☾yirmi ikinci bölüm ☽

6.6K 638 429
                                    

Bugün yeni bölüm yayınlayacağım derken şaka yapmıyordum.

| Duyuru panosunun önündeki hayret dolu bakışlara sahip kişileri iterek öne geldiğimde ilk olarak kendi ismimi aradım ama herkesin baktığı isim başka biriydi. Birinci sıradaki isim. Park Chanyeol. |

Ağzım büyüyen gözlerime senkronize olarak açılırken birkaç kişi daha geldi.

"Park Chanyeol mü?" Chan Joo beni iterek listeye iyice yaklaştığında yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Korku filminden fırlamışa benziyordu.

Gözlerim onun bakışlarını takip edip ikinci sırayı buldu. Chan Joo eğitim hayatı boyunca ilk kez ikinci olmuştu. "O çocuk kopya çekti!" diyerek haykırdı. "Bunun başka bir açıklaması olamaz."

Sinirden kızarmış olan çocuğa bakarken kalabalığın arkasından Chanyeol'ün sesi duyuldu. Yüzündeki kurnaz gülümsemesi yine oradaydı. "Üçüncü dünya savaşını başlatmak üzere gibi bir halin var Chan Joo," Kalabalığın arasından en öne geldi. "üzgünüm ama bu okulda kendini gizli tutan kişiler var. Ve o kişiler," Sinir bozucu bir şekilde fısıldadı. "senden daha iyiler." Chan Joo sinirle soluyup ayaklarını dikizlerken Chanyeol işaret parmağını listede bir yere bastırdı ve sırıtmaya devam etti. "Bilim adamımız ilk ona bile girememiş."

Sakin kalmaya çalışan bakışlarım işaret parmağını yasladığı yere kaydı. '12. Byun Baekhyun'

Sabır dilenen bir iç çekişle bakışlarımı ondan uzaklaştırdım. Sevgilim olması şu an umrumda bile değildi. Dünden beri okulda çok sinir bozucu davranıyordu.

"Hey, Chanyeol?" Bakışlarımı tekrar ona yönlendirip sinirle konuştuğumda yüzünde bir şey belirdi. O böyle oynuyorsa bende böyle oynayacaktım. Bana sorarcasına bakarken "Çıktığın deliğe geri gir." dedim. "Böyle yapmanın hiçbirimize bir faydası olmuyor."

Chanyeol'ün yüzündeki tuhaf ifade yerini alayla kalkmış kaşlara bıraktı. Ne olduğunu anlamadan ellerini kalçalarıma koydu. "Çıktığım delik buralarda bir yerde."

Chanyeol çizgiyi aşmıyordu. Çizgiyi resmen yok ediyordu.

Sinirle ondan uzaklaştığımda tatmin olmuş gibiydi. Korku dolu bakışlarım etraftakilerin üzerinde dolaştığında beklediğim gibi şok olmuş ifadeleri gördüm.

Kendimi bu 'minik' oyuna fazla kaptırmıştım ve devam ediyordum. Tüm gücümle Chanyeol'e bir tokat attım. Evet, elim acımıştı ama daha çok acıyan bir yer vardı. Kalbim öyle bir sızlamıştı ki...Gerçekten saçmalıyorduk, ikimizde sınırı aşıyorduk. Annem öğrenirse çenesini açamazdı. Sonuçta karşı taraf onun patronu ve ailesinden oluşuyordu. Ona söylemeliydim.

Üzgün ve özür dileyen bakışlarımı ona sunmak için kafamı kaldırdığımda burnumdan başıma doğru giden yolda derin bir sızı hissettim. Öyle bir sızlamıştı ki buna ek olarak başıma derin bir ağrı saplandı.

Yere düşmemek için yanımdaki duvardan destek almaya çalıştığımda her şeyin farkına vardım. Chanyeol bana...Kafa mı atmıştı? (Y/N: Açılan ağzınızı kapatın.)

Etraftaki kızların çığlıkları ve erkeklerin tezarühatları eşliğinde Chanyeol'e baktığımda bana yalvarırcasına baktığını gördüm. Bu çocuğun sorunu neydi?

Hızla öne atılıp yumruğumu yüzüne geçirdiğimde sendeledi. Buna eşlik olarak diğerlerinden daha yüksek bir çığlık sesi duyuldu.

Benimkinden biraz daha küçük bir beden kollarını etrafıma dolayıp beni oradan uzaklaştırmak istercesine ittiğinde Kai, Xiumin ve Luhan'ın yüzünü gördüm. Diğerleri de oradaydı. Ae Cha ise hemen yanı başımdaydı ve bana sarılıyordu.

Don't Cry Tonight ☆ Birinci Kitap ☆ ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin