Kitapta zaman zaman +18 sahneler olacak ... yanlış anlamayın korku / işkence vb. olarak +18 olucak . diğer türlüsünü yapar mıyım bilmiyorum
Medya twyla
Bu hikayeyi beğenmediğim için biraz değiştirdim o yüzden bu ikinci okuyuşunuzsa ilkinden çok daha farklı bir hikaye olacak bilginize . İYİ OKUMALAR OY VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN 💝
Elimdeki av hançerlerimle kovaladığım geyiğe yetişmek için adımlarımı hızlandırdım . Neredeyse tüm bir gecedir av için bir hayvan bulamamamıştım . Ve eğer yarın aç kalmak istemiyorsam elimdeki tek şans bu yavru geyiğin kendisiydi . Ancak yavru öyle hızlı koşuyordu ki ne zaman onu yakalıyacak gibi olsam tekrar kaçırıyordum . Son bir çare olarak onu sık ağaçlı bir yere yöneltmiş ağaçların hızını düşürmesini ummuştum .
Hayatımda nadiren olan bir şey gerçekleşti ve dileğim kabul oldu . Geyiğin yavaşladığı bir anda hançerimi tam kalbine fırlatarak onu öldürmüştüm . Bu beni mutlu etmişti zira eğer bu geyik i yakalayamamış olsaydım yarın ben annem ve ablam aç kalıcaktık .
Hayvanı yavaşça kucağıma alarak mutlu bir şekilde pazara doğru gittim . Geyik küçük olabilirdi ancak iyi para edeceği kesindi .
🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡
Kulübemizin eskimi eski gıcırdayan kapısını açtım ve avladığım geyiği satarak elde ettiğim parayla aldığım evin ihtiyaçlarının dolu olduğu poşeti minik mutfağa bıraktım . Gözlerimi ufak salonda gezdirip aradığım kişileri göremeyince derin bir iç çektim . Bahse varım ki şu anda sevgili annem ve kardeşim her gün avlanarak zar zor elde ettiğim parayı saçma bir partide harcamaktaydı . Zaten babam öldüğünden beri durum böyleydi ...
Eskiden varlıklı bir aileydik bu yüzden annem ve kardeşim para harcamaya oldukça düşkündü . Ancak babam öldükten sonra annem işlerin başında durmayı becerememiş eskisi gibi har vurup harman savurmuştu . Sonunda ise babamdan kalan o devasa miras adeta saman alevi gibi hızla eriyip gitmişti . Borçlarımız yüzünden tarlaları ve malikanemizi satmış geriye kalan bir avuç sikkeyle de bu kulübeyi almıştık .
Kapının açılma sesiyle başımı yavaşça o tarafa doğru çevirdim . İçeri giren annem ve kız kardeşimle ağzım şaşkınlıkla açıldı . Üzerlerinde bulunan ipekten olduğu belli olan elbiselere kesinlikle şu durumdayken harcıyacak paramız yoktu . Onlar çalışmayı yada avlanmayı kesinlikle reddettikleri için eve giren tek para ise benim avladığım hayvanları satarak elde ettiğim paraydı . Öyleyse bu ipek elbiseler için gereken parayı nasıl bulmuşlardı ?
" bu elbiselerde nerden çıktı?"
" ah kont bu gece evde büyük bir parti veriyordu . O partiye eski püskü giysilerle gitmemizi beklemiyordum herhalde kızım"
" siz... parayı nerden buldunuz"
" yatağının altında küçük bir kutunun içinde 20 gümüş sikke bulduk . Elbise mücevher ve ayakkabı için yeterli bir paraydı ."
" O PARA KIŞIN ODUN ALMAK İÇİNDİ"
" annemize bağırma ! Ayrıca daha kışa bir ay var eminim parayı toplamak senin için çokta zor olmaz kardeşim"
" öylemi sofia burada ailemiz için çabalıyorum ben . Sende biraz çalışıp eve katkıda bulunmaya ne dersin ?"
" yapma bir hanımefendi çalışmaz ... bence seninde çalışmaman gerekiyor avcılık hiçte genç bir kıza uygun bir meslek değil . Mesela çamaşırcı , terzi olabilirsin bunlar bir genç kız için daha uygun meslekler hayatım"
" öylemi anne öyleyse neden büyük kızına söylemiyorsun öyle bir işe girmesini"
" çünkü o bir hanımefendi sense ... şey..."
" ciddi olamazsın değil mi ? Ben olmasam çoktan açlıktan ölmüş olurdunuz . Daha ateş yakmayı bile bilmiyorsunuz"
" ah twyla ... güzel bir kızsın eğer bizi gerçekten güzel bir şekilde yaşatmak istiyorsan neden kont un oğluyla evlenmiyorusun . Seninle ilgililendiğini duydum . Tek yapman gereken biraz nezaket kuralı öğrenmek daha sonra ise avlanmaktan vazgeçmek. Böylece genç bir kıza asla yakışmayan şu kasların nihayet eriyip yok olur ."
Duyduğum şeyle olduğum yerde kalmıştım kendi öz annem benimle nasıl böyle konuşurdu. Evet onlara güzel bir hayat yaşatmak için çoğu şeyden vazgeçerdim ama onurum kesinlikle bunlardan biri değildi kesinlikle değildi .
Derin bir nefes alarak konuştum .
"Sen .... Ben ... benim gitmem gerek"
Kendimi hızla kulübemizden dışarı attım . Eğer sadece birazcık daha onların yanında kalsaydım emindimki bugün iki hayvanı daha avlıyacaktım ve bunun sonu pek hoş bitmeyecekti.
🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡
Saatlerdir düşünceler içinde yürüyordum . Öyleki nereye geldiğimi fark ettiğimde tüm bedenimi bir korku dalgası sarmıştı . Büyüler ormanı Diğer bir adıysa karanlık orman buraya aklı başında hiçbir insan gelmez gelmeyede cesaret edemezdi neden gelsinler ki sonuçta bu ormanın içinde : büyücüler, ejderhalar, sirenler , cadılar, her türden ve boydan yaratıklar, adını anmak bir kere gördüğünüzde beyninizi yıkamak isteyeceğiniz canlılar ...
Ama hepsinden önemlisi lanet sınır laneti ...
Babamın bana anllattığı efsaneleri düşündükçe düşmemek için bir yere tutunmam gerektiğini hissettim . Zira ben artık sihirli bir dünyada sıradan bir kızdım ve eve dönmemin hiçbir yolu yoktu .
Artık tek başımaydım ... sonsuza dek
Lanetliydim ... yalnız kalandım
Peki gerçekten öylemiydim
Kim bilir .
Kim kaderin oyununu çözebilmişki ben çözeyim...Sonraki Bölüm sınırı : 5 oy
Merhaba bu hikayeyi bir Süredir zaten yapmak istiyordum fazla söze gerek yok umarım beğenmişsinizdir bir sonraki bölümde görüşürüz✌️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha nın gizemi (DÜZENLENECEK)
FantasyEfeyla nın iki tarafı vardı . Bir tarafta insanlar diğer tarafta ise tüm sihirli canlılar yaşardı . Aklı yerinde olan Kimse bu iki tarafı ayıran sınırı geçmez buna da cürret etmezdi . Zira sınırı bir kez geçen asla geriye dönemezdi . Sıradan bir ins...