Hepinize merhaba dünya güzelleriiiimmm. Çoookkk özledim sizi!!! Nasılsınız?? Umarım iyisinizdiiirr. Yeni bir bölümle geldiiimmm ama size küçük bi kırgınlığım varrrr okuyup yorum yapmıyorsunuzzz hikayeyi beğenmediğinizden dolayı mı yoksa utandığınızdan dolayı mı anlayamıyorum... Oy sayısı da az sanırım hikayeyi beğenmiyorsunuz:(
Kim Taehyung
Prens'im eğitime gittikten sonra Prens Jimin ve Prens Jin ile kendilerinin olan Saray dışında bir kafeye gitmiştik ve mor ve pembe ambiyansıyla gözlerim kamaşmıştı ta ki kafede çalışan birini görene kadar.
Park Bogum.
Benim korkulu rüyam. Bana uzun yıllardır takıntılı deniz erkeği.
Bogum, büyücü soyundan gelen nadir deniz erkeklerindendi. İlk tanıştığımızda balık bebektik birlikte büyüdük de denebilir. 72. yaş günüme kadar en iyi arkadaşımdı, o gün, Bogum bana aşkını itiraf etti. O zamanlar o kadar büyük olmadığımız için korkmuştum ve açıkçası istemiyordum. Onu reddettikten sonra okyanusu bana dar etmişti. En sevdiğim deniz kızlarına beni, onların düşmanıymış gibi göstermiş o da yetmemiş köpek balıklarına büyü yapıp bana saldırtmıştı. Onun yüzünden kaç kere ölümden döndüm sayamamıştım.
Eninde sonunda bir deniz kızı bana inanmış ve Bogum'u güçleriyle alt etmişti. Beni , deniz kızlarına karşı düşman ilan eden Bogum, bazı deniz kızlarını tekrar inandırmaya çalışsa da, bana yardım eden deniz kızı, bunun önüne geçmiş, bütün deniz kızlarına benden özür dilemelerini emretmişti. Bütün deniz kızları benden özür dileyince ise Bogum'u hep beraber sürgün etmiştik.
Şimdi karaya çıkması ise ayrı bir ironikti. Üstelik Prens Jin'in ve Prens Jimin'in kafesinde olması hiç tesadüfmüş gibi hissettirmiyordu.
"Kim Taehyung." demişti zihnimi okuyarak. Yüzünde ise 'seni buldum sonunda' der gibi bir gülümseme vardı.
Adımı bilmesine mi yoksa benim buraya geleceğimi bilir gibi konuşmasına mı şaşırmalıydım inanın hiç bilmiyordum ama tek bildiğim onun bana takıntılı bir manyak olmasıydı.
"Park Bogum." dedim tek kaşımı kaldırarak.
Benim aksime onun bir adı vardı okyanusta, çünkü onun bir soyu vardı.
"Unutmamışsın beni."dedi alaylı sesiyle.
"Seni unutmak ne mümkün." dedim onu taklit ederek.
Prens Jin ve Prens Jimin baktığım yere baktığında rahatsız olduğumu hissetmişler gibi beni kafeden çıkartmışlardı.
"İstersen başka yere gidebiliriz." dedi Prens Jin 'problem yok' dermiş gibi.
"Olur ama size bir şey sorabilir miyim öncesinde?" dedim kibarca.
"Tabii ki." dedi Prens Jimin merakla.
"İçerideki çalışan kişiyi ne zaman aldığınızı hatırlıyor musunuz acaba?" dedim endişeyle karışmış merakla.
"Hatırladığım kadarıyla seninle tanışmadan 2 hafta önce. Neden bir şey mi oldu? Rahatsız olduysan işten çıkarabiliriz." dedi Prens Jin kafası karışmış bir şekilde.
Problem şu ki Bogum yakın geleceği görebilen biriydi. Değiştiremezdi ama görebilirdi. Bu demek oluyor ki benim buraya geleceğimi bildiği için burada işe başlamış ve kendini göstermişti. İşlediği büyük bir suçtu. Çok büyük ihtimalle karaya, kimseye söylemeden çıkmıştı ki boynunda oluşan yaralar da hiç bir şey bilmediğinin kanıtıydı. Umarım en kısa zamanda hak ettiğini bulurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Merman/Taekook-Omegaverse
RomanceOkyanusun prensi Kim Taehyung ve karanın prensi Jeon Jungkook...Peki bu iki dünya birleşebilecek mi? Bütün olumsuzluklara rağmen birbirlerini sevip koruyacaklar mı? Geçmiş hayatlarındaki gibi birbirlerine söz verip "biz" olacaklar mı? Seme Jungkook ...