BÖLÜM 16 EFSANE

41 7 2
                                    

Olayları dinledikten sonra:

- Oraya tekrar gittiniz mi araştırma yapmak için?

Eric sözüne devam etti:

- Polise haber verdim zaten ertesi gün. Aldığım tüm telefonları falan anlattım. Polis de aynı şekilde orayı inceledi. Kendim de polis olduğum için olayın içindeydim. Ama orda hiçbir iz yoktu. Sonrasında Emily bana geldi. Yardım etmek istediğini söyledi.

Emily araya girdi:

- Ben de telefon aldım Şeyma o kaçıran kişiden. Sadece hışırtı vardı. Bazen de arkada duyulan eyes dediği sesler. Tıpkı Eric gibi ben de şaşırdım. Ben de elimdeki tüm delilleri verdim polise ama sonuç 0.

- Biz Duskwood olayını çözerken efsanelerden yola çıkmıştık. Bildiğiniz buna benzer bir efsane falan var mı? Veya Adam'ın işlemiş olabileceği bir suç?

"Bildiğimiz hiç öyle bir efsane yok Şeyma." dedi Michael. Diğerleri de ona katıldı.

- Ben biraz araştırmak istiyorum. Bu tarz şeyleri araştırabileceğim bir yer var mı?

Diye sordum. Karla bana yardım etmekte hevesli bir şekilde atıldı.

- Şeyma benim babaannem hep bu tür şeyler anlatırdı ama annem böyle şeylerin kafamızı bulandırdığını düşündüğü için bizim onunla görüşmemizi istemezdi. Ben hatırlamıyorum böyle bir efsane ama babaannem biliyor olabilir.

- Harika o zaman ziyaret edebileceksek hemen gidelim.

Karla heyecanlı bir şekilde kabul etti. Emily de bizimle gelmek istedi. Diğerleri de kendi işleri için ayrıldılar. Alan da bana verdiği sözü tutmak için gitti. Jake hakkında bilgi alacaktı.

Çok geçmeden yola koyulduk. Karla'nın arabasıyla gidiyorduk. Babaannesinin evi kırsaldaydı. Ağaçların arasında birbirlerine uzak olan birkaç ev olan bir yere geldik ve bir evin önünde durduk. Karla:

- İşte geldik. Ben de çoktan beri gelmemiştim buraya. İçeri girelim babaannem bizi gördüğüne mutlu olacaktır.

Karla, babaannesinin evinin kapısını çaldıktan kısa bir süre sonra kapı açıldı. İçerde 70-80 yaşları arası beyaz ikili örgülü saçlı ve gotik görünümlü kadın vardı. Bu kadın Karla'nın babaannesiydi. Bizi hoş karşıladı. Sonra Karla durumu anlattı:

- Babaanne sana arkadaşlarımla geldim. Onlara senin hikayelerinden bahsettim ve onlar da dinlemek istedi.

Babaannesi mutlu olmuştu:

- Tabiki de anlatırım. Ben de anlatmayalı uzun zaman olmuştu. Anlattığım herkes beni tuhaf karşılıyor çünkü.

O sıra ben söze girdim:

- Biz aslında sizden daha özel bir hikaye dinlemek için geldik. Bildiğiniz ormanda yaşayan veya ormanla bağlantılı olan ve eyes diyen bir adamla ilgili olan bir hikaye var mı?

Kadın biraz düşündü. Biraz yüzü de düştü:

- Böyle bir hikaye hatırlayamadım. Aslında bir çoğunu bilirim ama eyes diyen bir adam bilemedim şimdi.

Kadın böyle bir hikaye bilmediği için üzülmüştü. Yardımcı olmak istediği belliydi. Biraz daha düşündükten sonra yerinden kalktı ve bize bir kitap verdi.

- Ben yaşlandım gözlerim görüp de okuyamıyorum. Bunun içinde tüm bu bölgelerin efsaneleri var. Bu özel bir kitaptı. Belki aradığınız hikaye bunun içindedir.

Kitabı bana doğru uzattı. Baya kalın bir kitaptı. Belki bulabilirim diye biraz araştırdım ama çok fazla dikkat ve zaman isteyen bir kitaptı. Burada bakmam uygun bir an değildi. Kadına teşekkür edip evinden ayrıldık.

Tekrar arabaya bindiğimizde Karla bize Hollow Hill'e gidelim mi diye bir öneri sundu. Emily biraz kararsızdı çünkü orası onu üzebilirdi. Ayrıca akşam olmak üzereydi.

- Hem Şeyma da görmüş olur Emily. Ya bir iz bulursak. Şeyma hem dikkatlidir biliyosun daha önce tecrübesi var.

Yönünü bana çevirerek

- Şeyma ne dersin görmek istemez misin?

Aslında istiyordum ama emin olamıyordum. Yine de isteğini kabul ettim ve Karla yönünü Hollow Hill'e çevirdi.

FIND THE TRUTH (DUSKWOOD) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin