☾yirmi birinci bölüm☽

7.2K 627 200
                                    

Öncelikle bugün kendime hayret ettim. Matematiğe dün hiç çalışamamıştım bugün sınavım vardı ama migrenim sağolsun dün tüm gün yattım. Bugünde matematik sınavına hiç hazırlanmadan girdim. İlk iki sınavıma deli gibi çalışarak girmiştim ve sonuç 70-73'tü. Bu sınavdan 95 aldım. Yanlış okumadınız. 95. Matematik, çalışmamak ve 95.

Ben bunun şokunu atlatmaya çalışırken size bir haber daha vereceğim. Yaz dönemine yaklaşırken bana bol bol yeni hikaye ilhamı geliyor. Her birini yazmak istiyorum ama yapabileceğimi sanmıyorum. Yaz kursum ve babam sağolsun at binme derslerim var -ben mi ata bineceğim at mı bana inanın bilmiyorum-. O yüzden aklıma bir fikir geldi. White Devil'ın kurgusu zaten hazır olduğu için onu zorluk çekmeden yazarım. Bu ikisi dışındaki hikaye ise...Geliyor...Şu an okuduğunuz, bu hikaye ile bağlantılı bir HunHan! Evet, her şey bağlantılı. Buda demek oluyor ki...Bu hikayede yan çift olarak Hunhan olacak, hemde onların özel hayatını baza almış bir hikaye gelecek. Umarım yazı dolu dolu, ficli geçiririz^^

Sizi seviyorum, iyi okumalar...

| *Tekrar gözlerimi kapatıp uykuya dalacaktım ki kalın ses homurdandı.

"Tekrar uyumayı aklından bile geçirme. Bu sefer okula gidiyoruz." |

~

Gözlerimi iyice kısarak kalçalarıma gitmek için can çekişen ellerimi engellediğimde sızı bir kez daha boy gösterdi. Hafif bir inilti eşliğinde dayanamayarak ellerimi kuyruk sokumuma bastırdım. Aslında daha aşağısı acıyordu ama okulun ortasında orayı tutamazdım.

''Sorun ne?'' Chanyeol kıvrılan dudaklarıyla bana bakıp yürümeye devam ederken ona şu an atabildiğim en sert bakışı attım.

Neyim olduğunu gayet iyi biliyordu. Onun sayesinde bu haldeydim.

Sesini alaylı tonuna çıkartıp neşeyle söylendi. ''Baekkiem'in poposu acıyor.''

|flashback|

Chanyeol kulaklarına dolan iç tırmalayan ses eşliğinde gözlerini açtı. Tüm vücuduna hakim olan uyku yüzünden halsiz hissediyordu.

Homurdanarak yüzüstü uzandı ve yastığını kulaklarını kapatacak şekilde kafasına bastırdı. Beklediğinin zıttı olarak o iğrenç sesi hala duyuyordu.

Sitem edercesine inleyerek yatağın diğer tarafına döndüğünde, gece lambası yardımıyla, ter içinde kalan Baekhyun'u gördü. Ağzını açmış, içtenlikle horluyordu.

Şu an Chanyeol'ü tahrik etmekten çok sinirini bozuyordu.

Chanyeol burnunu kırıştırarak Baekhyun'u dürttü. ''Yah!'' Sevimli bir yüze sahip olan çocuk onu dinlemeden horlamaya devam etti. ''Kes şunu.'' Yeol son sözünün ardından Baekhyun'u daha şiddetli dürttü. Gerçekten sinir olmaya başlamıştı.

Daha şiddetli bağırıp Baek'i ittiğinde küçük bedene sahip olan çocuk yataktan kaydı. Chanyeol onun yere düştüğünü ancak odanın içine yüksek sesli bir inilti yayıldığında anlamıştı.

Dirseğinden destek alıp yere doğru uzandığında acı içinde yüzü ekşimiş Baekhyun'u gördü. Hala uyuyordu.

|flashback end|

Söylediklerini umursamadan dolabıma doğru ilerledim. Chanyeol kıkırdayarak adımlarımı takip etmeyi sürdürüyordu. Etraftaki öğrenci bozuntuları ise bize bakıyordu. Sevgili olduğumuz 'dedikodusu' yayıldıktan sonra birlikte okulu asmış ve geç gelmiştik. Bu yüzden bu bakışları doğal buluyordum ama çok yakında müdürün kulağına gideceğini biliyordum. Eğer böyle bir şey olursa ilk öğrenen annem olurdu. Hayır, anneme kendim söylemeliydim.

Don't Cry Tonight ☆ Birinci Kitap ☆ ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin