18 Kasım
Bir haftadır yok.
Kendime dürüst olacağım. Merak ediyor muyum? Ediyorum. Ama bu onu darlayacağım anlamına gelmez. Hem, en başta sürekli yazmamdan rahatsız olduğunu söylemişti. Sürekli yazmamış olurum, şimdilik. Ve rahatsız olmaz.
O zaman kalbim kırılmış mıydı emin değilim ama garip hissetmiştim. Ama artık hissetmiyorum. Sonuca bakabiliriz bence. Ne güzel...
Okul ile ilgili yazacak bir şeyim ise yok. Dümdüz okul işte.
Ayrıca yeni yeni şiirler okumaya çalışıyorum ünlü şairlerden. Yavaş yavaş şiir ufkum açılıyor. Ve galiba insan, sevmediği bir şeyi sevmeye başlayınca büyüdüğünü hissediyor. Hepimiz büyüyoruz ve sevdiğimiz şeyler değişiyor. Yetişkinliğe adım atmaksa bu, kendimi tanıyamamaktan korkuyorum. Ama bu değişen tavırlarımı da sevmiyorum.
Değişim hayatımızın parçasıysa Hazal da benim için öyle mi o halde?
Beni değiştiren kişi hayatımın parçası mı olmalı?
Ama onu beni değiştirdiği için sevmedim ki ben. Sadece öylesine. Nedenini bilmiyorum, kalbim beni böyle yönlendirdi. Kalbim attı, kalbim tekledi ve böyle hissettim. İlla bir nedeni mi olmalı? Sevmek için kaşa göze mi bakmalı insan?
(Yazdıktan sonra bu paragrafı sildi.)Böyle yazınca kendime sinirleniyorum. Aptal gibi hissediyorum. Hatta aptallaşıyorum, kabul.
Özgür
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim De Bir Kalbim Var | Texting
Teen Fiction❝Şimdi geriye dönüp baktım da okunmuyor sanki yazılar. Ben mi bulanık görüyorum yoksa? Tükenmez kalemimin mürekkebi dağılmış kağıda. Bir de ıslak tüm sayfa.❞ ᡣ𐭩 +0554**: hoş geldin sınıfımıza hanımefendi +0554**: tek istediğim sana açık olan kal...