2.5

81 17 2
                                    

Dört gün kaldı Hyunjin hastanede

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dört gün kaldı Hyunjin hastanede. Son gün yine Chan ile tartışmış olsa da kararının kesin olduğunu belli ederek çıkmıştı hastaneden. Şimdi de Chan'ın evindelerdi. Hyunjin salonda oturmuş sevdiği programlardan birini izlerken Chan mutfakta yemek yapıyordu.

Amerika'daki kısa sürede baştan yapılan evleri dikkatle izlerken ara sıra kendine kendine yorum yapıyor ve sevgilisinin ona doğradığı elma dilimlerinden yiyordu.

Yemek ile işi biten Chan son kez mutfağı kontrol etti ve salona geçip Hyunjin’in yanına bıraktı kendini. "Yemek pişiyor ama sen çoktan karnını doyurmuş gibi görünüyorsun." Hyunjin başını iki yana sallayıp elindeki yarım elma dilimini sevgilisinin dudaklarına götürdü. Chan ufak elma dilimini yerken kaşlarını kaldırdı sorarcasına.

"Emin ol hala çok açım. Sonra da mısır patlatalım mı? Film izleriz. Sen seç olur mu?" Kucağındaki tabağı önündeki masaya bıraktı. Bacaklarını kendine çekip koltukta Bağdaş kurarken Chan'ın ağzındaki lokmayı yutmasını bekliyordu. "O zaman önce yemeğimizi yiyelim. Sonra mısır patlatır izleriz olur mu? Eğer istersen... Evde Tek Başına filmini izleyebiliriz. Eğlenceli bir şeylere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum."

Hyunjin’in onaylaması ile bir süre, yemek olana kadar koltukta oturup açık olan programı izlediler. Yarın Chan okula geri başlıyordu ve başlar başlamaz bir sınav yapacağı için çok da geç saate kadar uyanık kalmaması lazımdı. Saat henüz altı olduğu için rahatça oturuyorlardı şimdi.

Ayriyeten Chan'ın ilgisinde herhangi bir değişiklik olmadığı için mutluydu Hyunjin. Yalnızca ilaç konusunda biraz sıkıyordu onu ama ona da bir şey diyemezdi. En çok korktuğu şey gerçekleşmediği için mutluydu açıkçası. Chan öğrendiğinde üzerine fazla gelecek diye endişelenmişti. Tıpkı Minho'nun İlk zamanlarda yaptığı gibi... Ama bu gerçekleşmemişti. Chan her zamanki gibi Hyunjin’i el üstünde tutup ilgileniyordu onunla.

Yemek hazır olduğunda beraber sofrayı kurdular hızlıca. Elmaları yerken söylediği gibi hala çok aç olan Hyunjin önüne konan yemeği soğumasına sabredemeden yemeye başlamıştı bile. Önceki gün hiç yemek yiyememişti çünkü. Bu biraz ağzında yanmaya sebep olsa da sorun değildi onun için. Çünkü Chan'ın yemekleri hep bir numaraydı ve dili yanmış olsa da gayet memnundu.

Yarım saat içinde yemek faslı kapandığında birlikte mutfağı topladılar. Hyunjin bulaşıkları makineye koyarken Chan da mısır için bir tencere çıkarıyordu. "Dolapta içeceğimiz vardı. Kola içersin diye düşünüyorum. Başka seçenek yok zaten maalesef." tencereyi ocağa bıraktığında aklına gelen şeyle kendine kızıp önündeki dolabı açtı. Hyunjin ona merakla bakarken Chan artık ezberlediği ilaçları sırayla çıkartıp avucunda topladı. Bir bardak suyla ilaçları Hyunjin’e uzattığında siyah saçlıdan bir oflama ve göz devirme gelmişti.

"Bu konuda katı olduğumu gayet biliyorsun. Hadi iç ilaçlarını. Sonra da mısırımızı patlatıp film izleyelim."

Hyunjin bir kez daha gözlerini devirip ilaçlarını aldı. "Şu ana kadar ilaçlarımı aksatmak gibi bir şey yapmadım zaten sevgilim merak etme." cümlesi bittiği gibi ilaçlarını içerken Chan bundan emin olduğunda önünde dönüp tencereye biraz yağ ve tuz döktü. Ocağın altını da açıp mısırı ekledikten sonra geri Hyunjin'e dönmüştü. "Madem ilaçlarını aksatmadan içiyorsun neden bu hale geldin o zaman?"

The Loneliest | Hyunchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin