1.0

138 26 37
                                    

Çok garip duygular var hayatta

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çok garip duygular var hayatta. Bir gün şöyleyken bir gün böyle insanlar. Kendi içlerinde verdikleri savaşların sonucunda duygularının esiri olur hepsi. Güzellikle veya zorla fark etmeksizin.

Bazı insanlar 'Ben kalbimi değil aklımı dinleyerek hareket ederim.' dese de büyük bir yalandır bu aslında. Sizi kontrol edenin beyin olduğunu düşünürsünüz ama kontrol beyinde değil kalptedir.

Hayır, bu bilimsel bir gerçek falan değil kesinlikle. Bu yalnızca bir bakış açısı. İnsan duygularının esiridir. Bu duyguları size hissettiren ise kalptir. Beyin sadece kalp ve duygular arasındaki bir aracıdır.

Aslında duygular biraz da yanıltıcıdır. Demiştim ya insanlar bir gün şöyle bir gün böyle diye. Bu tamamen hissettiğiniz duygulardan kaynaklanır.

Düşünün; Hayatınızın sonu, uçurumun kenarındasınız. Artık size göre hiçbir kaçış yolu, hiçbir çözüm yok. Berbat bir yaşam sürmektense, acı çekmektense ölmeyi yeğleyeceğiniz bir evre. Hiç düşünmeden atlarsınız uçurumdan. Çünkü kaybedeceğini hiçbir şey yoktur zaten. Çünkü ölmek size tek kurtuluş yoludur.

Ama siz bu düşünceler içerisindeyken hayatınıza giren tek bir kişi kalbinizde yer edinse... İşte o zaman kalp bütün vücudu ele geçirir. İntihara meyilli olan zincirlenmiş duygularınız coşar bir anda. Ve o zaman ölmek pek de doğru bir çözüm gibi gelmez. Çünkü artık kaybedecek bir şeyiniz vardır.

Kalbinizin kontrol ettiği duygular sizi bambaşka birine dönüştürür. Beyniniz size ne kadar mantıklı olanı yapmanızı söylese de üstünlük, kan pompalamaya yarayan organdadır işte. Bu yüzden sürekli ölmeyi dilerken artık 'biraz daha zaman istiyorum.' diye yalvarırken bulursunuz kendinizi.

Bu daha yorucu olmaz mıydı? Ne yapacağınızı bilemez bir halde, çaresizce tanrıdan biraz daha zaman istemek daha da çok yormaz mı insanı? Koca dünyada sizden hiçbir farkı olmayan bir canlı için bütün çabanız değişse...

'Biraz daha bekleseniz olur mu beni. Ben o adamı biraz daha tanımak istiyorum.'

Öncesinde çaresizce verilen çabalardan dönüp biraz daha zaman için yalvarmak...

"Minho Hyung masa üçe bakabilir misin? Ben diğer taraftayım!" üzerindeki önlüğü düzeltip koşar adımlarla bahçe tarafındaki masalara gitti. Arkasındaki Minho'nun onaylamasını duyabiliyordu.

Sürekli evde durmaktan sıkıldığı ve düşünmekten delireceğini düşündüğü için arkadaşından rica ederken gelmişti kafeye. Ara sıra gelip yardımcı olacaktı ve bu Minho'nun biraz da işine geliyordu. Çünkü hem iş hafiflemiş oluyordu, hem de Hyunjin para istemiyordu bile.

Aslında ilk başta kesinlikle itiraz edip evde dinlenmesi gerektiğini söylemişti ama Hyunjin onu dinlemiyordu işte. Çok fazla yorulmasın istemişti sadece. Arkadaşı, abisi olarak bu haldeyken ona iş vermek istememişti. Hyunjin ise zorla kendini işe sokmuştu. Minho artık sadece iyi taraflarından bakmaya çalışıyordu.

The Loneliest | Hyunchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin