BÖLÜM 25 KÖY

35 6 4
                                    

Sonradan içeri girdim. Diğerlerine bir şey belli etmedim. Sabah olduğunda direkt yola çıktık. Yaklaşık 2 saat sonra bahsedilen köy olduğunu düşündüğümüz yerdeydik. Ama tahminimizden biraz farklıydı. Köyde kimse kalmamıştı. Çok az evde insan vardı. Yine de hepsinin kapısını çaldık. Yaklaşık 3 eve sorup bir şey öğrenemedikten sonra bir ev daha denemeye karar verdik. Kapı biraz geç açıldı. Ev sahipleri baya yaşlıydı. Duyma sorunu yaşadıklarını anladığımızdan bağırarak konuşuyorduk. İlk başta bizi kabul etmek istemediler ama kötü birileri olmadığımıza ikna edince almaya karar verdiler. Sonrasında Karla söze girdi:

- Amcacım teyzecim biz size bir şey soracağız. Daha doğrusu birini. Richard Johnson diye bir adamı tanıyor musunuz? Eskiden burda yaşıyormuş ama sonradan bir şey olup burdan apar topar taşınmışlar.

Yaşlı kadın ve adam biraz düşündü sonrasında adam söze girdi:

- Eğer sizin bahsettiğiniz adamla benim size anlatacağım adam aynıysa evet bir şey biliyorum.

- Anlatabilir misin amca?

- Anlatayım da sizin ne işinize yarayacak ki?

Ben söze girdim:

- Amca bahsettiğimiz adamın torunu bizim arkadaşımızdı. Arkadaşımız kayboldu. Ayrıca arkadaşımızın üvey kuzeni de kayboldu. Onlara ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Tek ortak noktaları dedeleri bu yüzden lütfen bildiklerinizi anlatın.

- Üzüldüm çocuklar. Anlatayım o zaman. Seneler önce burası çok kalabalık bir köydü. Herkes birbiriyle çok iyi anlaşırdı. Köyün huzuru yerindeydi. Köyümüzde bir de sihirbaz vardı. O da bizi güldürürdü.

Sihirbaz deyince hepimiz şaşkınlıkla birbirimize baktık ama amcanın sözünü kesmeden dinlemeye devam ettik.

- Ama bir zaman sonra bu sihirbaz çok kötü şeyler yapmaya başladı. İnsanlarda artık huzur kalmadı. Sonra hepimiz toplanıp bu sihirbazı öldürmeye karar verdik. Özellikle Richard ve Alex bunu çok istedi. O ikisi çok iyi arkadaşlardı. Sonra bir gece sihirbazı öldürdüler. Richard ya da Alex ikisinden biri öldürmüş ama kimse net bir şey söylemedi. Zaten sonrasında Richard kasabaya yerleşti. Alex dışında kimse gitmiyordu onun yanına. Sonrasında Alex de birden bire sihirbazın evinin yakınlarında ölü bulundu. Richard'da asla buraya gelmedi zaten. Cenazesine bile gelmedi en yakın dostunun. Benim bildiğim şeyler bunlar çocuklar. Sonrasında zaten köyün nüfusu azaldı baya. Topraklar çok verimsizleşti. Şurda birkaç kişi yaşıyoruz sadece.

Derin düşüncelere dalmıştım amcanın anlattıklarıyla. Amcaya teşekkür edip arabaya bindik. Sonrasında Jacob söze girdi:

- Bu sihirbazla bizim eyeless magician arasında kesin bağ olmalı. Çünkü Adam'ın büyükbabası sihirbazı öldürmüş. Sonrasında apar topar kasabaya gidip izini kaybettirmiş.

Emily söze girdi:

- İyi de bunun Adam ve Annie ile ne ilgisi var. Onlar bir şey yapmamış ki. Ayrıca sihirbaz öldüyse bunu yapan kim?

Söze girdim:

- Belki kardeşi, belki abisi, belki oğlu belki kuzeni, belki yeğeni ama bildiğim tek bir şey var bu bir intikam olayı ve bu gerçekleşmeden kurtarmamız gerek onları

Bunları konuştuktan sonra yola koyulduk. Yaklaşık yarım saat sonra tam ana yola çıkacakken önümüze bir domuz atladı. Jacob direksiyonun başındaydı ve ona çarpmamak için ani fren yaptı. Tam o sırada radyo açıldı ve frekanstan "eyes, eyes" diye sesler gelmeye başladı. Jacob kendini toparlayıp tekrar gaza bastı. Sonrasında şehir merkezine gelene kadar bir şey olmadı.

Geldiğimizde karşımda Phil'i gördüm. Şaşırmıştım.

- Şeyma verdiğin sözleri tutmakta üstüne yok. Senden daha fazla kime güvenebilirim inan bilmiyorum 🙄

- Üzgünüm Phil.

- Üzgün olman yetmiyor. Aurora seni bekliyor. Sen gelmedin bak ben geldim. Kırma beni.

O sıra dönüp diğerlerine baktım. Karla kıkırdıyordu, Emily gülümsüyordu, Jacob ise kim bu dermişçesine bakıyordu.

- Çocuklar bu Phil benim Duskwood'dan arkadaşım.

Jacob hariç diğerleri mutlulukla tanıştı. Ama Jacob beğenmemişti Phil'i yüzünden belliydi. Phil:

- Bu arkadaş sevmedi beni heralde.

- Ne alaka Phil. Zor bir gündü bizim için o yüzdendir.

- Neyse bunlara takılmayacağım Şeyma gel arabam şurda.

Phil'in arabasına doğru yol aldım. Aslında hiç modum yoktu ama bu sözümü bari yerine getireyim ayıp olmasın diye gitmeye karar verdim. Phil aynı flörtöz havasında devam ediyordu. Dünya yansa umrunda değil çocuğun.

FIND THE TRUTH (DUSKWOOD) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin