2.4

104 21 16
                                    

İlk hamle Chan'dan gelirken yatağa bir adım daha yaklaşmış ve kafasının içindeki onlarca sorunun içinden sadece "Neden?" sorusunu seçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk hamle Chan'dan gelirken yatağa bir adım daha yaklaşmış ve kafasının içindeki onlarca sorunun içinden sadece "Neden?" sorusunu seçmişti. Sesi öyle çaresiz çıkıyordu ki onun bu hali Hyunjin'in içini burktu.

"Chan ben..."

"Ya Hyunjin neden? Neden bana söylemedin? Neden yanında olmama izin vermedin?"

Sesi yüksek çıktığı için bunu beklemeyen Hyunjin irkilirken gözlerini kapattı sıkıca. Pınarlarından yanaklarına süzülen damlalar da ona eşlik ederken yatağa yaklaşan adım seslerini duydu.

"Ya aylardır beraberiz. Sana defalarca dedim, benden bir şey saklama Hyunjin dedim. Ben her zaman senin yanındayım dedim tanrı aşkına..." Chan'ın da Hyunjin’den pek bir farkı yoktu ki onun da gözleri olmuşken o ağlamamak için zor tutuyordu kendini. "Bana yalan söyledin, beni kandırdın. Bana iyi olduğunu söyledin Hyunjin! Bana iyiyim dedin."

"Özür dilerim."

Sesi mırıltı gibi çıktığında Chan onu zar zor duymuştu. Kıpkırmızı olmuş olan gözlerini sevgilisinin üzerinde gezdirdi. Göğsünün sıkışmasına sebep oluyordu düşüncesi bile. "Özür dileme benden." başını hızlıca iki yana sallayıp yüzünü sıvazladı sertçe.

"Bana acı istemedim. Ben sadece... Beni ben olduğum için sev istedim. Farklı davranma istedim." gözlerini aralayıp Chan'a baktı. Kendisine bakmak dışında her şeyi yapıyordu. Üzerindeki örtüyü açıp doğrulmaya çalıştığında uzak durmaya çalışan Chan anında yatağın dibinde bitmiş ve Hyunjin’in kalkmasına engel olmuştu.

"Ben seni her zaman sen olduğun için sevdim Hyunjin. Sana acıyacağımı düşünmen o kadar saçma ki." yatakta boş olan kısıma oturup sevgilisinin yüzünü elleri arasına aldı. Yanaklarını sevip aynı zamanda gözyaşlarını sildi narince.

"Özür dilerim, gerçekten çok özür dilerim. Söyleyemedim işte. Üzülmeni istemedim." Chan'ın, belini sıkıca kavrayıp elindeki seruma dikkat ederek sarılması ile ilk olduğu yerde kaldı Hyunjin. Ardından damar yolu olmayan kolunu Chan'a sararak başını boyun girintisine yerleştirdi. Burnunu boynuna sürterken kokusunu içine çekti derince. "Beni öyle korkuttun ki Hyunjin... Ben buraya nasıl geldiğimi bile bilemedim. Şimdi Minho bana hasta olduğunu, vaktinin olmadığını söylüyor. Nolur bana yalan olduğunu söyle, yalvarırım." sevgilisinden uzaklaşıp yüzüne baktığında bu sefer gözyaşlarını silme sırası Hyunjin’e geçmişti. Parmaklarını narince Chan'ın yüzünde gezdirirken dudaklarında belli belirsiz ufak bir gülümseme vardı.

Chan'ın öğrenmesini istememesinin sebebi buydu işte. Onun üzülmesini istememişti. Kendisine başka bir gözle baksın istememişti. "Keşke yalan olduğunu söyleyebilsem sana. Çok özür dilerim. Bencillik yapıp söylemeyerek seni üzdüğüm için özür dilerim." Bir şeyler daha söylemeye devam edecekti aslında ama Chan'ın tekrar bedenini kendine çekip sarılması ve hıçkırarak ağlamaya başlaması Hyunjin’in susmasına sebep oldu.

The Loneliest | Hyunchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin