0.7

183 29 15
                                    

Tam da pes etmek üzereyken, her şeyin bittiğine inanırken karşınıza bir anda çıkan kişi size iyi mi hissettirir? Böyle zamanlarda çoğu insan kendine o kişiyi kurtuluş yolu olarak görür

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam da pes etmek üzereyken, her şeyin bittiğine inanırken karşınıza bir anda çıkan kişi size iyi mi hissettirir? Böyle zamanlarda çoğu insan kendine o kişiyi kurtuluş yolu olarak görür.

O benim yaralarımı saracak, beni iyileştirip her şeyi düzeltecek.

Aslında olması gereken de budur zaten. Eğer bir insan mutsuz ise başka bir insan onu mutlu edebilir. Kimse tek başına olamaz hayatta. Bir kesim bunu reddetse bile insan insana muhtaçtır aslında.

Ama bazı durumlar vardır ki bütün varlıklardan daha üstün olduğu düşünülen insanlar bile buna çözüm bulamazlar. Bu yüzden ki tam yolun sonuna gelip o sarı çizginin ardına geçecekken sizi tutup kurtaran kişi, sizin gözünüzde her şeyi mahveden birisinden başka hiçbir şey olmaz.

Hyunjin de tam bu noktadaydı şu an. Kendisini raylardan çekip kendince onu kurtaran ama Hyunjin için her şeyi mahveden Chan hakkında düşüncelerinden emin olamıyordu. Ondan nefret etmek istiyordu mesela ama bunu yapamıyordu. Bir şey sürekli onu engelliyor Hyunjin’in Chan’a karşı olan düşüncelerini değiştirmeye çalışıyordu.

Chan’ın evindeyken onu izlemek, kendisine yardım etmesini görmek içinde bir şeylerin kıpır kıpır olmasına sebep olmuştu. Bunu kabul etmek istemese de inkar da edemezdi. İlgilenmesi, ona yemek yapması, balkonda otururken omuzlarına basit bir örtü bırakması... Bunlar bile Hyunjin’i heyecanlandırmaya yetmişti.

Geride her şeyi bırakıp gitmeye kendini ikna etmişken şimdi o adamı merak ediyordu deli gibi. Belki de Chan’ın evinde durmasının sebebi de buydu. Tabi bu sebebi en başında körükleyen Minho’ydu. O da şu an karşısında oturmuş hesap soruyordu Hyunjin’e.

“Evet dinliyorum seni.”

“Minho... Mesajda söylemiştim sana. Chan’ın evindeydim.”

Hyunjin’in çaprazındaki Minho koltuğun ucuna kadar kaymış öne eğilerek ellerini birleştirmiş oturuyordu. Belki gereksiz yereydi bu davranışları ama endişelenmişti bir kere. “Mesajlarda kolay olduğu için yalan söylüyorsun sürekli. Eğer telefonumu açıp attığın mesajı sesli söyleseydin bu kadar endişelenmezdim.”

“Özür dilerim ama gerçekten Chan’daydım. Kahveyle sigara almaya çıkmıştım ve-“

“Sen hala kahve ve sigara mı içiyorsun? Hyunjin...” derin bir nefes aldı Minho sakinleşmek adına. Parmaklarını mor saçlarının arasından geçirip Hyunjin’in gözlerine bakmaya çalıştı. O ise gözlerini kaçırmış etrafına bakınıyordu sadece oturduğu yerde. “İkisini de bırakman gerekiyor. En azından sigarayı bırak ve kahve içmeyi azalt. Çok içiyorsun.”

The Loneliest | Hyunchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin