☾on ikinci bölüm☽

7.7K 744 220
                                    

Hikayeye katamadığım ekşını bu bölümü yazacağım diye yaşadım.
Bir an önce eve gelmek ve yazmak istiyordum. Durakta otobüs bekledim. Otobüs geldi adımımı atar atmaz şoför ileriden döneceğim dedi -ki ben düz gidecektim-. Bozuntuya vermedim -hangi kafayla bilmiyorum- biliyorum dedim ve bindim. Adam ileriden döndü. Rezil olmayayım diye bizim dershanenin orda indim. Otobüsten inerken kapıda sıkışıyordum hiç sormayın. Sonra inip karşıya geçtim. Otobüs bekledim. Yine bindim. Susun, yine yanlış otobüs. Fark eder etmez indim. Öyle bir duruma geldim ki artık sinirden ağlayacaktım. Hikaye yazmak için acele etmiştim başıma gelmedik kalmadı. Sonra en sonunda yeni otobüs geldi. Ona bindim. İlk bindiğim otobüsün döndüğü yerden dönmeyip düz gittiğinde öyle bir ferahladım ki anlatamam... Düşündükçe sinirden gülüyorum.

Not: bu bölümün bin bir çeşit hali vardır. Bunu okuyorsanız hepsini silmiş bunu yayınlamışımdır.

Önemli not: İçime sinen bir bölüm KESİNLİKLE değildi.

Daha önemli not: Sizi seviyoruuum
~

Dünya üzerinde birçok eşcinsel veya biseksüel vardı. Bunların çoğu gençlerden oluşuyordu ve yarısından fazlası ailelerine açıklamak zorunda kalıyordu. Ailelerin her biri ufak çaplı bir şoka giriyordu elbette ama bazıları o kadar abartıyordu ki, çocuklarının hayatını cehenneme çevirdiklerinden haberleri olmuyordu. Kapı dışarı eden veya tüm ilişkilerini kesen bile vardı. Ve ben, ailemin böyle hareket etmesinden korkuyordum. Annem beni seviyordu ama bu sevgi çocuğu olmamdan dolayı kaynaklanan minik bir şeydi. Babam ise küçükken benimle fazlaca vakit geçirirdi. Yine de son yıllarda işlerine çok önem veriyorlardı.

"Söyleyecek bir şey bulamıyorum." dedi babam gergin bir ifadeyle. Karşımdaki sandalyede hem ruhen hem fiziken hiç rahat görünmüyordu. "Sana saygı duymalıyım, değil mi?"

Omuz silkerek göz temasından kaçınmaya devam ettim. Çünkü ona baktığım anda daha kötü hissedeceğimi biliyordum.

"Pekala," Babam derin bir iç çekti. "ne istiyorsan onu yap oğlum. Ben sadece iyi bir şekilde yetişmeni istiyorum. Umarım gelip geçici bir hevestir."

Dudaklarım arkalarındaki baskıyla aralandığında parmaklarımla oynamaya başladım. "Gelip geçici değilse ne yapacaksın?"

"Açıkçası...Bilmiyorum. Ah, Baekhyun. Düşünebiliyor musun? Senin ebeveynin olarak buna saygıyla yaklaşmak zorundayım ama bu normal bir şey değil. Geçici bir heves değil ise elimden hiçbir şey gelmeyecek ve buna her gün katlanmak zorunda kalacağım."

Ona minnettardım. Bana duyduğu sevgiyi tek kelimeyle sunmuştu: Saygı.
Böyle duygulara sahip olan bir oğlu olduğu için kendini şanssız görmesini göz ardı edebilirdim çünkü kim olsa kendini şanssız görürdü. İnsanlar zamanla gelişmişti ve geliştikçe eşcinselliği sapkınlık olarak adlandırmışlardı. Bunu bir hakaret olarak görüyordum ama dünyanın çoğu aynı şeyi söylerken itiraz etmek bana düşmezdi. Özellikle de Chanyeol'ü tanımadan önce diğerleri gibi ön yargılı yaklaştığım için. "Teşekkür ederim baba."

Babamın yüzünde bir tebessüm belirdi ama saniyesinde kayboldu. "Sen anneni düşün. Bunu ona söylemek zorundayım ve öğrendiğinde anlayışla karşılayacağını düşünmüyorum. Şimdi söylersem yurtdışından geri döner."

Hiç düşünmeyerek "Ona ben söylerim." dedim. Babamdan öğrendikten sonra bana tıpkı bugün olduğu gibi 'konuşmamız gerekiyor' demesini istemiyordum.

"Baştan uyarayım," dedi babam boğazını temizleyerek. "verdiği tepki fazla olabilir."

"Biliyorum."

Don't Cry Tonight ☆ Birinci Kitap ☆ ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin