Eski bir hikaye

82 25 180
                                    

Medya benim diğer kitap ım olan sentra akademinin ilerki bölümlerinden bir alıntı .efsane burada bitmiyor . Devamı var . Ama devamı bi nevi spio olduğu için atmadım . .

Kapıyı açmadım .... Kırdım ... hızlı adımlarla kardeşimin yatağının başına gittim. Hala derin bir uykuda olan kız kardeşime son kez baktım

Küçüktü fazlasıyla küçük . Henüz iki yaşında bir kız için bile küçük . Ancak o küçük , minik beden doğduğundan beri yapmadığını bırakmamıştı .

Anılar gözümün önünden kayıp geçti . Her bir anı içimdeki yok olmuş ışığı hatırlattı  , onların yok ettiği ışığı . Ancak

Eğer karanlığı kontrol etmeyi öğrenmişsen ışığa ihtiyaç duymazdın .

Anılar aklıma doldu. Kardeşimin kitaplarımı yırtıp parçaladığı , bana iftira attığı , arkadaşlarımı benden uzaklaştığı tüm anlar ... her anıda eskiden ışık dolu olan o boşluğu karanlık doldurdu . Her anı ben kardeşimin üstüne o karanlığı gönderirken beni cesaretle doldurdu. Her anı karanlık kardeşimin zihnine işlerken bana bir şeyi haykırdı . O senin kardeşin değil . Hiç de olmadı zaten .

Karanlık gücüm kardeşimin zihninin derinliklerine daldı . Ve onu ayağa kalkmaya zorladı . Kardeşim gözlerini atıp çığlık atmaya başlarken vahşice gülümsedim . Direndi , gücüme karşı direndi . Bunun bedeli ise kırılan ve çatlayan kemikler oldu .

Saray kardeşimin çığlığıyla ayağa kalkarken ben ve o karanlığın içinde çoktan kaybolmuştuk.

🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡🗡

Karanlığa bizi götürmesi için belli bir yer göstermemiştim . O da bizi bir mahzenmezara getirmişti . Güldüm . Yapacağım şeyler için oldukça uygun bir yerdi .

Karanlığa emir verdim ve henüz iki yaşındaki kardeşimi kanla çizdiğim şekilin tam ortasına yerleştirdim . Karanlık onu olduğu yerde tutarken bende saraya geri gittim.

Tam tahmin ettiğim gibi anne ve babam minik kardeşimi aramaya başlamışlardı. Eğer ona verdikleri bu sevgiyi bana da verselerdi her şey çok farklı olabilirdi. Umursamadım
Sunağın yanına geçtim ve büyülü sözleri söylemeye başladım ...

Et ve kemik emrimle birleşin ve ardından yok olun

Doymaz ruhları , ebedi açlıkla lanetlenmiş olanı doyurun .

Geçin eski ve kadim yerleri   ulaşın en eski atalara

Girin girilmez yere , konuşun konuşulmaz olanla

Getirin bana görmek istediğim kişiyi

Ey ruh , ey beden , ey kardeşimin kurban ettiğim yaşamı , yol gösterin onlara

Sesleniyorum sana ey atam
Yıllar önce lanetledin bizleri gecenin karanlığıyla .

Şimdi aradığım cevaplar uğruna çık ortaya . Gel gittiğin öte diyardan buraya , konuş torunun ve varisin olan benle ,

Bu dileğimin gerçekleşmesi uğruna veriyorum ailemden birinin yaşamını sana ...

Linling elindeki hançeri bir an bile tereddüt etmeden kardeşinin kalbine sapladı.  Ufaklık son gözlerini bile açamamıştı .

Kardeşinin kanı yere , kendi kanıyla çizdiği şekillerin üzerine aktı . Şekiller kardeşinden gelen kanı yuttular . Daha sonra şekiller birbirlerine yaklaşmaya başladılar , ta ki bir bütün olana , yerde ki kan canlı , kanlı bir ruha dönene dek .

Lavora tatminle gülümsedi büyük büyük büyük babanene  doğru bir adım atmıştı ki
Şekillerin ikinci bir kişiyi ortaya çıkardığını gördü . Ruhu korku ve karanlıkla dolup taştı . Böyle olmamalıydı . Neden ikinci biri ortaya çıkıyordu .

Ortaya çıkan şekil lavorayı görünce gülümsedi . Ve konuşmaya başladı .

" öyle uzun yıllardır soyum tükenmişti ki . Bir varisim olabileceği yada onun güneş ve ışığın  ülkesi syrant ta olabileceği aklıma bile gelmemişti "

Varis ?

"Affedersiniz ama siz de kimsiniz acaba"

Kadın bir süre beni inceledi ardından yavaşça büyük büyük babaneme döndü

" açıklamak ister misin Talya"

Babanem açıkça çekinmiş bir ifadeyle baktı ardından başını onaylar bir şekilde salladı .

" bilmediğin ve bilmen gereken şeyler var hayatım . Ama ben sana öyküyü en başından anlatayım"

  senin doğumunun yaklaştığı zamandan kalma bir hikaye bu . O zamanlar grovan ve syrant huzur ve barış içindeyken bundan yedi yıl önce grovan kraliçesi mira hamile kaldı . Bu bir mucizeydi zira kraliçe kısır dı . Kısırlık öyle illet bir lanetti ki hiçbir büyü hiçbir sihir ona fayda etmezdi . Bu yüzden kraliçe mira hamile kaldığında bu mucize pek çok kişinin ilgisini çekti.

En başta da syrant kraliçesi asra nın . Asra da aynı mira gibi kısır dı . Kraliçe miranın karnında ki bebek büyüdükçe asra nın içi kıskançlık ve fesatlıkla doldu . Acı ve keder onu öyle derinden yaraladı ki  bir gece ölüm riskini bile alarak grovan şatosuna girdi . Amacı kraliçenin nasıl hamile kaldığını bularak  kendisininde hamile kalmasıydı . Tüm sarayı alt üst etti . Muhafızlara hiç görünmeden saray koridorlarında dolaştı . Ta ki kısırlık lanetinin ilaç ını bulana dek " kristal gölden alınmış kristal bir ay çiçeği nin en parlak yaprağı . Kral valtor dan gelen tatlı bir hediye .

Asra çiçeği aldı ve saraydan çıkmak için koridora yöneldi. Ancak mira onu yakaladı . Çiçeği geri istedi ancak asra reddetti . İki kraliçe içlerinde ki büyülere uzanıp savaştılar. Işık ve gölgenin muhteşem bir resmiydi bu çarpışma .

Ancak ne yazık ki asra birkaç kurnazlık yaparak çatışmayı kazandı . İşte o an beklenmeyen bir şey oldu . Kraliçe mira nın suyu geldi ve doğum yaptı . Ancak zavallı kraliçe savaşta aldığı hasarın üstüne gelen ani doğum u kaldıramayarak hayata gözlerini yumdu . Ancak doğurduğu benek hayattaydı .... Ve çok ama çok güzeldi . Ay beyazı bir teni , gece karasının arasına serpiştirilirmiş mor renginde saçları, safir gibi gözleri vardı .

Üstelik kızdan akan büyü muazzamdı .

Asra o gece hem çiçeği hemde bebeği alarak gözden kayboldu . Ama bir sorun vardı . Birkaç muhafız onu görmüştü . Hızla gidip olanları krala anlattılar . Kral o gece tüm ışık büyücülerini lanetledi . Onları karanlıkla lanetledi . Işık büyücüleri artık asla karanlıkta kalamazlardı . Çünkü artık karanlık onların en büyük korkularını gösteren bir kafes olmuştu . Genç kral karısını ve kızını kaybetmeye dayanamadı . Kısa sürede hastalandı ve hayattan kopup gitti .

Öte yandan kraliçe asra nın keyfi yerindeydi.  Yapılan lanetle ilgilenmiyordu . Çünkü onun krallığında güneş hiç mi hiç batmazdı . Üstelik artık elinde hamile kalabileceği bir çiçek vardı . Bir de ... şu gölge kızı

Kraliçe ülkenin dört bir yanından büyücüler getirtti . Kızın içinde ki o kadim büyüyü yok etmeleri ve onu bir ışık büyücüsü yapmaları için . Bu ile de yaradı ...

Kızın ay beyazı teni sarardı . Safir gözleri yeşile, muhteşem güzellikte saçları altın rengine döndü . Ve büyüsü de sonsuza dek yok oldu . Ta ki yeni bir arkadaş edinene ve o arkadaş onun gücünü yeniden uyandırana dek ....

lavora o kız  o küçük kız çocuğu ... sendin... sen grovan tahtının varisisin

Evet bu bölümün de sonuna geldik . Ee düşünceleriniz neler yazın hadi . Ve unutmayın

Son sadece bir başlangıçtır.

Ejderha nın gizemi (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin