaydım. Ellerimi sıkı sıkı beline dolamış, burnumu boynuna dayamıştım, o ise mavi saçlarım, boynunu gıdıkladığı için kıkırdamıştı.
Evine geldiğimiz gibi beni kucaklamış, içeri girene kadar burnuma, saçıma ve alnıma yüzlerce öpücük kondurmuştu.
"Biliyordum Victory, geri geleceğini, bizim aşkımızın gerçek olduğunu biliyordum güzelim." dedi özlemle.
"Jeongguk, sana bir haberim var aşkım." dedim kendimi kucağından atıp zıplarken.
"Nedir güzelim?" dedi o da heyecanıma ortak olarak.
"Jeongguk, gittiğim yer çok güzel bir mağaraydı ve bir tane ağaç vardı. Ben o ağaca dokundum aşkımızı belirlemesi için. O ağacın yaprakları kırmızıya dönerse gerçek aşk, aynı kalırsa aşkımız gerçek değil demekti. Sonra hiç tahmin etmediğim bir şey oldu Jeongguk!" dedim tek nefeste ve gözlerimi kocaman açarak.
Jeongguk da beni ful dikkat dinleyip her kelimeme kafasını sallıyordu.
Nefeslendikten sonra devam ettim.
"Ama ama o ağacın yaprakları pembeye döndü! Ve bu, aşkımız sadece bu dünyada yaşanmayacak demekti. Yani, eğer gelecek hayatımız olursa veya paralel evrende falan olursak yine birbirimizi bulacağımız ve tekrar birbirimizi seveceğimiz anlamına geliyor Jeongguk!!" dedim Jeongguk'un zorla oturttuğu yerden bir hışımla kalkıp, mutluluktan zıplayarak.
Jeongguk bana gözlerini şok içinde açmış dediklerimi tekrar tekrar beyin süzgecinden geçirmiş ve o da benim gibi kalkıp bana sarılmıştı. Boynuma binlerce öpücük sıralayıp, mühür yerimi ıslak bir şekilde öpmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/336035623-288-k240766.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Merman/Taekook-Omegaverse
RomanceOkyanusun prensi Kim Taehyung ve karanın prensi Jeon Jungkook...Peki bu iki dünya birleşebilecek mi? Bütün olumsuzluklara rağmen birbirlerini sevip koruyacaklar mı? Geçmiş hayatlarındaki gibi birbirlerine söz verip "biz" olacaklar mı? Seme Jungkook ...