Hazal: NE İSTİYORSUN BENDEN NE İSTİYORSUN BE!
Hazal: KESİN ŞİMDİ DE AÇIK DURUYORDUR DEFTERİM O YÜZDEN OKUMUŞSUNDUR.
Özgür: hemen bağırma bana.
Hazal: bağırma mı!?
Özgür: evet bağırma.
Hazal: bak, diyorum ki sana yüz yüze konuş o zaman benimle.
Özgür: fikrin değişecek mi?
Hazal: her konuda hayır.
Hazal: bak senin sevgine saygı duyarım ama sen de benim durumuma saygı duymalısın.
Hazal: ben sevmiyorum, zorla mı sevdireceksin?
Özgür: zorlama falan bana uzak konular.
Hazal: sabır ya sabır.
Hazal: e o zaman?
Özgür: sen beni sevip sevmediğini nereden bilebilirsin ki hem? Tanısan belki seveceksin.
Hazal: bak bana benim çözümünle geliyorsun.
Hazal: çözüm değil ama benim fikrimle.
Hazal: tanıt o zaman kendini yüz yüze konuşalım, tanıyayım sen?
Hazal: fikrim net, sabit biliyorum değiştirmeyeceğimi çünkü olmaz.
Hazal: hedeflerim var, bu işlerle uğraşamam bu yıl.
Hazal: ama bu tanışmaya, seni tanımaya mani değil bak bunu kendim de söylüyorum.
Hazal: severim, sevmem o zaman gösterir ama geçenlerde yanına gelip konuşmaya çalıştığımda konuşmadın bile benimle.
Hazal: ne bu iş?
Özgür: seninle o gün konuşamadım çünkü manyak heyecanlandım ve pat diye yanıma geldin kızım.
Özgür: tamam konuşalım senin istediğin gibi olsun ama karşındaki insan senin gibi normal tepki veremiyor.
Hazal: diğerlerinin yanında böyle değilsin ama.
Hazal: pat pat konuşuyor, bülbül gibi şakıyorsun mübarek!
Özgür: diğerlerinden hoşlanmıyorum.
Hazal: offf offf.
Hazal: uydurduğunu düşünmeye başlayacağım çünkü böyle bir şey değil bu.
Özgür: nasıl?
Hazal: anlamıyor musun?
Hazal: ilk başta ben bile çekindim ama sonra açık açık reddettim seni.
Hazal: kalbini kırmaktan korktum ama açık açık söylediğimde bile geri adım atmadın.
Hazal: hele senin yanına geldiğimde benimle hiç konuşmadın ya.
Hazal: yanlış anlamaya başladım.
Özgür: nasıl anladın anlatsana?
Özgür: ne hissettirdim sana?
Hazal: benden nefret mi ediyorsun sen?
Özgür: DUR Bİ DAKİKA NE?
Özgür: bunu mu düşündün?
Özgür: nasıl düşündürttüm?
Hazal: benden nefret ettiğini sanmaya başladım çünkü pat diye yazdın, benden hoşlandığını söyledin ama okulda tek kelime etmedin.
Hazal: üstelik defterimi okudun.
Hazal: benden nefret mi ediyorsun da tüm her şeyi açık bulmak için söylüyorsun diye düşünmeye başladım.
Özgür: aklım almıyor.
Özgür: bunları düşündüğüne inanamıyorum ben.
Özgür: senden nefret etmem için tek bir neden yok ortada Hazal niye nefret edeyim ben senden?
Görüldü
Özgür: niye senin açığını arayayım?
Görüldü
Özgür: öyle olsaydım anonim ayaklarına yatardım ama beni bil, beni gör istedim sadece.
Hazal: ne bileyim ben aklına bin bir türlü şey geliyor insanın.
Özgür: anladım bunu, sen beni kabul etmeyeceksin.
Görüldü
Özgür: kabul ettirmek çok isterdim ama bunu madem istemiyorsun senden bir şey rica edeceğim.
Özgür: sınıftaki beni boş ver, herkesle papağan olan Özgür'ü, herkesle iletişim kurabilen Özgür'ü, herkese gerektiğinde lafını geçirebilen Özgür'ü unut gitsin ve o sınıfta kalsın.
Özgür: seninle bırak burada konuşayım.
Özgür: seni burada bile olsun tanıyayım, iletişim en azından kopmasın çünkü biliyorum ki öbür türlü alışana kadar yine zar zor konuşurum seninle.
Özgür: hayatında gördüğün en konuşkan insanlardan biri olabilirim ama seninle sadece "şimdilik" konuşamıyorum, bilmiyorum, olmuyor.
Özgür: yüz yüze tanışmayı seviyorsun biliyorum ama sen de beni tanırsın en azından burada.
Özgür: olmaz mı?
Görüldü
Özgür: her neyse.
Özgür: iyi akşamlar.
Özgür çevrimdışı
Hazal yazıyor...
Hazal çevrimiçi
Hazal yazıyor...
Hazal çevrimiçi
Hazal: iyi akşamlar.
Hazal çevrimdışı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim De Bir Kalbim Var | Texting
Teen Fiction❝Şimdi geriye dönüp baktım da okunmuyor sanki yazılar. Ben mi bulanık görüyorum yoksa? Tükenmez kalemimin mürekkebi dağılmış kağıda. Bir de ıslak tüm sayfa.❞ ᡣ𐭩 +0554**: hoş geldin sınıfımıza hanımefendi +0554**: tek istediğim sana açık olan kal...