BÖLÜM 15 MOONVALE

47 7 0
                                    

Alan gitmişti. Yarın sabah ilk iş bu olayın detaylarını öğrenmek için Adam'ın arkadaşlarıyla tanışıp olayın nasıl olduğunu öğrenmekti. Beni daha önce iki kez bilinmeyen numara aramıştı ama hiçbir şey söylememişti. O zamanlar onun hep Jake olduğunu düşünmüştüm. Ama o değildi artık buna emindim.

Sabah olduğunda direkt dışarı çıktım. Alan beni alacaktı ve diğerleriyle buluşma alanına götürecekti. Ama dışarı çıktığımda hiç beklemediğim birini gördüm. Phil... Onu direkt tanıdım. Benim için mi gelmişti. Ama hapisteydi. Ah doğru nasıl da unuttum benden onu çıkartmam için deliller bulmamı istemişti. Nasıl da unuttum. Bana kızacak mıydı ki?

- Şeyma?

- Phil?

- Oh seni burda gördüğüme inanamıyorum. Beni hapisten çıkardığın için çok teşekkür ederim.

Bunu söylerken sarılmıştı. Ama ironi olarak söylediği çok açıktı.

- Phil ben buraya daha yeni geldim. İnan kimseyle bağlantım olmadı. Buraya geldiğimde de işler çok karıştı.

- Önemi yok suçsuzluğum ispatlandı sonuçta :)

- Senin adına sevindim. Özür dilerim tekrardan verdiğim sözü tutamadığım için.

O sıra Alan geldi. Phil bunu beklemiyor gibiydi. Şaşkınlıkla tepki vermemeye çalışma arasında bir surat ifadesi yapıp:

- Görüşürüz o zaman en yakın zamanda Şeyma. Aurora sözün var bunu bari tutarsın değil mi?

- Tamam görüşürüz.

Phil'in yanından ayrılıp Alan'ın yanına gittim. Alan:

- Çıkar çıkmaz buraya mı gelmiş? Senin burda olduğunu nerden öğrenmiş??

- Bilmiyorum Jessy ağzından kaçırmış olabilir.

- Umarım Jessy daha fazla ağzından kaçırmaya devam etmez. Yoksa her şey boşa gider Şeyma.

Bunları konuştuktan sonra buluşacağımız yere gittik. Diğerleri çoktan oradaydı. Aralarına ilk girdiğimde tuhaf hissettim. Herkes teker teker kendini tanıttı.

- Merhaba Şeyma beni tanıyorsun zaten ben Adam ve Alan'ın arkadaşı Eric Bicks.

- Merhaba. Ben Miley Johnson. Ben Adam'ın kız kardeşiyim.

- Merhaba. Ben Emily Becker. Adam'ın kız arkadaşıyım.

- Merhaba. Ben Michael Heller.

- Merhaba. Ben Jacob Weber.

- Merhaba. Ben Karla Novak.

Onlar da Adam'ın arkadaşlarıydı. Herkesi tanıdıktan sonra bana olayın nasıl olduğunu anlatmalarını istedim.
Eric söze girip:

- O gün Adam gecenin bir yarısında Hollow Hill'de olduğunu söyledi ve onu almam için gelmemi istedi. Arabası yoktu ve bir yere gideceği zaman benim arabamla giderdik. Bir anlam verememiştim gece yarısı ne işi vardı orda. Hazırlanıp oraya gittim. Arabayı park ettim. Onu bekledim bekledim gelmedi. Aradım telefonu kapalıydı. Orada iki saatten fazla onu bekledim ama gelen giden yoktu. Bir an ormanın arasından hışırtılar duydum. Gitmekle gitmemek arasında kararsız kaldım. Bir iki adım attığımda bir anda telefonum çaldı. Arayan Adam'dı çok şaşırdım. Telefonu açtım. Tam sen nerdesin ben seni bekliyorum diyecek oldum. Telefondan hışırtı sesleri gelmeye başladı. Arkadan da boğuk bir ses "eyes, eyes"  diye fısıldıyordu. Adam'ın şaka yaptığını düşündüm ve buraya geri döndüm. Böyle düşündüğüm için kimseye haber vermedim ama sabah işe gitmeyince bunun bir şaka olmadığını anladım çünkü Adam işini seven birisiydi. Hemen her yere haber verdim ama elimizde hala hiçbir şey yok.

FIND THE TRUTH (DUSKWOOD) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin